Onu sanki kendi annemi kaybetmişim gibi özleyeceğim. Tanrı korusun. | Open Subtitles | اني افتقدها كما افتقد امي اذا ماتت ، فليرحمها الله |
Eğer Woodcock'ın geçmişiyle ilgili birşeyler öğrenebilirsem... bu annemi gelecekte çekeceği ıstıraplarından kurtaracaktır. | Open Subtitles | ان علمت شيء عن ماضي وودكوك الذي سينقذ امي من وجع قلب المستقبل |
Ve alkışlamaya sıra gelince annemi dürtüp uyandırmak zorunda kalmıştın. | Open Subtitles | و كان لا بدّ أن تدفع أمّي لكي تستيقظ أثناءأسدالالستارة. |
Okula bir adam geldi, saçı boyalıydı ve annemi korkuttu. | Open Subtitles | أتى رجلٌ إلى المدرسة، ذا شعر مصبوغ وقد أرعب أمّي |
Önce annemi lekelediler. Ben de bir silah alıp buraya geldim. | Open Subtitles | في الأول ألحقوا بأمي العار فحملت البندقية و جئت إلا هنا |
Lanet psikopat, sen annemi öldürdün! Seni bebeğimin yanına yaklaştıracağımı mı düşünüyorsun? ! | Open Subtitles | أيها المجنون القذر, لقد قتلت أمى, أتعتقد أنى سأتركك تقترب من طفلى الرضيع |
Bozuk para ver, hastaneden annemi aramak istiyorum. Sorun ne? | Open Subtitles | إننى أريد أن أكلم امى فى المستشفى، أعطنى رقم تليفونها |
Üstesinden gelmemin biraz zor olduğunu biliyorum ve alışmak da hâlâ zor geliyor ama annemi mutlu ettiğin çok açık. | Open Subtitles | اعلم انه اخذ مني وقت حتى اتأقلم، ومازال غريب التكيف مع ذلك ولكنك بشكل او بآخر جعلت امي سعيدة جدا. |
Ben küçükken babam annemi aldatmıştı. Diğer kadının yerini almak istemiyorum. | Open Subtitles | لقد خان ابي امي في السابق لهذا لن اكون امراتك الثانية |
Hutt'lar annemi satın almadan önce, O da böyle bir pazarda satıldı. | Open Subtitles | قبل ان يشتروا الهات امي كانت يتم بيعها فى السوق مثل هذا |
Fakat annemi çok seviyorum ve çılgınlıklarımın onu mutsuz edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | لكنّي أحبّ أمّي كثيرًا, وأعلم أنّ هذا قد يحزنها. |
Yıllar önce... ..evlenmeden önce... ..sık sık annemi ziyaret ederdim. | Open Subtitles | قبل سنوات عديدة قبل أن أتزوّج اعتدت على زيارة أمّي في الرّيف |
annemi daha sık aramalıyım. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَتّصلَ أمّي في أغلب الأحيان أكثر. |
Benim de bundan haberim bile yoktu. Şimdi annemi tekrar aramam lazım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف حتي عن الكلام القذر , الان سأتصل بأمي مجدداً |
Sakin ol. Burada istediğin kadar kalabilirsin. Rose, annemi Kadın Sığınma Kurumundan aradım. | Open Subtitles | استرخي، بامكانك البقاء هنا كما تريدين وروز، ولقد اتصلت بأمي من المؤسسة الاصلاحية |
Ya seks yaptıktan sonra bunu anlatmak için annemi ararsam? | Open Subtitles | ماذا إن اتصلتُ بأمي بعد ممارسة الجنس أصف لها الممارسة؟ |
annemi hep kenarda tuttu. Bir yerlerde başka bir karısı vardı. | Open Subtitles | وضع أمى على الهامش فقد كان له زوجة فى مكان اّخر |
Babam, romantik öykülerin annemi öldüren ateşli hummaya yol açtığını sanıyor. | Open Subtitles | أبى يؤمن بالحكايات الرومانسية وهى تسبب حمى الدماغ التى قتلت أمى |
Babam çok çalışıyordu, ama annemi mutlu edecek kadar para kazanmıyordu. | Open Subtitles | كان والدى يعمل بجد ولكن لم يكن يكسب الكافى لارضاء امى |
Kafayı oynatmış olan annemi dinlemeyi bırakıp, uyuyup dinlenmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تتوقفي الاستماع لأمي المجنونة وتأخذي قسطاَ من النوم |
Yaşlı bir cadının iğrenç konuşmalarını dinlemek isteseydim annemi aradım. | Open Subtitles | اذا رغبت بالاستماع لعجوز شمطاء تتكلم بقذارة، كنت ساتصل بوالدتي |
Kalkmadan önce, o kadar çok ağladım ki, annemi arayıp, beni almasını istediler. | Open Subtitles | قَبْلَ أَنْ أقلعنَا، أنا كُنْتُ أَبْكي كثيراً، سَألوا أمَّي و ني لتَرْك الطائرةِ. |
annemi bulup onu Nicholas'a karşı uyarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نذهب إلى والدتنا لنحذّرها بشأن، نيكولاس |
Hemen sonra annemi bir uçağa bindirip, yurt dışına göndermiş. | Open Subtitles | سى جى وضع والدتى على طائرة و أرسلها عبر البلاد |
annemi aradım. Öğleden sonra gelip yemeğini hazırlayacak. | Open Subtitles | لقد إتصلت بأمى , ستأتى هنا لتعد لكِ العشاء |
Ve ondan hemen sonra annemi arayıp ona yaptığımı söylerim. | Open Subtitles | ثم أتصل بأمّي بعد ذلك لأخبرها بأني فعلت ذلك |
annemi bulur bulmaz, öğreniriz. | Open Subtitles | بمجرد أن نرى أمنا سنسألها عن ذلك وهي ستخبرنا |
Bu annemi, anneni, babanı üzecek ve diğerlerini de. | Open Subtitles | هذا سيؤذي أمي , وأمي وأبي والأخرين كثيرا |
Amerika'daki çocuklarının yanına gitti ama annemi rahatlatmak için, yeğenini göndereceğine söz verdi. | Open Subtitles | أخذها أولادها إلى أمريكا وحتى تهدأ ماما وعدتها كارميلا أن تبعث لها حفيدتها |