Bazılarıysa daha küçük, herkesin birbirinin ismini bildiği daha samimi topluluklar. | TED | والبعض الآخر أصغر، تجمعات لمجتمعات أكثر قربًا حيث يعرف الجميع اسمك. |
Bazılarınızın bildiği gibi, annemi ölmeden seneler önce Alzheimer yüzünden kaybetmiştim bile. | Open Subtitles | كما يعرف أغلبكم أننى فقدت أمى لأجل الزهايمر لسنوات قبل أن تموت |
Özellikle fizik bölümünde olanlarınızın bildiği gibi, kariyerimde ufak bir düşüş oldu. | Open Subtitles | كما يعرف معظمكم في قسم الفيزياء فإن مسار مهنتي أخذ تحويلة صغيرة |
Hepinizin bildiği gibi Hogwarts yaklaşık bin yıl önce dönemin 4 en büyük cadı ve büyücüsü tarafından kuruldu. | Open Subtitles | بالطبع كلكم تعرفون أن هوجوارتس تأسست منذ أكثر من ألف عام على يد أربعة من أعظم سحرة ذلك العصر |
Ne kadar bildiği ya da ne kadar içinde olduğu kesin değil. | Open Subtitles | لا نعرف بالتفصيل ما الذي تعرفه او ما مدى تورطها في ذلك |
Ancak hepimizin de bildiği gibi, hiçbir şey mükemmel değildir ve bazen süperiletkenin içerisinde manyetik alan kalır. | TED | و لكن الصورة ليست دائماً مثاليةً، كما نعلم جميعنا، فأحياناً تبقى خطوط من الحقول المغناطيسية داخل الموصل الفائق. |
Biz insanoğlunun bildiği en hızlı dijital görüntüleme cihazları ile vurdu. | Open Subtitles | نحن نصوّر هذا بأسرع طريقة لمعدات تصوير الحديثة التي يعرفها الرجل |
Seninle gurur duyuyorum, Kurt. Kimin bildiği umurumda bile değil. | Open Subtitles | أنا فخور بك كورت لا تفكر في من يعرف الأمر |
Her şeyi biliyormuş gibi yapıyor ama bir şey bildiği yok. | Open Subtitles | اترى ، لقد اعتاد على معرفة كل شيء لكنه لم يعرف |
John'un da bildiği üzere, kimse bunu tek başına yapamaz. | Open Subtitles | وجون يعرف جيداً بأن لا أحد يفعلُ هذا الأمر بمفرده |
Bizimle ilgili onun hakkında bildiğimizden daha çok şey bildiği aşikâr. | Open Subtitles | و من الواضح انه يعرف عنا اكثر من ما نعرف عنه |
Her ebeveynin bildiği gibi çalışmak için en iyi vakit herkesin uyuduğu vakittir. | Open Subtitles | حسنا، كما أي والد يعرف أفضل وقت لانجاز الامور عندما الجميع هو نائم. |
Bu yüzden size bir kelime daha veriyoruz, bilgisayarın cevabını bildiği bir kelime. | TED | لذا فما نفعله هو إعطاؤك كلمة أخرى، كلمةً يعرف البرنامج إجابتها. |
Hepinizin bildiği gibi buraya psikoloji hakkında konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا للتحدث عن علم النفس وهو كما تعرفون جميعاً |
Romo beyin olarak hepinizin bildiği ve sevdiği bir cihazı kullanıyor, iPhone'ununuzu. | TED | رومو هو روبوت يستخدم جهاز تعرفه وتحبه -- جهاز الآيفون -- كدماغ. |
Egzersiz 3 kısımdan oluşuyor ve hepimizin bildiği bir şeyle başlıyor, bu da nasıl tost yapıldığıdır. | TED | ينقسم التمرين إلى ثلاثة أجزاء ويبدأ بشيء نعلم جميعًا كيفية القيام به، وهو كيفية تحميص الخبز. |
O vakit geldiğinde, onun yarattığı Lenore olacaksın, tek kişinin bildiği Lenore. | Open Subtitles | عندما يأتى الوقت ستصبحين لينور التى أبدعها لينور التى يعرفها رجل واحد |
Babanız bu iki kızı bildiği halde bize hiç anlatmadı. | Open Subtitles | عرف والدكما عن أثنين من الأمهات اللاتي لم يخبرنا عنهما |
Onun yerine bildiği şeyi öğretti: erkek olmak, kendini feda etmek ve aileni korumak için yapabileceğin her şeyi yapmakla ilgilidir. | TED | بدلًا من ذلك علمني ما عرفه: لتكون رجلًا كان حول التضحية والقيام بما تستطيع عمله لرعاية وتوفير كل شيء لعائلتك. |
İnsanların gezegenimiz hakkında bildiği her şey güya söylenip paylaşılmıştı. | Open Subtitles | كل ما يعلمه البشر عن كوكبنا قيل أننا أُبلغنا به |
Bu zırvalığı çalma, dostum. Hepimizin bildiği bir şey çal. | Open Subtitles | لا تشغل هذه الأغنية اللعينة يا أخي شغل شئ نعرفه |
Şunu anlamalısınız ki, dokuzuncu yaşgününden itibaren, bildiği tek dünya, suçlular dünyası oldu. | TED | و بالرغم من ذلك، يجب عليكم أن تفهموا أنه منذ بلوغه التاسعة، البيئة الوحيدة التي عرفها هي بيئة العصابات. |
Kendisinin bir hırsız olduğunu bildiği zaman,asla bir hırsızı yakalamayacaklarını biliyorum . | Open Subtitles | أثق بالشرطي الذي لا يقبض على اللص في حالة علمه بأنه لص |
Splenda çekerek ve dersleri asarak geçen uzun bir günden sonra, bildiği tek yolla acısını dindiriyor mısır nişastası tüttürerek. | Open Subtitles | وبعد يوم طويل من شخير سبليندا و عدم حضور الصفوف هي تقتل الألم بالطريقة الوحيدة التي تعرفها تدخين نشا الذرة |
Burada çoğunuzun da bildiği gibi İngilizce Germen kökenli bir dil. | TED | العديد منكم بهذه الغرفة يعلمون أنّ الانجليزية لغة جرمانيّة. |
Batı'da çoğumuzun bildiği bir hikaye, ya da bildiğimizi sanıyoruz. | Open Subtitles | إنَّها قِصة يعرفها غالبيتنا في الغرب .أو نظنُ أننا نعرفها |
Onun tek bildiği 4 yaşındayken babanın tüm ilgisinin onda olduğuydu. | Open Subtitles | كان عمرها 4 سنوات وكل ما تعلمه هو.. أنه أصبح لديها منافس على حب أبيك |