ويكيبيديا

    "bankalar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البنوك
        
    • المصارف
        
    • البنك
        
    • بنوك
        
    • مصارف
        
    • مصرف
        
    • المصرف
        
    • والبنوك
        
    • للبنوك
        
    • البنوكِ
        
    Çünkü bankalar bu bonoları uçuk rakamlara satıp para kazanmakla fazla meşguller. Open Subtitles لأن البنوك مشغولة بالحصول على الأموال لقد رأيت أموالاً لبيع هذه السندات
    Bilseler bile, sadece ordalardır, bankalar ele geçirilse bile rahatsız olmazlar. Open Subtitles لو يعلموا لذهبوا هناك ولم يهتموا حتى إذا ما سرقت البنوك
    Bazı kurtulanlara göre bankalar çökünce kağıt parayı sarıp sigara niyetine içeceğiz. Open Subtitles بعض المستعدين يعتقد عندما تسقط البنوك يمكنك أن تلف أوراق المال وتدخنها
    Ama beni vurmadıklarını görünce bankalar hakkında fazla bilgileri olmadığını anladım. Open Subtitles لكنهم عندما لم يقتلوني أدركت أنني لا أعرف كثيراً عن المصارف
    bankalar bir peni bile vermeyecek. Stüdyolarımı tekrar ele geçirecekler. Open Subtitles لن يعطيه البنك أي شيء و سيضعون يدهم على الأستديو
    bankalar, trenler ve muhteşem McCradle Yağmasının sorumlusu. Open Subtitles ،حالياً بنوك قطارات، حالات قتل فهو المسؤل عن التنظيم السئ السمعة في مذبحة مكاندلز
    Eskiden bankalar saat 10'dan 3'e kadar çalışırlardı. TED لقد كانت البنوك تفتح مابين 10:00 و 15:00.
    Hatta durum yalnızca emeklilik fonlarıyla sınırlı değil, tüm bankalar, sigortalar ve fon yönetimleri de aynı durumda. TED ثم أدركت، لم تكن فقط صناديق التقاعد، كانت البنوك وشركات التأمين ومديري الصناديق.
    İktidar partileri varlık fonları, fon sorumluları, emeklilik fonları bankalar, sigortacılar ve reasürörler tarafınadan. TED بواسطة صناديق الثروة السيادية، مديري الصناديق وصناديق المعاشات، البنوك وشركات التأمين وشركات إعادة التأمين.
    Finanse etmesi zor bir projeydi, çünkü bankalar bu mahalleyle ilgilenmiyorlardı, çünkü insanlar bu mahalleyle ilgilenmiyorlardı, çünkü burada hiç bir şey olmamıştı. TED كان مشروعًا يصعب تمويله، لأن البنوك لم تكن مهتمة بالحيّ، لأن الناس لم يكونوا مهتمين بالحيّ، لأن لا شيء حدث هناك.
    bankalar, kredi kartı şirketleri ve diğer finansal kurumlar bizi kişisel olarak tanımıyorlar, ama kredi notumuz sayesinde bize bir şekilde güvenebiliyorlar. TED البنوك وشركات بطاقات الائتمان والمؤسسات المالية الأخرى لا تعرفنا معرفة شخصية، ولكن لديهم طريقة للوثوق بنا، وهي من خلال نقاط الأهلية الائتمانية.
    bankalar benimki gibi semtlerde yaşayan insanlara kredi vermezdi. TED لم تُقرض البنوك أناسًا يعيشون في حيٍ كحيّي.
    Bu tarz kırılamayan kriptolar bankalar ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından test edilmektedir. TED لذلك، هذا النوع من التشفيرغير القابل للإختراق بالفعل تم إختباره بواسطة البنوك وفي المؤسسات الأخرى عالميًا.
    İskandinav bankalar, çekleri elde kontrol eden insanları çalıştıramıyor. TED لذا فإن البنوك الإسكندنافية لا تتحمل تكلفة أشخاص للإشراف يدوياً على هذه الشيكات.
    bankalar, fizikçileri ve istatistikçileri ortalama sayısal fiyat örneklerini belirlemek için işe alıyor. Open Subtitles توظّف المصارف علماء فيزياء وإحصاء حتى يتمكنوا من خلق نمادج وقاية مالية رقمية.
    Ya bankalar cahil ve CDO'ları nasıI değerlendireceğini bilmiyor ya da sadece sahtekarlar, CDO'lar berbat halde ve bunu gizliyorlar. Open Subtitles إما أن المصارف تتجاهلها أو أنه لا تعي قيمتها إنهم محتالون سيئون.. إن الألتزامات الديّنيّة لا تساوي شيئاً, وهم يخفونها
    Ve, ee, Charles, bankalar hakkında pek şaka kaldırmaz. Open Subtitles و بالمنا سبة تشارلى انه لا يحب المزاح فى البنك
    bankalar hafta sonu kapalılar. Yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles البنك مغلق بعطلة نهاية الاسبوع لا شيء يمكنني عمله
    Büyük bankalar, küçük bankalar. Ben para kazanmayı severim. Open Subtitles بنوك كبيرة أو صغيرة فأنا أحب جني الأموال
    Yeni bir yol dış dünyayı Spectre'a getirmişti bankalar, ipotekler ve borçlarla birlikte. Open Subtitles طريق جديد جلب العالم الخارجي إلى سبكتر ومعه، مصارف و ديون وحجز على المدين
    Çünkü içinde polis olan bankalar daha çok puan veriyor değil mi? Open Subtitles لأن مصرف به شرطي يساوي نقاطاً اكثر أليس كذلك ؟
    Yani birilerinin parası biter ve bankalar çok az bir paraya o eve el koyar. Open Subtitles معنى هذا ان هناك من لم يعد لديه مال اذن يستطيع المصرف عندها بيع المنزل بأبخس الأسعار
    Derecelendirme kuruluşları, bankalar hatta lanet olasıca devlet... Open Subtitles في قروض المنازل في العام الماضي وكالات التقييم والبنوك والحكومة
    Temelde, Rainieri'nin mortgage bonoları büyük bankalar için inanılmaz karlıydı. Open Subtitles تقنيا سندات رهنية لويس ريناري كانت مربحة جدا للبنوك الكبيرة
    Küçük bankalara büyük borçlar verildi. Sonra 1920 yılında, Federal Banka büyük miktarda parayı piyasadan geri çekti, dolayısıyla kredi veren bankalar büyük miktarda borcu geri istedi, ve tıpkı 1907'deki gibi bankalara hücum, batık ve iflas yaşandı. Open Subtitles مما أدى إلى قروضِ مكثفة إلى البنوكِ الصغيرةِ و بالتّالي أُجبرتْ البنوك على طلب إستحقاق قروضِها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد