ويكيبيديا

    "önemli bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مهمة
        
    • مهم
        
    • أهمية
        
    • مهمه
        
    • كبيرا
        
    • مهماً
        
    • صفقة كبيرة
        
    • مُهم
        
    • هاماً
        
    • مهمّ
        
    • المهم
        
    • هامّة
        
    • جلل
        
    • مهمّة
        
    • خطيراً
        
    ve ayrıca kanıtlayabildi mi, bu çok önemli bir aşamadır. TED اي يجب التحقق من صحتها .. وهذه خطوة مهمة ..
    O kadar önemli bir kavram ki türümüzün yaşamı ve sürmesini ona borçluyuz. TED إنها ظاهرة مهمة جداً بحيث أن نجاة و تقدم نوعنا كبشر يعتمد عليها،
    Bu da bir soruna yol açtı. Çünkü ultraviyole ışık cilde zarar verebilse de aynı zamanda önemli bir faydası da vardır. TED وقد شكّل هذا مشكلة لأنه على الرغم من أن الأشعة فوق البنفسجية قد تدمر البشرة، إلا أنها تمتلك منافع مهمة ومماثلة كذلك.
    Bence dünyanın bu bölümündeki kadınlar insanların yerel ve bölgesel olarak birbirine bağlanması için kültürü önemli bir etken olarak görüyorlar. TED وأعتقد أن المرأة في هذا الجزء من العالم أدركت أن الثقافة هي عنصر مهم لربط الناس على حد سواء محليا وإقليميا.
    Bunun ne kadar önemli bir olay olduğunu vurgulamak istiyorum. TED و أريد فقط أن اؤكد على مدى أهمية هذا الحدث.
    Ve sonra bir başka önemli ilk daha var - bunun gerçekten önemli bir şey olduğunu düşündüğünüz an. Open Subtitles وبعد ذلك, هناك مره أولى مهمه أخرى المره الأولى التي تدركين بها ان هذا قد يكون شيء ما حقاً
    Ona bu akşam oldukça önemli bir mevzu konuşacağımızı söyledim. Open Subtitles أخبرتها أنني سأتحدّث إليها عن مسألة مهمة جدًا هذا المساء.
    Çok önemli bir gizli görevi olan kusursuz bir ajansın. Open Subtitles انت احسن العملاء تحت غطاء شديد فى اهم مهمة لك
    O da sizi görecek, önemli bir işten döner dönmez. Open Subtitles إنه يحب أن يراك لكن بمجرد وصوله من مهمة عاجلة
    Ama zafer, erkeğe zirve yolunda önemli bir kıdem puanı sağlayacak. Open Subtitles لكنالنصرهنا، سيكسبه نقاط مهمة في طريق الذكر من أجل منزلة أعلي.
    Tüm ihtiyacımız olan; bu adam için önemli bir konu. Open Subtitles حسنا، كل ما نحن بحاجته هي أشياء مهمة لهذا الشخص
    Bu çok önemli bir görev, o yüzden sadece sana güvenebilirim. Open Subtitles إنها مهمة في غاية الأهمية و لا أستطيع اِئْتِمَان غيركِ عليها
    önemli bir telefon görüşmesi yapması gerek. Burada çalışıyorsan, o telefonu bırak. Open Subtitles ـ عندنا مكالمة مهمة ـ هل تعمل هُنا ، لا تستخدم الهاتف
    Kimsenin bizi dinlemediği hissinin teknolojiyle aramızdaki ilişkide çok önemli bir rolü var. TED ذلك الإحساس أن لا أحد يستمع لي مهم جدا في علاقاتنا مع التكنولوجيا.
    Kadınların sağlığı tıpkı eşit ücret politikası kadar önemli bir eşit hak konusudur. TED صحة المرأة هي مسألة متعلقة بالمساوة في الحقوق وبنفس أهمية المساواة في الأجر.
    Dokuz yaşındaki çocuğun önemli bir yazışmayı ileteceğinden emindiniz yani? Open Subtitles أذآ أنتِ أعطيتِ طفل في التاسعه من عمره رساله مهمه
    Bu DNA'sında gizlilik olan bir organizasyon için önemli bir kültür değişimiydi. TED كان تغييرا كبيرا في ثقافة منظمة كانت السرية تجري في عروقها.
    Başkan bu yola başvurduğuna göre önemli bir şeyler olmalı. Open Subtitles من المؤكد أن أمراً مهماً قد حصل للرئيس ليفعل هذا
    Bu Daniel Miller'in hayatında çok önemli bir şey mi? Open Subtitles وهذا هو مثل هذه صفقة كبيرة في حياة دانيال ميلر؟
    Onlara önemli bir görüşmemin uzadığını... Open Subtitles أخْـبريهم أنهُ هُناك إجتماع مُهم أصبح أطول
    Fermantasyon, insani gelişimimizde bir kez daha önemli bir rol oynayabilir. TED يستطيع التخمر أن يؤدي دوراً هاماً مرةً أخرى في تطورنا البشري.
    Bilirsin, bazenleri önemli bir şeyini kaybedersin, öyle bir şey ki senin hayatının tam ortasındadır, ...onsuz yaşamayı düşünemeyeceğin bir şeydir. Open Subtitles أحياناً، عندما تخسر شيء مهمّ لك، شيء يكون مركزك، شيء تشعر أنّه لا يمكنك العيش من دونه، فإنّك تفقد كيفيّة العيش
    Bu arada, bir gün, tezinde önemli bir yer tutan Gaudi'nin yaptığı Park Guell'i incelemeye giden Vicky birisiyle karşılaştı. Open Subtitles في الوقت الحالي في أحد الأيام و خلال ذهابها لتدرس تصميمات غاودي و المهم في أطروحتها فيكي حظيت بفرصة لقاء
    Fakat şunu söylemeliyim ki, pek çok tarifte çok önemli bir muhteviyat eksik. Open Subtitles لكن يجب أن أخبرك، توجد على الأقل دزينةوصفات.. تفقد مكوّنات هامّة جداً ..
    Seks gerçekten önemli bir şey ve hazır olmadığını hissediyorsan beklemelisin bence. Open Subtitles الجنس أمر جلل بالفعل، وإن كنتِ تشعرين بأنّكِ غير مستعدّة حينئذٍ يجدر بكِ أن تنتظري
    Wraith DNA'sını küçük ama önemli bir şekilde değiştiren bir tedavi bulduk. Open Subtitles توصلنا إلى معالجة جينية تعدّل الحمض النووي الرايثي بطريقة بسيطة لكن مهمّة.
    önemli bir şey değil. 3,5 takla atıp suya dalmaya çalışırken oldu. Open Subtitles ليس خطيراً حاولت القيام بقفزة ثلاث دورات و نصف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد