Tanrı şeytanla, konuşurken, Eyüp'ün ne kadar inançlı olduğunu söylediğinde şeytan şöyle dedi: | Open Subtitles | عندما كلم الله الشيطان عن .. أخلص الأعمال .. الشيطان جادل و قال |
Tanrı şeytanla, konuşurken, Eyüp'ün ne kadar inançlı olduğunu söylediğinde şeytan şöyle dedi: | Open Subtitles | عندما كلم الله الشيطان عن .. أخلص الأعمال .. الشيطان جادل و قال |
Adamın biri şeytanla anlaşma yaptı diye bir kızı ölüme terkedemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك الفتاة تهلك لأن أحدهم عقد صفقة مع الشيطان |
Güzel olandan sonra arzu edebiliriz, ama esas cazibemiz şeytanla yatıyor. | Open Subtitles | ربما نرتقى به الى الخير فيما عدا أفتناننا الحقيقى بأكاذيب الشر |
şeytanla bir anlaşma yapmak - İşte size zaman elde ediyoruz. | Open Subtitles | حسناً ، هذا ما تحصل عليه عندما تعقد صفقة مع الشيطان |
Bilgi için şeytanla anlaşma yapan bir bilim adamı hakkında. | Open Subtitles | تتمحور حول عالم يعقد صفقة مع الشيطان للحصول على المعرفة |
Kısmi ücretli oyun işine bulaştığınızda, şeytanla iş birliği yapmış oluyorsunuz. | Open Subtitles | عندما تتورط في الالعاب المجانية أنت تعقد صفقةً مع الشيطان الكندي |
O an o kayanın üzerinde topuklarımız üzerinde şeytanla tanrıydık. | Open Subtitles | ,في تلكَ أللحظة ,َعلى تلكَ الصخرة , و الشيطان تحتنا |
Penisi olan bir soluk benizliyseniz, şeytanla aynı taraftasınız. | TED | إذا كنت من ذوي البشرة الشاحبة أنت في الدوري مع الشيطان. |
O yaşlı şeytanla konuşmanın bir anlamı mı var? | Open Subtitles | ما الفائدة من الحديث الى ذلك الشيطان المسن؟ |
şeytanla yaşamak insanda akıl bırakmaz, değil mi? | Open Subtitles | ليس معقولاً , أليس كذلك العيش مع الشيطان ؟ |
şeytanla yaşamak insanda akıl bırakmaz, değil mi? | Open Subtitles | ليس معقولاً , أليس كذلك العيش مع الشيطان ؟ |
"şeytanla sofraya oturanın kaşığı uzun olmalı." | Open Subtitles | الذى يتناول العشاء مع الشيطان لا بد له من ملعقة طويلة |
Onu karanlığın himayesine atıyoruz. Lanetlenmiş şeytanla ve... cennetten kovulmuş meleklerle birlikte olduğuna hükmediyoruz. | Open Subtitles | ونلقيه نحو الظلمات الخارجية، ونحكم عليه باللعنة مع الشيطان |
İnsan eti yerler, zina yaparlar, kadınlara zulüm ederler, ve şeytanla devamlı işbirliği içindedirler. | Open Subtitles | أنهم يأكلون لحوم البشر ويزنون و فعلون كل أمر محرم ويحرصون علي فعل هذا بشكل ثابت و بأتباع الشيطان |
Ama şeytanla masaya oturmanın zamanı var. | Open Subtitles | لكن هناك دائما وقت للعب الورق مع الشيطان |
İkincisi, anlaşılamayan bir sebeple şeytanla dans etmeye kalkıyor, bu yüzden Koreli katillere borçlanıyor ve bir zencinin şapkasına dil uzatıyor, hem de kolayca adam öldürüp cesedini yol kenarına attıkları bir yerde. | Open Subtitles | الثانية : إنه يود العبث مع الشيطان لسببغيرمحددتماماً،لذلك .. يدين المال لقتلة كوريين ويسخر منقبعةواحدأسود.. |
bunların hepsi bir şeytanla baş etmeye çalışan 3 kişiyi gösteriyor. | Open Subtitles | ..وكل تلك الصور المروعة عن ثلاث نساء يواجهن أشكال الشر بأنواعها |
Bir keçi görünümüne bürünmüş şeytanla iş birliği yapmakla suçlanıyorsunuz. | Open Subtitles | على صلة بالشيطان الذى يتخذ شكل العنزة المتواطئة معك |
Uzun, çok uzun zaman önce vücudunu ve ruhunu tüketen bir şeytanla anlaşma yaptı. | Open Subtitles | لكن عقدت صفقة مع شيطان الذي اخذ, جسدها و روحها منذو زمن بعيد |
Bir şeytanla ömrünü değiştirmek için anlaşma yaptın. | Open Subtitles | لقد عقدتِ صفقة مع كائن شيطاني مقابل روحكِ |
Onu öldürmekte bu kadar aceleci olmasaydın tanıdığımız şeytanla uğraşırdık. | Open Subtitles | لو لم تتحرق لقتله، لكنا نواجه شيطانًا نعرفه. |
Dediklerimi yaparsan, sana öyle bir hediye veririm ki şeytanla ortak da olsan, rüşvet de versen, daha iyisini bulamazsın. | Open Subtitles | ستفعل كما أطلب,سأمنحك قصة رغم تواطئك و دفعك لرشاوى حتى للشيطان نفسه لن تكون هناك أفضل منها |
"Ben de Maxine Seagrave adında bir şeytanla anlaşma yaptım." | Open Subtitles | لذا عقدت صفقة مع الشيطانة التي اسمها ماكسين سيجرف |
şeytanla anlaşmaktan bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | .. نحن نتحدّث عن صفقة مع كائن شرير |