Kabul edilmeyi beklemiyordum ve ailemin üniversite için parası yoktu. | TED | لم أتوقع أن يتم قبولي, وأسرتي لا تمتلك مصاريف الجامعة |
Geçen sene açılan Özgür üniversite'nin kütüphanesi bunun bir örneği. | TED | مكتبة الجامعة الحرة، التي افتتحت العام الماضي، هي متال لذلك. |
Sunil, bütün üniversite Rahul'un bir kıza deli olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | الجميع في الكلية يعرفون ان راهول مجنون بحب فتاة معينة |
Aşağıda senin iki katın hakka sahip ölü bir üniversite öğrencisi var. | Open Subtitles | لدي ولد ميت من الكلية في الطابق السفلي لديه ضعف الحقوق مثلك |
Yerel güvenliğe teşekkürler, üniversite kampüsünde olmak elektronik tasma takmak gibi bir şey. | Open Subtitles | حسنا، بفضل الأمن الداخلي أن تكون في حرم جامعي كأنك تلبس سوارا إلكترونيا |
üniversite yıllarını tekrar yaşamak biraz acınası ama bana da hak vermeniz lazım. | Open Subtitles | اعرف انها مثيرة للشفقة اعادة ايامك الجامعية لكن عطني بعض الهدوء , حسنا |
Üniversiteleri çelişkiden arındırmak için üniversite kampüsleri boyunca yayılan gösteriler var. | TED | وهناك حملات تنتشر في أروقة الجامعات لجعل كُلياتهم خالية من الصراعات. |
Asla alamayacakları bir üniversite eğitimi için yüz bin dolar teklif edip, | Open Subtitles | نعرض عليهم ألف دولار من أجل التعليم الجامعي الذي لن يحصلوا عليه |
Burası Uluslararası üniversite'deki kızın iki yıl önce erkek arkadaşını öldürdüğü yer. | Open Subtitles | هنا الفتاة التي كانت منتسبة للجامعة الدولية التي قتلت صديقها منذ سنتين |
İki üniversite takımında oynadı. Bölüm birincisi olarak mezun oldu. | TED | وقد مارست رياضتين في الجامعة و لقد تخرجت بمرتبة الشرف |
Bu, üniversite tarafından bana verilen deneysel bir ilaç ve duyularımı karıştırdı. | Open Subtitles | لقد كانت تجربة طبية أعطيت لي من الجامعة و قامت بالعبث بحواسي |
Burs almak, üniversite takımında oynamak ve gençler liginde koç olmak. | Open Subtitles | .لا أعرف .نأخٌذ منح للعب فى الجامعة وبعدها نٌدرب فرق صغيرة |
Bana anlatabilirsiniz, ben polis falan değilim, ya da üniversite için çalışmıyorum. | Open Subtitles | يمكنك التحدث إلي أنا لست من الشرطة وأنا لا أعمل في الجامعة |
İlk kaleye ulaşması beklenmeyen yaşayan en yaşlı üniversite birinci sınıf öğrencisiyim. | Open Subtitles | كأنني مبتدئة في الكلية ولم أفعل شيء ولن أذهب إلى القاعدة الأولى |
Bu onun üniversite deneyimi. Bu zamanlarını sevgiyle hatırlasın istiyorum. | Open Subtitles | هذه التجربه لها في الكلية , وأريدها أن تتذكرها بفخر. |
Burs almak, üniversite takımında oynamak ve gençler liginde koç olmak. | Open Subtitles | الحصول على منحة دراسية، اللعب لفريق الكلية وربما التدريب في الدوري |
Araştırma yapması gereken bir üniversite öğrencisi olduğu hakkında konuştu. | Open Subtitles | أسمعني هذه القصّة حول طالب جامعي بحاجة إلى إجراء أبحاث. |
Bugün üniversite danışmanımla bir araya geldik ve bana güreş-amigoluğunun beden eğitimi kredisinden sayılmadığını çünkü benim uydurduğumu söyledi. | Open Subtitles | تقابلت مع الأخصائية الجامعية اليوم على الغداء وأخبرتني أن نشاط المصارعات لا يحتسب كفصل تربية بدنية لأني أنا إبتدعته |
Bir sürü üniversite var. Nasıl olsa birine gireriz, değil mi? | Open Subtitles | ، هناك العديد من الجامعات لابد أن يكون هناك مكان لنا |
Asla alamayacakları bir üniversite eğitimi ve yüz bin dolar teklif edip kimsenin Irak'a gitmek zorunda olmadığını söyleyeceğiz. | Open Subtitles | نعرض عليهم ألف دولار من أجل التعليم الجامعي الذي لن يحصلوا عليه ونعد أن أحدا لن يضطر للذهاب للعراق |
Burası Uluslararası üniversite'deki kızın iki yıl önce erkek arkadaşını öldürdüğü yer. | Open Subtitles | هنا الفتاة التي كانت منتسبة للجامعة الدولية التي قتلت صديقها منذ سنتين |
Amerikan Balza Konseyi kazananı üniversite için ayırdıkları 1,000 dolarlık bono ile ödüllendirecekler. | Open Subtitles | سيكافيء مجلس البناء الخشبي الفائز هذا العام بألف دولار تحفظ لمنحته الدراسية بالجامعة |
üniversite için ona verdikleri parayı geri ödemek için çalışıyordu. | Open Subtitles | ألتحق به فقط لأجل المال الذي سيعطونه له لأجل الجامعه |
Onun adına, üniversite için parasal kaynak açmayı kabul ettiler. | Open Subtitles | لقد وافقوا على فتح اعتماد مالي لها في الكليه |
Sonbahar'da tekrar üniversite Seçme Sınavına girmem gerekiyor sonra üniversite'de İşletme okuyacağım. | Open Subtitles | علي أن أجتاز اختباراتي ثانية في الخريف سأذهب للكلية وأدرس الأعمال التجارية |
üniversite sıralarında tanıştık ve kolay olmayacağını biliyordum. | Open Subtitles | ،لقد قابلته على سلالم الكليّة ولقد عرفت أنّ ذلك لن يكون سهلاً |
üniversite için notlarımı yükseltmeme yardım edersen babam da sana... | Open Subtitles | فإن تمكنت من تحسين معدلاتي، سأتمكن حينها من الإلتحاق بالكلية |
En sonunda kapıya ulaşıyorum... ve kendimi üniversite sınavına giren bir sürü çocukla dolu bir odada buluyorum. | Open Subtitles | ولما أخيراً وصلت للباب فجأة لقيتني في قاعة مليانة عيال بتمتحن امتحان قبول الكليات |
Sizi bilmem ama bana göre... burası kulağa gerçek bir üniversite gibi geliyor. | Open Subtitles | لذا يافتى أنا لا اعرف رايك ولكن بالنسبه لي هذه تبدو جامعه حقيقيه |