ويكيبيديا

    "atmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رمي
        
    • إلقاء
        
    • التخلص
        
    • تلقي
        
    • ترمي
        
    • تعريض
        
    • رميك
        
    • بإلقاء
        
    • أرمي
        
    • ألقي
        
    • لرمي
        
    • رميها
        
    • يلقي
        
    • رميت
        
    • للتخلص
        
    Havaya CO2 eklemek yatağın üzerine bir tane daha battaniye atmak gibidir. TED إضافة ثاني أوكسيد الكربون إلى الهواء يشبه رمي بطانية أخرى على السرير.
    Bir yerde jonglörlüğün sırrının yakalamak değil, atmak olduğunu okumuştum. Open Subtitles قرأت مرة أن المهم في شعوذة ليس اصطياد ولكن رمي.
    Birini kaçırdıktan sonra cesedini ortalık bir yere atmak garip. Open Subtitles يبدوا غريب خطف شخص ثم إلقاء الجثة في مكان عام
    Bir dahaki sefere bir aleti atmak üzere olduğunuzda, atmayın TED في المرة القادمة اذا أردت التخلص من جهاز لا ترمه
    Demek sadece laboratuara göz atmak için değil, beni izlemek için de buradasın. Open Subtitles آسف أنكِ هنا ليس لمجرد أن تلقي نظرة على المختبر، أنتِ هنا لتلاحظيني.
    Sınıra varmadan önce O şeyi... O şeyi atmak zorundasın Open Subtitles يجب ان ترمي تلك المادةِ بعيداً قبل ان نصل الحدود
    Bütün bu nedimelik olayı yüzünden bana hava atmak istiyorsun biliyorum. Open Subtitles أنا اعلم انك تريدين رمي كل مايتعلق بوصيفة الشرف في وجهي
    Eski alevleri söndürmenin yolunun kendime yenisine atmak olduğunu fark ettim. Open Subtitles أعتقدتُ ان الحل لإخماد شعلتي القديمة هو رمي نفسي في هذه
    Böylece, biyolog bir meslektaşım olan, Jean-François Brunet'le bu şişmiş beyin parçalarını atmak yerine incelemeye karar verdik. TED فبدلاً من رمي هذه القطع من الدماغ المتورم، قررنا مع جان فرانسوا برونيه، وهو زميلي متخصص في علم الأحياء، لدراستها.
    Bununla kalmadı, bir şeyleri atmak artık daha da kolay. Open Subtitles ولكن هذا ليس كل شيء, إلقاء الأشياء أصبح سهل جدا
    Bak, belki de insanları başından atmak yerine arayı düzeltme zamanıdır. Open Subtitles أنصت، لعلّه أوان ترميم جسور الصلح، عوض إلقاء الناس عنها للتهلكة.
    Bunu açıklamanın en hoş yolu; bir duvara top atmak istiyorsanız duvarın üzerinden aşması için yeterli enerjiyi vermeniz gerekir. TED أجمل طريقة لشرج ذلك هي أنه إذا أردت إلقاء كرة عبر الحائط، لابد أن تزودها بالطاقة الكافية لكي تعبر فوق الجدار.
    Bulgarlar oynayamaz diye bir şey yoktur, her ne kadar bu ciddiyet genini sistemimizden atmak zorunda olsak da. TED ما من أمر غريب يمنع البلغاريين من التسلية، إذا استثنينا ذلك التفكير الجماعي الذي علينا التخلص منه.
    Eğr bu insanlar sadece daha iyi işlerle ve daha yüksek yaşam standartlarıyla ilgileniyorsa, onları atmak daha iyidir. Open Subtitles إذا كان هؤلاء الناسِ يهتمّونَ بالحصول على عمل افضل و مستوى معيشة أعلى، فمن الجيد التخلص منهم.
    HPD'deymiş. Bir protesto düzenleyicisi bulmuş ki buna bir göz atmak isteyeceksin. Open Subtitles لقد عثر على منظم المظاهرات من الجليّ أن تلقي نظرة على هذا
    Bu kanıtlıyor ki bazen ilk denemeyi bir kenara atmak gerekiyor. Open Subtitles حسنا هذا يثبت شيئا واحد يجب ان ترمي اول بانكيك تصنعيها
    Görev yerini terk etmek, koşuşturmaya teşvik etmek, kemirgenleri tehlikeye atmak... Open Subtitles ترك واجبكِ، التحريض على الفوضى تعريض حياة القوراض للخطر بشكل متهور
    Daha sonra hepsini atmak yerine bir tanesini benim ağzıma atsana. Open Subtitles بدلاً عن رميك له لاحقاً لماذا لا ترميه في فمي لا
    Özel bir koleksiyon, ne için olduğunu unuttum ama rica ediyorum, penileri tabağa görgüsüzce atmak yok. Open Subtitles أنها مجموعة مميزة لقد نسيت لما هي مميزة,ولكنى طلبت, أن لا يقوم أي مهمل بإلقاء عملته بالطبق
    İç çamaşırlarımı ağaçIığa atmak zorunda kaldım. Open Subtitles كان عليّ أن أرمي سروالي الداخليّ في الغابة.
    Ama önce şu harabe eve bir göz atmak istiyorum. Open Subtitles ولكنّي أريد أن ألقي نظرة أوّلاً على هذا المنزل المُحترق.
    Fakat Kia'nın ayakkabısına kum koymakla onu köprüden atmak çok farklı şeyler. Open Subtitles هو قفزة هائلة للذهاب من ارتفاعه الأحذية كيا لرمي لها قبالة جسر.
    atmak istemediğin bütün boklarını toplaman için 5 dakika veriyorum Open Subtitles أعطيك خمس دقائق لحزم كلّ امتعتك أنت لا تريد رميها.
    Koç yaptığı konuşmada eğer gol atmak için şansınız varsa atın demişti. Open Subtitles كان المدرب يلقي كلمة حول عدم التهاون عندما يصل الشخص من هدفه
    Kalanını atmak zorunda kaldım. Benim sandviçimi mi attın? Open Subtitles توجب عليّ أن ارمي معظمها لقد رميت سندوشتي
    Ne? Bizi başından atmak ister gibi konuşuyorsun. Open Subtitles من صوتك يبدو انك متشوقة للتخلص منا ماذا في الامر؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد