Telefon çalıyor,arkadaşları onu arıyorlar, ama onlarla nasıl konuşacağını bilmiyor. | TED | يرن الهاتف، يتصل الأصدقاء، لكنها لا تعرف كيف ترد عليهم. |
Alarm, her sabah 06:30'da çalıyor ve derhal ayağa zıplıyorum. | Open Subtitles | كل يوم المنبّه يرن عند السادسة والنصف, وأقفز مِن السرير |
Bunun beş sallama ayarı var. Bu da 16 şarklı çalıyor. | Open Subtitles | حسنا، هذه تأتي مع 5 إعدادات وهذه تعزف 16 أغنية مختلفة |
Willie bas çalıyor. Bana göre de bas müziklere hayat veriyor. | Open Subtitles | ويلي يعزف الباس , واعتقد ان الباس تعيد الاغاني الى الحياة |
ADM, Japonlardan, teknolojilerini çalıyor bunu Japonların da yapabileceğini göz ardı edemezdim. | Open Subtitles | أ.د.م تسرق التقنية من اليابانيين فليس من المستبعد أن يقوم اليابانيون بالمثل |
Yaşlanmama rağmen çan benim için hala çalıyor. | Open Subtitles | بالرغم من كبرى ما زال الجرس يرنّ من أجلى |
Şu beyaz bok benim şeylerimi çalıyor, ve bana geri satabileceğini sanıyor! | Open Subtitles | هذا الأبيض اللعين سرق أشيائى ويعتقد أنه يمكن أن يبيعهم لى ثانية |
Sanki bir uzvumu kaybettim. Hayalet telefon çalıyor gibi hissediyorum. | Open Subtitles | و كأني فقدت طرفا, إني أشعر بهاتف خيالي يرن الآن |
Endiselenme. - çalıyor. Kapatma. | Open Subtitles | سيكون الأمر بخير أنه يرن , لأتغلقي السماعة |
Evet. Telefon durmadan çalıyor. Cesedin kimliği belli oldu mu? | Open Subtitles | نعم , التليفون يرن كثيراً هنا اسمع , هل تعرفتوا بعد علي هوية الجثة؟ |
Ve sonra telefon çalıyor. | Open Subtitles | التي من المفترض اتصلت لك قبل اربع ساعات و عندها .. الهاتف يرن |
- Evet, telefon çalıyor cevap veriyorum ve biri sanki bir şey söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | أجل, يرن وأُجيب وأستطيع سماع احدهم يحاول قول شيء ما |
Sonra telefon çalıyor ve telefondaki iyi bir arkadaşın ama sesi garip geliyor "beni ilgilendirmez ama sana bir şey diyeyim mi..." diye kekeliyor. | Open Subtitles | عندها يرن الهاتف ثم بعد ذالك أسمع صوت صديقة عزيزة ولكن صوتها يبدو غريباً |
Sokağın karşısında yaşayan kız sürekli piyano çalıyor. | Open Subtitles | تلك الفتاة التي تعيش في الجهة المقابلة تعزف البيانو |
Ona hiç fırsat vermiyor. Sadece canı ne isterse çalıyor. | Open Subtitles | انها أبدا لا تمنحه دور في العزف انها فقط تعزف ما تشاء |
Şimdi az önce gördüğümüz parçayı çalıyor, benim yazdığımdan biraz daha iyi. | TED | اذا سوف يعزف المعزوفة التي رأيتموها منذ قليل بصورة افضل بقليل مما كنت قد كتبت |
Aralarında en sevdiğim müzik grubu. İnsanlar her hafta telefonlarında birbirlerine enstrümanlarını çalıyor. | TED | مجموعتي المفضلة هي مجموعة الموسيقى حيث يعزف الناس على الآلات الموسيقية أسبوعياً يضعون الهاتف مع بعضهم البعض |
Benden çalıyor. Paramı çalıyor. İngilizce bilmediğini söylüyor. | Open Subtitles | إنها تسرق مالي، تقول إنها لا تتحدث الإنكليزية |
Ya çalıyor açmıyor ya da sesli mesaj dolu uyarısı veriyor. | Open Subtitles | لا يتمّ إيصال إتّصالي، إمّا أنّ الهاتف يرنّ بإستمرار أو استلم رسالة "البريد الصوتي مُمتلئ". |
Bir gece, biraz fazla içiyor ve bir taksi şoförünü soyuyor - 50 dolar çalıyor. | TED | وفي ليلة من الليالي .. شرب كثيراًُ حتى سكر . وسرق سائق اجرة لقد سرق منه 50 دولار |
Demek bestecilerin hepsi birbirlerinden bir şeyler çalıyor. | Open Subtitles | حسناً، هؤلاء الموسيقيين أعتقد أنهم يسرقون من بعضهم البعض. |
Biri böcek tozumu çalıyor. Benimle bir derdi var sanırım. | Open Subtitles | شخص ما يقوم بسرقة مبيد الحشرات خاصتي، شخص ما يسرقني |
Jules, bu plak çalmıyor, CD çalıyor. | Open Subtitles | جوليا هذا لا يشغل شرائط انه يشغل اسطوانات |
Telefon geldiğimden beri deli gibi çalıyor | Open Subtitles | إن الهواتف ترن بلا توقف منذ أن وصلت إلى هنا |
Zil yedide çalıyor ve hepimiz kabul salonunda sekizde buluşuyoruz. | Open Subtitles | يدق الجرس في السابعة، وسنجتمع في غرفة الرسم في الثامنة. |
Böyle bir tane satın alma, çünkü her sabah erkenden çalıyor. | Open Subtitles | لا تشتري واحدة كهذه، لأنها تدق في الصباح الباكر. |
Basın çöp ile karıştırmak olduğunu, telefon açık çalıyor, o poz endişelenmektedir. | Open Subtitles | الصحفيون يدخلون بالقمامة الهاتف لا يتوقف عن الرنين إنهاقلقةمن أن ينفضحأمرنا،حقيقة حتىأنا. |
Önce düşmanını öldürüyor ve sonra evine gidip kasaya giriyor ve ailenin mücevherlerini çalıyor. | Open Subtitles | لذا أولاً قام بقتل خصمه ثم ظهر في المنزل ليكسر الخزنة ويسرق مجوهرات العائلة |
- Gitar çalıyor gibi yapıyorsun. | Open Subtitles | أنتى تعلمين تدعين أنكى تعزفين على الجيتار |