Açılıp balık avladığımızdan dolayı çok küçük bir karbon ayak izi vardır. | TED | لديه بصمة كربونية صغيرة لأن علينا أن نخرج إلى البحر لنصطاد السمك. |
Her zaman bu iş için de kullanmıyorlar. İnsanlar bununla balık avlıyor. | TED | و لكنها لا تستخدم دائما لهذا الغرض. الناس قد يستخدموها لصيد السمك. |
Sizin için çok güzel taze bir balık da ayırdım. | Open Subtitles | لقد أحضرت أيضاً قدراً طيباً من السمك الطازج من أجلك |
Milyonlarca ton terkedilmiş balık ağı, hâlâ can almaya devam ediyor. | TED | مئات الملايين من شباك الصيد المهملة، والمهمات التي ما تزال تقتل. |
Fotoğrafik bir kanıt olmadan ne kadar büyük bir balık yakaladığınızı kanıtlayamazsınız. Ve bu, balıkçılığın başlangıcından beri böyleydi. | TED | من غير دليل مصور، لا يوجد شيء يثبت اصطيادك لسمكة عملاقة وهذا كان هو الحال منذ بداية صيد الأسماك. |
Benim gibi adamlar içinse bir gün önceden kalmış balık ezmesi sandviçi. | Open Subtitles | و بالنسبة لشاب مثلي فان المشهد المثالي كان يتجلى بعمل سندويش السمك |
Irma, burada, halde doğdu. balık pazarının arkasındaki bir kamyonda. | Open Subtitles | انها ولدت هنا فى ليزهالز فى شاحنة خلف سوق السمك |
balık araştırmaları için tasarlandı: derin deniz balıklarının yumurtlama alışkanlıkları. | Open Subtitles | صمم خصيصا لابحاث عادات وضع السمك للبيض فى اعلى البحار |
balık bıçağı veya çatalı yoksa, daha ufak bir bıçak veya çatal kullanın. | Open Subtitles | إن لم تكن هناك اياً من الشوكات, استعمل السكين والشوكة الصغيرة لأكل السمك |
Onunla, Deniz Altındaki balık dans partisine gitmeye karar verdin. | Open Subtitles | لذا فقد قررتى الذهاب معه لحفلة رقص السمك تحت الماء. |
Güreş, kalçanın yere gelmesine izin vermek, yalandan... yalandan balık yakalamak. | Open Subtitles | التصارع، السماح للثمر بأن يقتلع، بشكل مزيف اصطياد السمك بشكل مزيف |
Üzgünüm bayan, ama menüdeki her şeyin içinde balık var. Peki ekmek? | Open Subtitles | آسف يا سيدتي ، لكن كل ما في القائمة يحتوي على السمك |
Ve konuşmak isterlerse, daima dinlemeye hazırımdır. Bir balık Tanrısı'nın işi budur. | Open Subtitles | وإذا أرادوا التحدث، فأنا مستعد دائما للاستماع هذا هو عمل إله السمك |
Yıl boyunca, timsahların asıl besinleri memelilerden ziyade, balık ve yumuşakçalardır. | Open Subtitles | على مدار السنة, تتغذي التماسيح على السمك والرخويات بدلا من الثدييات |
Böylelikle gelecek balık avı sezonu başladığında, körfez normale dönmüş olacak. | Open Subtitles | لذا ، عندما يبدأ موسم الصيد القادم سترجع المنطقة إلى طبيعتها |
Bayan, balık tutarken balık yemi salak salak sorular sormaz. | Open Subtitles | حين تخرجين إلى الصيد لا يقوم الطعم بطرح أسئلة سخيفة |
Kafalarının üst kısmındaki beyinleriyle, yukarıya doğru yüzen ilk balık türlerinden biriydi. | TED | إنها من أوائل الأسماك التي تسبح بشكل مستقيم وذات أدمغة أعلى رؤسها. |
Kırmızı balık koymaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك فى شراء بعض من اسماك جولد فيش |
Al bakalım aç dostum. Büyük bir balık ve biraz daha şarap. | Open Subtitles | ها هو , ايها الرفيق الجوعان سمكه كبيره من اجلك وخمر اكثر |
O da balık tutmaktan, ya da avlanmaktan hoşlanıyor olabilirdi. | Open Subtitles | ربما كان هذا الشخص يحب صيد الاسماك او صيد الطيور |
Çocukların hiçbir zaman balık avlama yada yüzme şansları yoktu. | Open Subtitles | و الأطفال لم تتح لهم الفرصة أبداً للصيد أو للسباحة |
Belki oyun alanı gibi bir şeydi, ama o çiğ balık değil mi? | Open Subtitles | ربما تلك من الكلمات التي نسمعها بساحة اللعب ولكن أليس ذلك سمكاً نيئاً؟ |
Sık, sık onu görmeye gelen biri vardı. Bir Japon lokantasına balık satıyordu. | Open Subtitles | كان هنالك زبون يأتي لرؤيتها دائما, و يعمل كمزود للسمك في مطعم ياباني |
Mesela astroloji: bir çok rasyonalist gibi, ben de balık burcuyum. | TED | علم التنجيم، مثلا: مثل الكثير من العقلانيين، أنا من برج الحوت. |
Hız ve büyük boyutun birleşimi çatalkuyrukluyu obur bir balık sürüsü avcısı yapar. | Open Subtitles | هذا المزيج من السرعة و الضخامة يجعل من الحوت الأحدب صياداً شرها للأسماك. |
Sen daha dünyada yokken, ben bu sularda balık avlıyordum. | Open Subtitles | أنا أصطاد في هذه المياه من قبل أن تولد أنت |
Üçüncüsü: Her evde farklı bir hayvan var. Bunlardan biri balık. | TED | ثالثاً: كل منزل يحتوي على حيوان مختلف، وأحد الحيوانات هو السمكة. |
Dahası eğer bu kadar büyük bir balık yakalarsan geri kalan ömrün boyunca hava atabilirsin... | Open Subtitles | علاوة على ذلك اذا امسكت بسمكة كبيرة مثل هذة انت يمكن ان تفتخر بة لبقية حياتك |
O balık avladı ben de kitap okudum. Harika günlerimizden biriydi. | Open Subtitles | كان يصطاد و انا اقرأ كان يوم من تلك الأيام الرائعة |