ويكيبيديا

    "üç" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ثلاثة
        
    • الثلاثة
        
    • لثلاثة
        
    • ثلاثه
        
    • ثلاث
        
    • لثلاث
        
    • الثالثة
        
    • بثلاثة
        
    • الثالث
        
    • بثلاث
        
    • وثلاثة
        
    • ثلاثي
        
    • الثلاث
        
    • الثلاثية
        
    • ثالث
        
    Temeli bittiği zamanda üç ay içinde katları ve çatışı vardı. TED منذ وقت التأسيس وحتى الإنتهاء، خلال ثلاثة شهور أكملنا السقوف والأرضيات.
    üç yıl sonra -- çok uzun süren programlama, diğer öğrencilerle laboratuvarda yapılan çalışmalar -- Kismet insanlarla etkileşime hazırdı. TED و هكذا بعد ثلاثة سنوات الكثير من البرمجة العمل مع طلاب اخرين في المختبر كيسميت كان مستعدا للتفاعل مع الناس
    Yani, Roots and Shoots programı, gençleri üç farklı projeye sokuyor. TED لذا، برنامج الجذور والبراعم يشمل الشباب في ثلاثة أنواع من المشاريع.
    Ve bu günümüzde çevrimiçi sorunların üç ana kaynağından biri. TED وهذا احد المصادر الثلاثة الاساسية لمشاكل التواجد على الانترنت اليوم.
    Ama bugün bu üç görsel olmayan kullanıcı arayüzü hakkında konuşacağım. TED ولكن اليوم سنقوم بالحديث عن ثلاثة من واجهات المستخدم غير المرئية.
    Niye? Çünkü o bizi menajerimiz gibi üç ay bekletmiyor. TED لماذا؟ لأن تكلفته أقل من راتب مديرنا لمدة ثلاثة شهور.
    Kendilerine herhangi bir kuvvet uygulanmadan üç boyutta serbestçe süzülürler. TED يطوفون بحرية في أبعاد ثلاثة دون أي قوى تؤثر فيهم.
    Ve daha da iyisi, çok büyük bir alan içerisinde, üç haftalığına herkesin bu ilacı alması durumunda neler olabileceğini hayal edin. TED و أفضل من ذلك، تخيلوا ماذا سيحدث إذا فى مساحة واسعة، كل شخص سيتناول هذه العقاقير، هذا العقار، لمدة ثلاثة أسابيع فقط.
    Ve çocuklarını doktora getirmek için iki, üç ve bazen de dört otobüse binmiş annelerin yorgunluğu oldukça belirgindi. TED و التعب المضني للامهات اللواتي اخذن اثنان, ثلاثة, في بعض الاحيان أربعة باصات ليجلبن اطفالهن للطبيب كان واضحا تماما.
    1995'te üç tane bulduk. Sayı şu anda 80 ve ayda iki ya da üç tane daha buluyoruz. TED في عام 1995 وجدنا ثلاثة كواكب ، والعدد الان يصل الـ 80 ، نجد إثنين أو ثلاثة كل شهر.
    Şimdi inşa ettiğimiz bir dizi projeyi size göstereceğim; tek boyutlu, iki boyutlu, üç boyutlu ve hatta dört boyutlu sistemler. TED الآن سأريكم بعض المشاريع التي قمت ببنائها، أنطمة ذو بعد واحد و بعدين و ثلاثة أبعاد وحتّى أنظمة ذو أربعة أبعاد.
    İki veya üç kişilik bir ekip birlikte çalışarak bunu inşa edebilir. TED وفريق من حوالي شخصين أو ثلاثة أشخاص، يعملون معاً، يمكنهم بناء هذا.
    Her sene Amerika'da 14 kişi astımdan ölüyor. 90'lardaki rakamının üç katı. Ve hemen hemen hepsi araba egzozundan kaynaklanıyor. TED أربعة عشر الأمريكيين يموتون كل يوم من الربو، ثلاثة إضعاف مما كان في التسعينات، وتقريبا كله قادم من عوادم السيارات.
    27 yaşındaydı ve benimle haftada iki ya da üç kere görüşüyordu. TED كان عمره 27 عاما، و كنا نتقابل مرتين أو ثلاثة فى الأسبوع.
