ويكيبيديا

    "ölüyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يحتضر
        
    • تحتضر
        
    • تموت
        
    • مات
        
    • سيموت
        
    • ستموت
        
    • ماتت
        
    • أحتضر
        
    • ماتوا
        
    • يحتضرون
        
    • يَمُوتُ
        
    • يموتون
        
    • تحتضرين
        
    • ويموت
        
    • يموتوا
        
    Onu öldürdünüz! ölüyor! Tanrım, görmüyor musunuz, ölüyor! Open Subtitles أنتم قتلتوه ، إنه يحتضر يا الهى ، ألا ترونه يحتضر ؟
    Zaten ölüyor. Tek yapacağınız işini bitirmek. Open Subtitles هو يحتضر بالفعل كل ماعليك فعله هو ان تجهز عليه
    ölüyor olabilir, hala konuşamıyor ve vaktinizi bununla mı harcıyorsunuz? Open Subtitles لا، ربما تحتضر لازالت لا تتحدث و تضيع وقتك بهذا
    Eğer hasta olsaydın, ölüyor olsaydın, bununla başa çıkmam gerekirdi, değil mi? Open Subtitles لو كنت مريضا لو كنت تحتضر سأضطر لمواجهة الأمر بشكل مباشر صحيح؟
    Biliyor musunuz halkım ölürken aynı zamanda kültürüm de ölüyor. TED و في الوقت نفسه، كما يموت شعبي، ثقافتي ايضا تموت.
    Amına koyduğumun Afrika'sındaki bütün kıta siktiğimin AIDS'i yüzünden ölüyor! Open Subtitles هناك قارات كاملة في أفريقيا اللعينة واللتي تموت من الأيدز
    Bartok lösemi'ydi ve ölüyor olduğunu biliyordu ve bu konçertoyu kendisi de konser piyanisti olan karısı Dita'ya adamıştı. TED مات بسرطان الدم وكان يعلم ذلك قرر حينها إهداء تلك المقطوعة لزوجته ديتا, التي كانت هي أيضا عازفة بيانو
    Boğulan Ophelia, ya da birileri ölüyor işte... Open Subtitles إنها أوفيليا تغرق أو إنسان يحتضر علي أية حال
    Teal'c'in ortakyaşamı ölüyor. Nedenini bilmiyorum. Open Subtitles السمبيوت بداخل تيلك يحتضر ولا أعرف السبب
    Orada biri ölüyor, ve onlar bir şey yapmıyorlar! Open Subtitles انزل وحسب من الجدار اللعين الرجل يحتضر وهم سيتركونه يموت
    Yaptığı için cezalandırılmalı, ama o senin baban ve ölüyor. Open Subtitles إنه يجب أن يعاقب على ما فعله، ولكنه ما زال والدك وهو يحتضر
    O ölüyor. Seni bulup, söyleyeceğime söz verdim ona Open Subtitles . إنه يحتضر . لقد وعدته أنني سأجدك وأخبركِ
    Tedavi grubumuzda, başlangıçta enjekte edilen kanser hücrelerinin %75' den fazlasının yaklaşık %25' ne kıyasla öldüğünü veya ölüyor olduğunu bulduk. TED وجدنا أنه في المجموعة المعالجة أكثر من 75% من الخلايا السرطانية التي حقناها كانت ميتةً أو تحتضر مقارنة فقط بـ 25%.
    ölüyor. Sana demiştim. Open Subtitles انها تحتضر, قلت لك انك احمق ان تحاول انقاذ اى احد, وفّر جهدك.
    Her yerimiz pislik içinde, bir uçakla yere düştük ve büyükannem Oxnard'da ölüyor. Open Subtitles كلنا ملطخون بالأوساخ وسقطنا من طائرة .. وجدتنا تحتضر في أوكسنارد
    Bir kere takipçi sapığa kapını açtın mı tüm romantizm ölüyor. Open Subtitles إنه أمر محزن جداً. حالما تسمحين للمطارد بالدخول كل الرومانسية تموت.
    Davam için yapmak zorunda olduğum şeyler için sürekli insanlar ölüyor. Open Subtitles الناس تموت من اجل ما اعتقد انه يجب ان يتم لصالحي
    Bu kadın yavaşça ölüyor çünkü; yüz kemiklerinin içindeki iyi huylu tümörler ağzını ve burnunu tamamen kapatmış, bu nedenle nefes alamıyor ve yemek yiyemiyor. TED هذه المرأة تموت ببطء لأن أورام حميدة في عظام وجهها قد دمرت بالكامل فمها وأنفها، لذا لا تستطيع التنفس و الأكل
    Otelin önünde 97 dakika boyunca oturan tanık daha sonra bir yangında ölüyor. Open Subtitles الشاهد الذي جلس أمام الفندق لـ97 دقيقة, و مات لاحقاً في حادث حريق
    - Biz konuşurken o ölüyor. Kahrolası herifler. Open Subtitles ريتشارد سيموت بايدي الملاعين و نحن نتحدث الان
    Şeytan robot ölüyor ve, kahramanımız kızı alıyor. Binkere izledim bu filmi. Open Subtitles الروبوتات الشريرة ستموت وسيحصل البطل على الفتاة,شاهدته لما يقرب من ألف مرة
    Karısı dünyaya bir oğlan daha getirirken ölüyor. Adam şokta. Open Subtitles زوجته ماتت و هى تحاول احضار ابن اخر الى العالم
    ölüyor, sense oturmuş bunun ne kadar süreceğini mi hesaplıyorsun? Open Subtitles أنا أحتضر و تجلسين هنا تختبرين سرعة رد فعلي؟
    Her yıl ABD'de sigara yüzünden 400,000 kişi ölüyor. TED أكثر من 400,000 شخص ماتوا في الولايات المتحدة كل عام من تدخين السجائر.
    Enfeksiyonun hayat döngüsüne etkisini inceledik, nüfusun çoğu harap olmuş, şehir ölüyor. Open Subtitles لقد أجرينا تعديلات على دورة حياة العدوى، و سكان المدينة يحتضرون الأن.
    İnsanoğlu şu ya da bu şekilde ölüyor. Open Subtitles يَمُوتُ البشرُ بطريقةَ واحدة، نحن بطريقة اخري
    Her sene Amerika'da 14 kişi astımdan ölüyor. 90'lardaki rakamının üç katı. Ve hemen hemen hepsi araba egzozundan kaynaklanıyor. TED أربعة عشر الأمريكيين يموتون كل يوم من الربو، ثلاثة إضعاف مما كان في التسعينات، وتقريبا كله قادم من عوادم السيارات.
    ölüyor musun? O yüzden mi ilişki istemiyorsun? Open Subtitles انا لست لحوحاً لكن يجب أن تخبريني هل أنتي تحتضرين
    her gün, yeterince organ bulamadığımız için pek çok hasta ölüyor. TED ويموت المرضى يومياً لأنه لا يوجد لدينا ما يكفي من الأعضاء لتغطي الحاجة.
    Amerika'da her yıl 20,000'in üzerinde insan 350,000 ev yangını yüzünden ölüyor ya da yaralanıyor. TED كل عام في الولايات المتحدة، أكثر من 20,000 يموتوا أو يجرحوا بسبب 350,000 حريق منزلي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد