ويكيبيديا

    "astım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الربو
        
    • ربو
        
    • بالربو
        
    • علقت
        
    • للربو
        
    • وضعتها
        
    • المستنشق
        
    • ربواً
        
    • الاستنشاق
        
    • شنقت
        
    • علقته
        
    • علقتها
        
    • علّقت
        
    • لصقتها
        
    • علّقتها
        
    Diyelim ki, örneğin, astım yüzünden hastaneye gidip gelen çocuklara yardım etmeye çalışalım. TED ولنقل، على سبيل المثال، لنحاول أن نساعد الأطفال الذين يرتادون المستشفى بمرض الربو
    - Hayır ama korkunun neden olduğu astım krizi öldürebilir. Open Subtitles ولكن يمكن أن تموت من نوبة الربو الناجمة من ذلك
    Yakın zamanda astım şikâyetiyle doktoruma gittim çünkü nefes almakta zorlanıyordum. Open Subtitles وقصدتُ الطبيبة مؤخراً بسبب الربو لأنني مررتُ بتجربة ضيق تنفس عصيبة،
    astım hastası olup her gün etrafı hamam böcekleriyle sarılı bir şekilde uyanan kızların anneleri bize geliyordu. TED كان لدينا امهات كن يأتين, ابنتي لديها ربو, تستيقظ كل صباح مغطاة بالصراصير,
    Ancak şunu söyleyebilirim ki sizin bekar bir avukat, bir farmason ve astım olduğunuz her hâlinizden anlaşılıyor. Open Subtitles ولكنى استطيع ان اجزم, بالمشاهدة انك عازب ومحامى ومن الماسونيين ومصاب بالربو,
    Ama bir sabah, bu yazıyı bu Vincent Van Gogh resminin üstüne astım. TED ولكن في صباح يوم ما، علقت نفس العلامة الصغيرة على لوحة للفنان فنسينت فان جوخ
    astım, kötü kokulu nefes, sarı dişler iğrenç bir cilt. Open Subtitles مثل مرض الربو رائحة النفس الكريهة وإصفرار الأسنان بشرة مقرفة
    astım hastalığının ekonomik yükü HIV ve tüberküloz hastalıklarının toplamından daha fazla. TED و العبء الإقتصادي الناجم عن مرض الربو .تجاوز الأعباء الإقتصادية الناتجة عن فيروس نقص المناعة البشرية والسل مجتمعة
    İlk olarak, bu dört maddeden hangisinin astım hastalarının akciğer sağlığı üzerinde en fazla etkiye sahip olduğunu çözmek istedim. TED في البداية, كنت أريد أن أعرف أي من هذه الملوثات الأربع لها الأثر الصحي السلبي الأكبر .على صحة الرئة عند مرضى الربو
    Eğer hedefi iyileştirmenin bir yolunu bulabilirsek, astım hastalarını daha etkili bir şekilde tedavi etmenin de bir yolunu bulmuş olacaktık. TED لأنني أدركت ,أننا إذا وجدنا طريقة لاستهداف المعالجة يمكننا أيضاً أن نجد طريقة .لمعالجة مرضى الربو بفعالية أكثر
    Sizden kendinizi Julie'nin yerine veya astım hastası veya bir başka akciğer bozukluğu çeken bir yakınınızın yerine koymanızı istiyorum. TED لذلك أريدكم أن تتخيلوا أنكم في مكان جولي أو أي شخص قريب منكم .يعاني من الربو أو من أي اضطراب في الرئة
    Julie astım tedavisi olmak üzere doktorunun muayenehanesine gidiyor. TED جولي ذهبت إلى عيادة طبيبها .لتعالج مرض الربو الذي تعاني منه
    Kısaca bahsetmek gerekirse, bu ülkede astım problemimiz var. TED نذكر بإيجاز، لدينا وباء الربو في هذا البلد.
    Advil aldım. 15 dakika sonra, bütün gücüyle saldırmış bir astım kriziyle acile doğru gidiyordum. TED لقد تعاطيت دواء الأدفيل. و بعد 15 دقيقة، كنت في طريقي نحو غرفة الطوارئ و أصبت بنوبة ربو حادّة.
    Kız kardeşim Toby, 1 yıl boyunca hafif bir astım hastalığı geçirmişti de. Open Subtitles تبدو وكأنها تنفس حالة ربو اختى توبى كانت تعانى من حالة معتدلة من الربو منذ عام
    Son kış ziyaretimizden beri astım krizi hiç olmadı ve doktor durumundan gayet memnun. Open Subtitles منذ زيارتكم لنا الشتاء الماضي لَمْ تحدث لها نوبة ربو والطبيب مسرور جداً لذلك
    Oğlum astım hastası. O ilaca ihtiyacım var. Ben geceleri çalışıyorum, eczacının işi bu saatlerde bitmiş oluyor. Open Subtitles لم يقل لي هذا أبي مصاب بالربو أريد الدواء
    Oraya vardığımda, portresini hediye olarak astım. Open Subtitles عندما وصلت إلى هناك، علقت . صورتها كتذكار
    astım veya alerji öyküsü yok ve akciğer filmi de temiz. Open Subtitles بدون تاريخ للربو او التحسس و صورة صدره بالأشعة السينية سليمة
    Herkes. Dün gece senden sonra panoya astım. Döneceğini tahmin ettim. Open Subtitles الجميع لقد وضعتها هنا البارحه بعد أن غادرت فكرت باحتماليه عودتك
    Reçetesini bile yazdırdım çünkü Tommy'deki astım spreyi bitmek üzere. Open Subtitles استمع، لقد قمت للتو بإعادة تعبئة دواءه لأن المستنشق الذي مع تومي شارف على النفاذ
    astım değil, Gastroözofageal reflü. Nissen fundoplikasyonu yapılmalı. Open Subtitles إنه ليس ربواً , إنه "جيرد" إنه بحاجة إلى تدريب أفضل
    Havalı çocuklar astım spreyimle ortada sıçan oynuyorlar." Open Subtitles الأطفال هنا يلعبون لعبة ابتعد عني باستعمال جهاز الاستنشاق الخاص بي
    Bu isyanda en çok suçu olanları ve liderlerini astım. Open Subtitles لقد شنقت قادة التمرد والملامون على تحريض الشغب
    Ve çorap konusuna gelince, rakun pisliğine bastıktan sonra onu oraya astım. Open Subtitles اما الجوري , حسنا , لقد علقته بعد ان علقت في فخ راكون
    Ne düşünüyorsunuz? Bu sabah astım. Çok güzel, öyle değil mi? Open Subtitles ما رأيك ,لقد علقتها هذا الصباح ,اليست جميلة ؟
    Şu araba kokularından astım ama hiçbir halta yaramıyorlar. Open Subtitles علّقت واحدة من ملطفات الجو، ولكن هذه التراهات لا تعمل بصورة جيدة.
    Birini ortak çalışma alanımıza astım. Open Subtitles لصقتها فوق مكتب كل واحد منا
    Onu hiç beklenmedik anların eğer hazırsan nasıl hayatını değiştirebileceğini bana hatırlatsın diye dolabıma astım. Open Subtitles علّقتها في خزانتي لتذكّرني بأن اللحظات غير المتوقعة يمكنها أن تغيّر حياتك إذا كنت مستعداً لها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد