Menüde Ren şarabı var! Daha önce Ren şarabı içmemiştim. Ve oldukça pahalı! | Open Subtitles | إنّهم يقومون بتقديم نبيذ الراين ، لم أقم بتذوقه من قبل، يبدو باهضاً |
Memleketimin geleneksel pastaları yanında da California'dan bir şişe Kohler Frohling şarabı. | Open Subtitles | , معجنات تقليدية من وطني نع قنينة نبيذ كولهير وفورلينغ من كاليفورنيا |
Bu 2007 yılının en iyi şarabı. Tadabileceğin en iyi ikinci şarap. | Open Subtitles | هذا أفضل نبيذ لسنة 2007، إنه ثاني أفضل نبيذ ستتذوقه في حياتك |
Simyacılarımız şarabı kaynatma sanatı üzerinde çalıştılar. | Open Subtitles | علماء القرون الوسطى أكتشفوا سر الخمر المغلى |
Bay Fielding için viski soda, bayanlar için porto şarabı. | Open Subtitles | ويسكي للسيّد فيلدنق الخمر الحلو للسيّدات |
İki büyük cin, iki büyük bardak buzlu elma şarabı. | Open Subtitles | اثنين جين كبير, اثنين نصف لتر من خمر التفاح مع الثلج عليه |
Hepsinin geçmişte yaşayıp, elma şarabı içerek tereyağından bahsettiklerini sanırdım. | Open Subtitles | توقعت أنهم سيكونون جميعاً في الخارج بالخلف يشربون عصير التفاح و يتناقشون عن الزبدة |
Ama bunu biz kendimiz yapıyoruz. Mürver şarabı. | Open Subtitles | . حسناً ، نحن نصنعه بنفسنا . إنه نبيذ البلسان |
Öğle yemeğiyle şarap içtim; kahveyle de Porto şarabı. | Open Subtitles | كان لدي نبيذ على الغداء وبعد ذلك شربنا القهوة |
Öğle yemeğiyle şarap içtim.Kahveyle de porto şarabı. | Open Subtitles | كان لدي نبيذ على الغداء وبعد ذلك شربنا القهوة |
Teknik, matematiksel, mantıksal olarak, bir milyon şişe şarabı saklayabilecekleri... çok az sayıda yer var. | Open Subtitles | تقنياً،رياضياً،منطقياً.. هناك عدد محدود جداً من الأماكن التييحتملإخفاء.. مليون قنّينة نبيذ فيها .. |
Bence sen çok fazla çilek şarabı içtin. | Open Subtitles | أعتقد أنك احتسيت أكثر من اللازم من نبيذ التوت. |
1997 yılından kalan o şarabı rahatlıkla içebilirsin. | Open Subtitles | لكي نبيذ مِنْ 1997 يَجِبُ أَنْ يَكُونَ آمنَ جداً للشُرْب. |
Dün gece şarabı fazla kaçırmışım. | Open Subtitles | شَربتُ نبيذ قليلا أكثر من اللازم في ليلة أمس |
fırında domuz, Florence fennel porto şarabı da bekletilmiş salçalı tavuk. | Open Subtitles | لحم خنزير مشوي بالبقسماط مع ثمرة الفلورنس ومعكرونة بصلصة الخمر |
Kont Armand o havalı şarabı ve de yapmacık aksanıyla. | Open Subtitles | الكونت أرماند وذلك الخمر الفرنسى واللكنة الغبية |
Lütfen, bana şarabı şimdi içebileceğimizi söyle. | Open Subtitles | ارجوكم قولوا لي اننا نستطيع شرب الخمر الآن |
Ama bu içmediğiniz harika bir chardonnay şarabı. | Open Subtitles | ولكنه خمر عنب أبيض فاخر جدا الذي لا تشربونه |
Herneyse, biz eski fabrikaya gidelim, biraz elma şarabı alalım. | Open Subtitles | حسناً ، لنذهب للمعصرة على أي حال لنحصل على عصير التفاح |
Arkadaşımın dediği gibi, önemli olan şarap değil şarabı beraber içtiğin kişilerdir. | Open Subtitles | :حسنا، كما يقول أصدقائي إنه ليس بالنبيذ إنه بالأشخاص الذين تشربين معهم |
Kapıyı sen açtın. Chardonnay şarabı getirdiğim için teşekkür ettin. | Open Subtitles | قد فتحت الباب لي و شكرتني على جلب زجاجة النبيذ |
Ona aldırma. şarabı bana ver. Bakalım şarapla ne yapabileceğim. | Open Subtitles | لا تهتمي به ، أعطيني النبيذَ دعيني أرى ما يُمْكِنُ عمَله بالنبيذ |
Ayrıca köpekbalığı yüzgeçli lahana çorbası ve sıcak gül şarabı. | Open Subtitles | شوربة زعنفةِ قرشِ، خضار مُخْتَلَط، وبَعْض النبيذِ الدافئِ. |
Daha fazla bekleyememişler, ümitsizlik içinde küflenen üzümleri kopartmışlar ve kalanlar ile şarabı yapmışlar. | Open Subtitles | ولم يستطيعوا أن يبقوا أكثر، ففي حالة يأس قاموا بقطف العنب المتعفن من نبتة الكرمة، وصنعوا نبيذاً مما تبقى |
şarabı, yara bere için değil geçmişteki güzel günleri yad etmek içinmiş. | Open Subtitles | قال بأن نبيذه ليس للكدمات والجروح فقط ليّذكره بذكرياته الجميلة في الماضي |
Arka tarafta elma şarabı soğutuculardan olduğunu sanmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | لم يكن من المفترض ان يكون لديهم ل مبرداتِ نبيذِ التفاحِ هناك، أليس كذلك؟ |
O şarabı açsan iyi olur artık yoksa dış kulak iltihabı olacağım. | Open Subtitles | من المستسحن أن تفتحي قنينة النبيذ أو سينتهي بي المطاف بإذن سبّاح |
Fransız şarabı konusundaki bilginle beni etkilemeye çalışmaya devam mı edeceksin yoksa soruma cevap mı vereceksin? | Open Subtitles | هل ستستمر بإدهاشي , بمعرفتك للنبيذ الفرنسي ؟ . ام , ستجيب علي أسئلتي ؟ |
Dürüst ve mert dostlarla Noel şarabı ve sessiz sinema. | Open Subtitles | خمرة الكريسماس والفوازير ورفقة الرجال الشرفاء. |
Bu yüzden annemle uğraşacağıma bir şişe şarabı, dibini görene kadar içiyorum. | Open Subtitles | هذا سبب بدل ان أواجه أمي لقد شربت قنّينة كاملة من النبيذ |