ويكيبيديا

    "acil bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • طارئة
        
    • طارئ
        
    • طارئه
        
    • عاجل
        
    • طوارئ
        
    • عاجلة
        
    • طارئاً
        
    • طاريء
        
    • مستعجل
        
    • طواريء
        
    • في حالات الطوارئ
        
    • طارئا
        
    • مستعجلة
        
    • مستعجلا
        
    • مستعجله
        
    Kendimi hastanede, bir yoğun bakım odasında,. acil bir ameliyattan çıkmış buldum. TED وجدت نفسي في مستشفى في العناية المركزة، أتعافى من عملية جراحية طارئة.
    Ortak hat olduğunu biliyorum, ama acil bir durum var, polisi aramam gerekiyor. Open Subtitles نعم, انا اعرف انه خط الحزب, ولكنها حالة طارئة يجب ان اتصل بالشرطة
    Yayınımızı acil bir Benny Goodman şarkısı için yarıda kesiyoruz. Open Subtitles سوف نقوم بمداخلة لنحضر لكم مختارات طارئة لأوركيسترا بينى اللعينة
    - acil bir durum. - Üzgünüm. Geçen hafta kovuldu. Open Subtitles أنه أمر طارئ أسفة , لقد تم طردها الأسبوع الماضي
    Ben Memur Danny Ritenour, Eyalet Hapishanesi. acil bir durumla karşı karşıyayız. Open Subtitles انا العسكري داني ريتور , من كتب سجن الولايه لدينا حالة طارئه
    Evet, çok sık olmuyor. Çok şükür ki acil bir işim yoktu. Open Subtitles نعم انه لا يحدث غالبا لحسن الحظ لم يكن لدي شيء عاجل
    Hem acil bir durum olursa, Landrover bende olsa daha iyi değil mi? Open Subtitles بالاضافة ، اذا كانت هناك طوارئ الن تفضل لو كانت لدي السيارة ؟
    Santral, İl Sağlık Bölümü'nü bağlayın. Bu acil bir durum. Open Subtitles عامل القسم ، إعطيني قسم محافظة الصحّة إنها حالة طارئة
    acil bir durum söz konusu ama telefonu bile bulamıyorsun. Ya yangın çıksaydı? Open Subtitles إنها حالة طارئة وأنتي لا تستطيعين إيجاد الهاتف, ماذا لو كان هناك حريق؟
    Hastahanede acil bir durum olsa, ya da herhangi bir sey, hep ararsin. Open Subtitles لو كانت هناك حالة طارئة في المستشفى أو أي شيء آخر, دائماً تتصلين
    Grev hattını ne yaparsın bilemem. acil bir durum bu. Open Subtitles لا يهمني كيف تشعر تجاه طوابير الإعتصام, إنها حالة طارئة
    Şu iletişim yok kuralınızı biliyorum ama bu acil bir durum. Open Subtitles اعرف انه لديكم سياسة بدون اتصال المزعجة لكن هذه حالة طارئة
    acil bir durum var ve Never'a benim için göz kulak olup onla evde oyun günü yapar mısınız? Open Subtitles لدي حالة طارئة واحتاج واتساءل إذا كان بإمكانك مراقبة نيفر من آجلي ربما خذه الى منزلك لـ لعبة الموعد
    Benimle aynı fikirde olmadığınızı biliyorum ama bu acil bir durum. Open Subtitles أعرف بأنّنا لا نرَ الأشياء عين بعين. لكن هذه حالة طارئة.
    - acil bir çağrıya müdahale ediyorum, efendim. - Ya? Open Subtitles ـ لقد تلقينا إتصال لحالة طارئة يا سيدتي ـ ثم؟
    Sonra arayıp galeride acil bir işinin çıktığını ve oraya gittiğini söyledi. Open Subtitles إتّصلت لاحقاً لتقول أنّها ذهبت للمعرض لأجل أمر طارئ في اللحظة الأخيرة.
    Doğum esnasında çok kan kaybeder, acil bir ameliyatla rahmi alınırken, hayatını kaybeder. Open Subtitles لقد نزفت بشدة خلال الولادة و خلال استئصال الرحم لديها بشكل طارئ توفيت
    Böldüğüm için üzgünüm, Bay Rearden. 2. hatta acil bir telefon var. Open Subtitles اسفه للتدخل , سيد ريردن ولكن يوجد مكالمه طارئه على الخط الثانى
    Japonya'dan acil bir düşmanca saldırı beklemiyoruz ancak bu bilginin de farkındasınız dolayısıyla gerekli tedbir kriterlerini harekete geçirebilirsiniz." Open Subtitles نحن لا نتوقع عمل عدائى ، عاجل من قِبل اليابان لكننا نؤثث هذه المعلومات لكى نأخذ الإجراءات الإحتياطية الملائمة
    Donald Trump da gelecekti, ama acil bir işi çıkmış. Open Subtitles بوق دونالد كان يفترض أن يكون هنا لكن عنده طوارئ عمل
    Berlin'den acil bir telefon bekliyorum. Hemen dönerim. ..bu gece. Open Subtitles اٍننى منتظر مكالمة تليفونية عاجلة من برلين ، سأعود فورا
    acil bir durum ise, sosyal yardım psikiyatrlarımız var. Open Subtitles ، إن كان الأمر طارئاً لدينا موظّفون نفسيون موظفو الخدمات الإجتماعية ستنتظر لساعات
    acil bir tahliye durumunda, lütfen size en yakın çıkış kapısını kullanın. Open Subtitles في حالة حدوث حدث طاريء رجاء أسلك طريقك بهدوء إلى مخرج الطواريء الأقرب إليك
    Aynı zamanda bahsetmek istediğim acil bir durum da var. TED أنا أيضًا لدي أمر مستعجل أريد إخباركم عنه.
    Şehirde acil bir durum vardı. Open Subtitles سيدتي، آسفة للتأخر كانت لدينا حالة طواريء بوسط المدينة
    Ama acil bir durumda yine burada ameliyat ederlerdi, bir şey değişmedi. Open Subtitles لكن كانوا سيجرون عملية هنا في حالات الطوارئ لذا لم يتغير شيء
    En fazla iki hafta sürecektir. Teşekkür ederiz ekselansları, ama Roma'da acil bir işimiz var. Open Subtitles نشكركم يا صاحب الجلالة، لكن لدينا عملا طارئا في روما
    Özür dilerim efendim ama York'tan çok acil bir mesaj var. Open Subtitles لو سمحت سيدي ، لكن هناك رسالة مستعجلة جدا من يورك
    Bana bir şey söylüyormuş, acil bir şey. Open Subtitles محاولة أن تقول لى شيئا، شيئا مستعجلا و هام.
    - acil bir seans ayarlarım. Open Subtitles سوف أتصل بها و أحجز جلسه مستعجله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد