ويكيبيديا

    "çok fazla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكثير من
        
    • العديد من
        
    • أكثر من اللازم
        
    • كثير جداً
        
    • الكثير مِنْ
        
    • بالكثير من
        
    • طويلاً
        
    • كثير جدا
        
    • هذا كثير
        
    • كثيرة جداً
        
    • عديدة
        
    • كثيرة جدا
        
    • بشدة
        
    • كثيرون
        
    • بكثرة
        
    Burada bulunanların çoğu çok fazla sayıda insanın bunu gördüğüne şahit oldu. TED العديد منكم هنا لديه الفرصة للتأكد من أن يشاهده الكثير من الناس.
    Peki, kafamda çok fazla gürültü ve karmaşa vardı, ta ki ben bunun dört ana faktörden dolayı olduğunu anlayana kadar. TED حسناً قد كان هناك الكثير من الضجيج والتعقيد في رأسي، حتى أدركت انه في الواقع ماكان يحدث بسبب اربعة اشياء اساسية
    çok fazla çocuğu sessiz bir kutuya koyduğunuzda bazı çocuklar gerçekten gerginleşiyor. TED فعندما تضع العديد من الطلاب في صندوق هادئ فبعضهم يصبح عصبي جداً
    Hayatım boyunca seçkinliğe karşı savaştım. Bu günlerde çok fazla mızmızlanan var. Open Subtitles .لقد قاتلتُ هذه الفئه كُلّ حياتي هناك تَمأمأ أكثر من اللازم اليوم
    Bu çok fazla dostum. Gerisini tek başıma halledeceğim. Söylediğimi yaptım. Open Subtitles لا هذا كثير جداً سأقوم بهذا بنفسي سوف أخرج من هنا
    çok fazla verimiz var, bu yüzden de çok fazla güce sahibiz. TED إننا نملك الكثير من البيانات ، لذا فلدينا الكثير من القوة والسلطة.
    çok fazla ağlayan insan vardı, beni gördüğüne sevinen insanlar. TED لقد كان هناك الكثير من البكاء وهم كانوا سعداء لرؤيتي.
    Çünkü şu anda yapay zekâ konusunda çok fazla aşırılık var. TED لأنه حالياً، هناك الكثير من التطرف عندما يتعلق الأمر بالذكاء الاصطناعي.
    Elimizde çok fazla bilgi var; bunu nasıl düzenleyeceğimizi bilmiyoruz. TED لدينا الكثير من المعلومات, نحن لا نعرف كيف نبدأ بترتيبها.
    Şimdi sizi ikna etmek istediğim nokta şu: Beyin bu gürültü ve çeşitliliğin olumsuz sonuçlarını azaltmak için çok fazla çaba sarfetmektedir. TED الآن ما أريد أن أقنعكم به هو أنّ الدماغ يقدّم الكثير من الجهد للحد من الآثار السلبية لهذا النوع من التشويش والتقلب.
    Bu tekniğin ne zaman ve nasıl çalışacağını etkileyecek çok fazla etmen var. TED ترون إن هناك العديد من العوامل تؤثر في متى وكيف ستعمل هذه التقنية
    Ön beyinde çok fazla dopamin reseptörü bulunur, fakat eşit olarak dağılmamışlardır. TED هناك العديد من مستقبلات الدوبامين في الدماغ الأمامي ولكنها ليست موزعة بالتساوي.
    çok fazla yüzey alanları var, derimizin yaklaşık 40 katı kadar. TED هناك العديد من المناطق السطحية حوالي 40 مرة من منطقة بشرتنا.
    Evet. Aslında bence de içinde çok fazla kırmızı var. Open Subtitles أجل, رغم ذلك, أعتقد أن الأحمر فيها أكثر من اللازم
    Hepsi de benimle geçinemeyenlerdi. Çünkü ben çok fazla gerçeğim. Open Subtitles وجميعهن لم يستطعن التعامل معي لأنني واقعي أكثر من اللازم
    - Hislerim açısından bu bile çok fazla. Open Subtitles بالطريقة التي أشعر بها ,فإن هذا كثير جداً
    çok fazla lekesi var, bu yüzden her şeyle uyar. Open Subtitles هو يُحْصَلُ على الكثير مِنْ اللطخاتِ، لذا يَذْهبُ بكُلّ شيءِ.
    Çıkması için kabini yakamayız, üzerinde çok fazla çamur var. Open Subtitles لقد غطى الكوخ بالكثير من الطمى حتى لا يمكن احراقه
    çok fazla beklemesine gerek kalmadan ilk ayı havuza dalıyor. Open Subtitles لم يضطر للانتظار طويلاً قبل أن يخوض الدب الأول البركة
    DB: Göçmenler meselesinde, ülkede çok fazla göçmen olduğu ve bunun ekonomik bir maliyet getirdiği geçerli bir bakış açısıdır. TED ديڤيد برووكس: حول موضوع الهجرة دعنا نجيز وجهة النظر أننا لدينا كثير جدا من المهاجرين في هذا البلد، وهذا مكلف إقتصاديا.
    Dr. Atkins'le ölmeden önce birçok kere bunu tartıştık, ve Amerikalıların çok fazla basit karbonhidrat yediklerinde hem fikir olduk, TED ناقشت د. اتكنيز في مرات عديدة قبل وفاته, وإتفقنا أن الامريكيين يتناولون سكريات كثيرة جداً,
    Ama gitmezse, bütün dev bataryaları denemek çok fazla zaman alır. TED ولكن إن لم تكن، فتحريك البطاريات العملاقة لمرات عديدة سيستغرق وقتًا طويلًا.
    Zacharias ile ilgili çok fazla hikaye var. TED وهكذا القصة مع زكريا كانت كثيرة جدا حقا
    Ama izlemek istiyorum. çok fazla ve sıkça izlemek istiyorum. Open Subtitles لكنني أريد ان اشاهده بشدة و أريد ان اشاهده غالباً
    Buraya onlar için savaşmaya gelmedik! Eve gidiyoruz! İngilizler çok fazla. Open Subtitles لم نأتي هنا لنقاتل لأجلهم البيت ، إن الإنجليز كثيرون جدا
    Ve aklıma gelen ilk şey, ihtiyacın asla değişmediği, ama ilişkilere uyguladığımız yolların ve içeriğinin çok fazla değişime uğradığı. TED ولهذا إذاً كان أول شيء أفكر به بأن الحاجة لا تتغير، ولكن المضمون والطريقة التي نُخضِع بها علاقاتنا تتغير بكثرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد