Biliyor musun, belki bunu anlaman zor fakat her şey şaka değil. | Open Subtitles | ربما يصعب عليك أن تفهم ذلك ولكن ليس كل شيء هو مزحة |
Ama bir şeyi anlaman gerekir. Bunu yapacak tek kişi, sen değilsin. | Open Subtitles | الآن عليك أن تفهم شيئاً لست الوحيد الذي يعمل على هذا الآمر |
Sana açıklardım ama, mühendislikten anlaman gerekir. | Open Subtitles | سوف أفسر الأمر لكِ ولكن يجب أن تفهمي الهندسة |
Senin Ted gibi birini anlaman mümkün değil. | Open Subtitles | ليس من المحتمل ان تستطيعي فهم رجل مثل تيد |
anlaman gereken, ben çocukken babamla etrafımız, 24 saat boyunca kızlarla kuşatılmıştı. | Open Subtitles | ما يجب عليك فهمه هو أني عندما كنت صغيراً أنا وأبي كنا في الأساس محاطين بالفتيات طوال الوقت |
Ama gitmeden önce her şeyden çok anlaman gereken bir şey var. | Open Subtitles | ولكن قبل ان تذهب شئ واحد يجب ان تفهمه اكثر من الجميع |
Sorun değil. Ama şunu anlaman gerek, bir randevu değil. | Open Subtitles | ليست مشكلة، لكنني أريدك أن تفهم أن هذا ليس موعداً |
Ve şimdi sana her şeyi söyleme zamanı sebebini anlaman için. | Open Subtitles | و الآن , حان الوقت لأخبرك كل شئ حتى تفهم لماذا |
Ve ilerlemek için medeniyet için her nesil bir önceki nesilden daha iyisini yapmak zorunda olduğunu anlaman gerçekten çok önemli. | TED | وانه لأمر مهم ان تفهم انه من أجل ان تحرز أي حضارة تقدما, كل جيل يجب ان يفعل افضل من الجيل الذي سبقه. |
Bu kadar gençken bunu anlaman mümkün değil. | Open Subtitles | عندما تكون شابا, لايمكنك ان تفهم هذه الأشياء, |
Ama şunu anlaman lazım ki daha önce de sevdiklerimi hayatımdan çıkardığım oldu. | Open Subtitles | لكنعليكأن تفهم.. أنني ودعتُ من قبل أشخاص أحبهم |
Bunun gibi bir şeyde, aerodinamik yasalarından anlaman gerekir. | Open Subtitles | يجب أن تفهم الأساسيات من الديناميك الهوائي في شيء مثل هذا |
Bunu anlaman için daha kaç kere söylemem gerek? | Open Subtitles | كم مرة علي أن أخبرك لكي تفهمي الأمر قبل أن تذهبي إلى نومك |
Öncelikle benim çok özel bir çöp torbası olduğumu anlaman gerekiyor.. | Open Subtitles | أولاً يجب أن تفهمي ...بأني نوع فريد جداً من حقيبة تافهه |
Otur, otur. Dikkat et, dikkat et. Bunun benim için nasıl olduğunu anlaman lazım. | Open Subtitles | يجب عليكِ أن تفهمي مامعنى ذلك بالنسبة لي |
Eğer bu organizasyonun bir parçası olmak istiyorsan birşeyi anlaman gerekiyor. | Open Subtitles | اذا كنت تريد الذهاب لتكون جزءا من المنظمة، هناك شيء واحد تحتاج إلى فهم. |
Bak anlaman gereken ilk şey kafamda orijinal bir düşünce olmadığı. | Open Subtitles | أول شيء يجب عليك فهمه هو أنه لا توجد فكرة خاصة في رأسي |
Ben sadece sana iyi kapılar yapmak istiyorum. anlaman gereken bu. | Open Subtitles | هذا ما يجب أن تفهمه ها هو دفترك أيها الولد |
Fakat şimdi senin anlaman gereken benim ayrılmak zorunda olduğum. | Open Subtitles | و لكن ما يجب أن تفهميه أنني لو تركت مكاني الآن |
Hans, anlaman gerekir .. biliyor musun , bitmiş bu ? | Open Subtitles | هانز، أنت يجب أن تدرك بأن كل شىء انتهى، تعرف هذا؟ |
Beni olduğum gibi kabul etmen ve anlaman, benim için çok önemli. | Open Subtitles | إنه يعني الكثير لي بأنك تتفهم حالتي وتتقبلني كما أنا |
Bak, Amanda, anlaman lazım bana yolladığın senaryoların çok uzundu. | Open Subtitles | أصغِ، يجب أن تتفهمي أرسلتِ سيناريوهات ضخمة |
Senin için tek olduğumu anlaman an meselesi, yavrum. | Open Subtitles | المسألة مسألة وقت قبل أن تدركي بأنني الوحيد هنا لأجلك , حبيبتي |
Eğer Bilgisayar'ı kafandan çıkartmak istiyorsan o bilgisayarı anlaman gerek. | Open Subtitles | سوف تحتاجهم لفهم هذا الحاسوب أذا كنت تريد اخراج التداخل من رأسك |
AsıI anlaman gereken kamuoyunun hafızasının çok zayıf olduğudur. | Open Subtitles | عليك أن تتفهّم ذلك.. الجمهور يملكون ذاكرةٌ قصيرة .. |
Burda çalışmak zorunda kaldığı için de üzgünüm. Bir şeyi anlaman gerek ama. | Open Subtitles | كما يؤسفني اضطرارك للعمل هنا ولكنني اريدكم ان تفهموا شيئا |
anlaman için görmen gerekiyor ama büyük bir manyetik alana bağlı gibi. | Open Subtitles | سيتوجب عليك رؤيته لكى تفهمى ذلك ولكنه مُغطى بطبقة من المجال المغناطيسى |
Ama olayın çığırından çıktığını anlaman gerek. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعي هذا يجب أن تفهم أن المشكلة قد كبرت |