    Meslektaşlarımdan üç tanesi beni patlama seslerinden başka bir şey duymadığım bir açık hava saldırı sahasına götürecek kadar ileri gittiler. TED ثلاثة من زملائي تمادوا لدرجة أنهم ذهبوا بي إلى منطقة قصف جوي مفتوح حيث يكون صوت الإنفجارات الشيء الوحيد الذي اسمعه.
    Sonraki duraktan önce bana kendinizle ilgili üç şey söyleyin. TED قل لي ثلاثة أشياء عنك قبل الوصول إلى المحطة التالية
    Bunu söylemem istendi. Yani, GRC'de üç büyüğün olması gerekiyor. TED لذلك يجب أن تكون هناك الثلاثة الكبار في مركزأبحاث جلين.
    Damgayı özellikle ironik buluyorum, çünkü temizlik işçilerinin üç nedenden dolayı şehir sokaklarındaki en önemli işgücü olduklarını derinden inanıyorum. TED أجد هذا الاحتقار مثيرا للسخرية، لأنّني أؤمن بشدّة أنّ عاملي النّظافة هي أهمّ قوة عاملة في شوارع المدينة، لثلاثة أسباب.
    Günde iki üç farklı kadın oda anahtarlarını avucuma sıkıştırıyor ve bu yüzden sanırım çok fazla kadınla beraber oldum, evet. Open Subtitles انهن يضعن مفاتيح غرفهمن فى يدى مرتين او ثلاثه فى اليوم نساء مختلفات اذا , انا اعتقد انى أبلى حسنا ..
    Bu projede çalışan üç kilit isim var, Philip DeCamp, Rony Kubat ve Brandon Roy, burada resimde görüyorsunuz. TED ثلاث من الأشخاص الأساسيين في هذا المشروع، فيليب دي كامب، روني كوبات، و براندون روي هم في الصورة الان
    14 yaşındayken, 60 yaşında bir adamın üçüncü karısı olmuş ve 18'ine gelmeden, üç çocuk annesi boşanmış bir kadındı. TED في عمر الـ 14 أصبحت الزوجة الثالثة لرجل في الـ 60 وفي عمر الـ 18 أصبحت أما مطلقة لثلاث أطفال
    Farkındalık duygusuna sahip olmak aslında sadece içinizdeki üç yaşındaki çocuğa sahip çıkmaktır. TED ان هذا الشعور بالانتباه .. يجعلك تنمي روح الطفل ابن الثالثة في نفسك
    Ortak bir gerçeklikte yaşadığımızı kabul edebilmemiz için üç şey yapmamız gerektiğini söylemiştim. TED قلتُ ذلك لأتقبل أننا نعيشُ حقًا في واقع مشترك. علينا القيام بثلاثة أمور.
    Evet, intihardı, ama rapora göre... intihar ettiği zaman, üç haftalık hamileymiş. Open Subtitles بالفعل ، ولكن التقرير يقول أنها عندما انتحرت كانت حامل بالأسبوع الثالث
    Bugün, sigara içmeyen kadınların, sigara içmeyen erkeklere kıyasla üç kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riski taşıdığını biliyoruz. TED وما نعرفه اليوم هو أن النساء غير المدخنات أكثر عرضة بثلاث مرات للإصابة بمرض سرطان الرئة من الرجال الغير مدخنين.
    Sanıyorum üç ya da dört hafta önce çekildi, neresi burası? TED وهو أننا قررنا أن نذهب لنقضي ليلتين وثلاثة أيام مع عائلة.
    İyi bir başlangıç noktası markanızın üç boyutlu bir göstergesini yapmaktır. Open Subtitles حسنا المكان الأفضل لتبدأ بالبناء هو التوضيح ثلاثي الأبعاد لعلامتك التجارية
    Ama bu üç nesnenin herbiri sizin için ifade ettiklerinin üzerinde ve ötesinde, onların geçmişteki kullanımlarına (tarihlerine) göre bir TED ولكن كل واحدة من تلك الامور الثلاث لها قيمة ثمينة فوق قيمتها الحقيقية بسبب انها تملك تاريخاً ومكوناً خاصاً بها
    Ama bu dört yükün üç kuvvete denk gelmesi hikayenin sonu değil. TED ولكن هذه الشحنات الأربعة الناتجة عن القوى الذرة الثلاثية.. ليست نهاية القصة.
    üç çeşit olmalı, onlar ve ben, 'çünkü ben iyiyim. Open Subtitles لابد أن هناك نوع ثالث لأنك ، تعرفين.. أنا جيد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد