Aslında başkalarını çok hızlı okuyabilirim, ama sizin gibi biriyle hiç karşılaşmamıştım. | Open Subtitles | عادةً أستطيع قراءة الآخرين بسرعة كبيرة ولكني لم أقابل مثلكِ من قبل |
Buradan bakınca her şey çok büyük ve çok hızlı yaklaşıyor gibi. | Open Subtitles | من فوق هنا , كل شيء يبدو كبير جدا وقادم بسرعة جدا |
Buradaki vücutlar, o anın çok hızlı yok olmasını sağlıyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ، هذه الأجسامِ هنا جَعْل تلك الذاكرةِ تَبْهتُ سريعة جداً. |
Evet, çok hızlı. Bu arada, muayene edileceksin. | Open Subtitles | نعم، سريعة جدا وسوف يتم فحصك في الوقت الحالي |
Kızımın köpeği. Onu yakalamaya çalıştım ama su çok hızlı akıyordu. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أمسكه، ولكن الماء كان سريعاً جداً عليّ |
Yani çok fazla değişim oldu ve her şey çok hızlı gerçekleşiyor. | Open Subtitles | أَعْني، هناك العديد من التغييراتِ، وهو كُلّ حدث بهذه السرعة. |
Viraja çok hızlı girdiğimi algıladığında otomatik olarak arabayı yavaşlatıyor. | Open Subtitles | انه يبطئ السيارة آليا عندما يشعر انني انعطف بسرعة كبيرة |
Çoktan tedarikçim ile iletişime geçtim. Eğer çok hızlı gidiyorsam söyle. | Open Subtitles | أنا أتجادل مع موزعي بالفعل أخبريني إذا كُنت أتحدث بسرعة كبيرة |
Kötü haber ise tedavi edilmediği her gün çok hızlı yayılım gösteriyor. | Open Subtitles | والأخبار الواقعية هي أنه يزداد سوءا بسرعة كبيرة إذا ترك دون علاج |
Ya çok hızlı gidiyoruz ya da gitmiyoruz. | Open Subtitles | إما نحن نرتفع بسرعة جدا أو لا نصعد إطلاقا |
Ya çok hızlı çıkıyoruz, ya da hiç kımıldamıyoruz. | Open Subtitles | إما نحن نرتفع بسرعة جدا أو لا نصعد إطلاقا |
Bakın, İsveç'te oranların düşmesi çok hızlı olmadı. | TED | انظروا الى نسبة الانخفاض في السويد لم تكن سريعة جداً |
çok hızlı ateş ettiler. | Open Subtitles | نعم ، هما قاما بإطلاق النار بصورة سريعة جداً |
Geçmişim çok hızlı geri geliyordu .ve geleceğimin eve dönmesi çok uzun sürmüştü. | Open Subtitles | بلدي الماضي يعود طريقة سريعة جدا. ومستقبلي تتخذ الطريق طويل جدا العودة الى الوطن. |
Öldürücü ama, ne yazık ki, çok hızlı. | Open Subtitles | إنها فتّاكة لكن، لسوء الحظ , هي سريعة جدا. |
Kablo çok hızlı düşerse zikzak çizmeye başlar. | Open Subtitles | بالطبع، إن سقط الكبل سريعاً جداً يشكل ما يشبه الخط المتعرّج |
Dürüst olmak istiyorum ama her şey çok hızlı gelişti. | Open Subtitles | أنا wanna يكون صادق، لكن كلّ شيء حدث بهذه السرعة. |
O gece yangın başladığında, her şey çok hızlı oldu. | Open Subtitles | في تلك الليلة عندما بدأ الحريق حدث كل ذلك بسرعة |
Bu bilgisayar çok hızlı görünüyor -- çok fazla çalışıyor, ve insanlar etrafta koşuşuyor, ve vay, diye düşündük, bu yüksek bir hızda oluyor. | TED | هذا الكمبيوتر يبدو سريعا جدا ، و يعمل بجهد كبير و الناس يتراكضون، و نحن نفكر أن الأمر يحدث بسرعة كبيرة |
çok hızlı değil mi?Aslında benden de hızlı.. | TED | إنه سريع بصورة مدهشة إنه في الحقيقة أسرع مني أنا |
Yaşam çok hızlı oluştu ve bu, evrenin bambaşka bir yerinde yaşamın oluşma olasılığını gösterir. | TED | والحياة تشكلت بشكل سريع جدا ، وهذا يبشر جيدا بتشكل الحياة في مكان اخر في الكون أيضا. |
çok hızlı gidiyor, 10 dakika sonra üst geçide ulaşacak. | Open Subtitles | إنه يسير بسرعة عالية سيصل للطريق السريع خلال 10 دقائق |
İkimiz de Jessi ve Kyle'ın yeteneklerini çok hızlı geliştirmelerinin tehlikeli olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | . . كلينا يعلم انه من الخطير على جيسي او كايل ان يتوسعا في قدرتهما بسرعه كبيره |
Ve böyle çok hızlı bir şekilde hangi hastaların pozitif hangilerinin negatif olduğuyla ilgili ikinci bir fikrimiz oluyor. | TED | وبذلك، هذا سريع جدا، فإننا يمكن أن نحصل على استشارة ثانية لمعرفة أي من المرضى مصاب، وايهم غير مصاب. |
Doğa bir şehri çok hızlı bağrına basabilir. | Open Subtitles | الطبيعة من الممكن أن تؤثر على المدينة بشكل سريع جداً |
Diğerlerini hatırlamıyorum. çok hızlı gelişti. | Open Subtitles | وأنا لا أتذكّر الآخر لقد حدث الأمر بسرعة للغاية |