ويكيبيديا

    "alevler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النيران
        
    • اللهب
        
    • يحترق
        
    • تحترق
        
    • الحريق
        
    • اللهيب
        
    • المشتعلة
        
    • يشتعل
        
    • ألسنة لهب
        
    • احترقت
        
    • أحترق
        
    • إشتعل
        
    • تشتعل
        
    • فلايمس
        
    • لإشتعلت
        
    Ancak sonunda en sıcak alevler bile yakıt ve oksijensiz kalır. TED في النهاية، حتى أكثر النيران حرارة ينتهي منها الوقود أو الأوكسجين.
    Toprak kurur kurumaz, kuru mevsimde, çatlaklar oluşur, oksijen içeri girer ve alevler çıkar ve tüm problem baştan başlar. TED وإذا جفت التربة ، تصبح في موسم الجفاف، وتحصل على الشقوق، يدخل الأكسجين ، وتخرج النيران وتبدأ المشكلة من جديد.
    Gemimi alıp yeraltını temizleyeceğim... ..böylece alevler yeniden canlanmış olacak. Open Subtitles سآخذ سفينتى و أمشط السطح حتى تولد النيران من جديد
    Uçağı havaya uçurup alevler arasında yok olsa... hiç şaşmam. Open Subtitles لن اندهش اذا فجر الطائرة وبعدها سيختفى بين السنة اللهب
    Pencereyi açıp dışarı bakınca gördüm ki otelin yanından alevler yükseliyor Otelde yangın çıkmıştı TED ففتحت النافذة و نظرت خارجا، و إذ بي أجد نارا مشتعلة تصعد على جانب الفندق، و الفندق يحترق.
    Evin arka kısmı tamamen alevler içindeydi. Kurtarabildiğim her şeyi kurtarmaya çalıştım. Open Subtitles و قد كانت خلفيّة المنزل تحترق بأكملها و حاولت إنقاذ ما أستطيع
    Evet, daha alevler bile sönmeden buradaki işimizi bitirmiş oluruz. Open Subtitles اوه,اجل, سوف ننتهى من ذلك حتى قبل ان تخمد النيران
    Eğer alevler çörek yağıma ulaşırsa bütün mahalle havaya uçar! Open Subtitles اذا وصلت النيران الى زيت الدونت فسوف ينفجر الحي بأكمله
    Fakat telefonu kullanılmaz hale gelmeden önce alevler arasından kurtarmayı başardım. Open Subtitles ولكن تمكنت من اخماد النيران قبل تدمير هاتفه الخلوي أعطني الهاتف
    Sadece şuan kendi arzularımın karmaşasıyla uğraşıyorum, ta ki alevler içimdeki kaosu sarana kadar, sosyal bir tüketime hazır değilim. Open Subtitles فقط أعلم أنني أعمل على طريقي عبر متاهة من النيران الشخصية، حتى فوضى اللهيب تنغمد، فأنني لست مستعداً للإستهلاك العام.
    alevler sıçrıyordu, her yer duman olmuştu ve ahşap verandamız her an tutuşacak bir vaziyetteydi. TED كان اللهب يتطاير، كان الدخان في الهواء. ويبدوا أن السقف الخشبي لدينا كان على وشك أن تشتعل فيه النيران.
    alevler Jeanne'ın ruhunu korudu; cennete yükselene dek. Open Subtitles .. النيران حفظت روح جوان بينما هي ترتفع للسماء
    alevler 150 metre yükseğe ulaştığına göre, ...belli ki bu gerçekleşmedi. Open Subtitles اللهب لايزال على ارتفاع 150 قدمًا, وذلك لم يحدث لسبب واضح.
    Sonra 5 renk kalem alevler içinde masaya yuvarlandı ve tamamen eridiler. Open Subtitles ثم قلمه ذو الخمسة ألوان تقلب نحو اللهب على مكتبه وذاب بالكامل
    Dinle. Bütün evin alevler içinde olsa bile, musluğu bile açamazdım. Open Subtitles كان يمكن لنظامك هذا أن يحترق بالكامل بينما أعجز أنا حتى عن فتح صنبور المطبخ
    Demir kuleli şehir alevler içinde ateşi şehirliler başlattı, ve şehir dengelendi. Open Subtitles والمدينة الكبيرة بمناراتها تحترق. احترقت المدينة بأيدي سكانها.
    alevler, yangın kapılarından geçemez. Open Subtitles هذه النيران لا يمكن أن تعبر أبواب الحريق.
    İşte bu noktada alevler son kez ses çıkarır ve orada hiç olmamışlar gibi bir duman eşliğinde kaybolurlar. TED فيعطي هذا اللهيب الملتوي همسه الأخير ويختفي مع خيوط الدخان كما لو أنه لم يكن هناك نارًا على الإطلاق.
    Hemen arkasında Treblinka'daki cesetleri yakacak odunlar ki 1942 Kasımı'na kadar çoktan başlamıştı, alevler içinde parlıyordu. Open Subtitles وكان وراءه المحارق المشتعلة في نوفمبر 1942
    Vampirler uyurgezerlik yapamaz. Kapıdan dışarı bir adım atsa, alevler içinde yanar. Open Subtitles مصاصى الدماء لا يستطيعون المشى أثنا النوم إنه يحطم الباب, و يشتعل اللهيب
    Yatağının çarşaflarını yakan mavi alevler vardı. Open Subtitles كانت هناك ألسنة لهب أزرق تحرق ملاءات سريره
    Saçlarım kızıl bu da sahile gidemeyeceğim anlamına geliyor çünkü bronzlaşamam çünkü alevler içinde yanıyor gibiyim. Open Subtitles ولا يُمكنني الذهاب إلى الشاطئ لأنني لا أملك أي سمرة أنا أحياناً أحترق كاللهب
    Ve eğer bu ev baştan aşağı alevler içinde olsa bile haklı sebeplerimi kanıtlamak amacıyla içinde kalırdım. Open Subtitles و حتى لو إشتعل هذا المنزل بالحريقمنالسقفإلى الأرض، سأبقى فيه لأبرر نواياي الصالحه.
    James'in ilk grubu Yükselen alevler'den bahseder misiniz biraz? Open Subtitles وأخبرني عن فرقة (جيمس) الأول، "فايمس فلايمس"
    Eğer bu çatal gerçek gümüş olsaydı en küçük bir dokunuşta elim alevler içinde kalırdı.. Open Subtitles لو أن هذه الشوكه من الفضه لإشتعلت يدي بملامستها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد