ويكيبيديا

    "bileti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تذكرة
        
    • تذاكر
        
    • التذكرة
        
    • بطاقة
        
    • التذاكر
        
    • تذكره
        
    • تذكرتين
        
    • تذكرته
        
    • تذكرتي
        
    • بطاقات
        
    • لتذكرة
        
    • بتذكرة
        
    • تذاكرِ
        
    • تذكرتان
        
    • تذكرتها
        
    Penn garındaki gişe memuru bir Pittsburgh bileti sattığını hatırlıyor. Open Subtitles بائع التذاكر فى محطة بن باع له تذكرة الى بتسبرج
    Aralarında biraz para toplamışlar ve ona bir Paris bileti almışlar. Open Subtitles و هم , جمعوا بعض المال و إشتروا تذكرة إلى باريس
    Neden bir de uçak bileti almıyorum daha işe başlarken? Seni tanıyorum. Open Subtitles نعم بالطبع لما لا أعطيك ثمن تذكرة الطائرة لتطير, لا ليس أنا
    Amerika'ya bir uçak bileti aldım. 3 hafta sonra gidiyorum. Open Subtitles اشتريت تذاكر سفر للذهاب لأميركا ساكون هناك في غضون اسابيع
    Bu bence hiç de adil değil. bileti kendisi bulmamış ki. Open Subtitles اعتقد أن هذا لم يكن عدلاً لم تجد تلك التذكرة بنفسها
    Bir Alman denizaltısını kaçırmanın gidiş bileti anlamına geleceğini biliyorlardı. Open Subtitles يعرفون أن آسر الغواصة يمكن أن يكون تذكرة ذهاب فقط
    Hayır, bir bileti daha yarı fiyatına alırsanız size iki bedava bilet vereceğiz. Open Subtitles سنعطي لكن تذكرة مجانية لا، تذكرتان مجانيتان إذا اشتريتن واحدة أخرى بنصف الثمن
    Size önerdiğim şey orta yönetim kademesine bir hızlı tren bileti. Open Subtitles ما أعرضه هي تذكرة على قطار سريع مباشرة إلى وسط الإدارة
    Ne uçak bileti almışlar, ne hesap boşaltmışlar ne de kredi kartı kullanmışlar. Open Subtitles لم يشترِ أحدهم تذكرة طائرة أو أفرغ حسابه المصرفيّ أو استخدم بطاقة الائتمان
    Ne pasaport, ne ehliyet, ne uçak bileti... Hiçbir şey yok. Open Subtitles لا جواز سفر ولا تذكرة الطائرة ولا رخصة قيادة، لا شيء
    - Evet, otobüs bileti almak için. - Pekâlâ, cezalısın. Open Subtitles ـ أجل، لشراء تذكرة الحافلة ـ كذلك، حسنٌ، أنت معاقب
    Kira paranı al da kendine bir otobüs bileti alıp git buradan. Open Subtitles أسترجعي ما دفعتيه للإيجار واشتري لكِ تذكرة للحافلة وأرحلي عن هذا المكان
    Amerika'ya bir uçak bileti aldım. 3 hafta sonra gidiyorum. Open Subtitles اشتريت تذاكر سفر للذهاب لأميركا ساكون هناك في غضون اسابيع
    Elimde üzerinde isminin yazılı olduğu iki tane Yankees maçı bileti var. Open Subtitles أنا حصلت على زوجين من تذاكر لعبة يانكيز مع اسمك على ذلك.
    Adamın kahrolası beysbol maçına bileti varmış, inanılır gibi değil. Open Subtitles لديه تذاكر لمباراة كرة القاعدة اللّعينة، لك أن تُصدّق ذلك.
    bileti son dakikada aldığım için Orta koltukta oturmak zorunda kaldım. Open Subtitles كال لدي كرسي في الوسط لأني حجزت التذكرة في آخر لحظة.
    Arka taraftaki onarım masasına gidip 652 numaralı bileti iste. Open Subtitles اذهب لمُوظف الإصلاحات في الخلف وأطلب منه التذكرة رقم 652
    Sadece 6 numara var ve sen her haftada aynı bileti mi alıyorsun? Open Subtitles إنها 6 أرقام فحسب . أنت تشتري بطاقة واحدة فحسب في الأسبوع ؟
    İstersen sana uçak bileti de alırım. Ya da atla arabana, bas gel. Open Subtitles انظر, سوف احصل لك على تذكره طائرة او يمكنك ان تركب السياره وتقودها
    Mektup dağıttığım kişilerden birinin birkaç bileti varmış birini bana verdi. Open Subtitles رجل في مساري البريدي لديه تذكرتين وعرض عليّ واحدة.
    bileti varsa, geminin havlularını da çalmıyorsa,... ..bir müşteriyi nasıl suçlayabiliriz? Open Subtitles اذا دفع ثمن تذكرته ولا يسرق مناشف السفينة من نكون نحن حتى نفترى عليه
    Springfield'ın içinde olduğu eyalete iki tane uçak bileti al bana. Open Subtitles جهز تذكرتي طيران للولاية التي توجد بها مدينة سبرنقفيلد
    Kredi kartı, uçak bileti Her şeyi kontrol etti ama hiçbir şey bulamadık. Open Subtitles قمنا بعمل مراقبة على، بطاقات إئتمان شركات الطيران، ولم نحصل على شيء
    Halk ilk Wonka Altın bileti'nin bulunmasıyla büyük bir heyecan içine girdi. Open Subtitles توافد إلينا فجأة مراسلوا وكالات الأنباء العالمية بسبب الإكتشاف غير المتوقع لتذكرة وونكا الذهبية الأولى
    Evet, ve Gerth'in düşüncesi kamyonu buradan çıkış bileti ile takas etmek. Open Subtitles بأنه سيبادلنا الشاحنة بتذكرة خروج من كل هذا بأمان
    Eğer sopa birini havaya kaldırabilseydi hiç kimse uçak bileti almazdı. Open Subtitles لو ان العصا يمكنها ان تعلقنى بالهواء لن يَهتمُّ احد بشِراء تذاكرِ الطائرات.
    Evet, neden onun bileti sadece 30 dolardı ki? Open Subtitles نعم، ولماذا كانت تكلفة تذكرتها 30 دولاراً فقط؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد