Ve o gün geldiğinde, iyi bir baba olmayı öğreneceğim. | Open Subtitles | وعندما يحين ذلك اليوم أخيراً فسأتعلم كيف أصبح أباً جيداً |
Ona iyi bir baba olmak için her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنت تجاهلته لقد فعلت كل شئ لأكون أباً جيداً له |
bir baba, ziyaretine bile gelmeyen çocuklarını etkilediğini nasıl umabilir ki? | Open Subtitles | كيف يستطيع أباً الثأثير في أبنائه عندما لا يأتون حتى لزيارته |
bir baba, iki kızı ve 50 yaşındaki bir temizlikçi. | Open Subtitles | أبٌ و بنتاه و عاملة نظافة في الـ50 من عمرها |
Ben sabahları nasılsa geceleri de aynı kalan bir baba istiyorum. | Open Subtitles | ما اريده هو اب يكون في الصباح كما هو قي المساء |
Bu genç adam, bir baba olarak sorumluluğunu kabul edip, okula döndü. | Open Subtitles | لقد تقبل ذلك الشاب مسؤوليته كأب و عاد للمدرسة |
Yakında bir çocuğu evli, biri üniversiteye gitmiş bir baba olacaktım. | Open Subtitles | قريبا سأكون أبا لديه ابنة متزوجة و ابن أخر في الكلية |
Evet, ama hastan genç bir adamdı, bir baba ve bir savaş kahramanıydı. | Open Subtitles | نعم، لكن مريضك كان رجلاً في مقتبل عمره، وكان أباً كان بطل حرب |
Ama bence bağışlayıcı olmanın İyi bir baba olmakla alakası var | Open Subtitles | لكنّي أتصوّر أن تكون متسامحاً له علاقة بأن تكون أباً صالحاً |
Soz veriyorum, bundan sonra sana gercek bir baba olacagim. | Open Subtitles | وأحاول أن أكون أباً أكثر مما كنت سابقاً سأحب هذا |
Gerektiği gibi bir baba ve diğer her şey olabilirim. | Open Subtitles | أن أكون أباً وما إلى ذلك، ذلك ما أسعى إليه |
Tek bilmesi gereken en nihayetinde iyi bir baba olduğum. | Open Subtitles | المهم فقط أنْ يعرف أنّي في المحصّلة كنت أباً صالحاً |
Haklısın, iyi bir baba olamadım ama bir gün belki olabilirim. | Open Subtitles | أنتي محقة، لم أكن أباً صالحاً ولكن ربما يوماً ما، سأصبح |
Bazı günler "genderqueer" bir baba olmanın riski ağır geliyor. | TED | إذاً في بعض الأيام، كوني أباً حيادي الجنس يسبب خطراً علي. |
İnsanlara senin felaket bir baba olduğunu söylemek istediğim zamanlar oldu. | Open Subtitles | كانت هنالك أوقاتٌ أردتُ فيها إخبار النّاس كم أنت أبٌ مريع |
İyi bir çocuk, saygılı bir genç olduğunu düşünmek isterim. İyi bir baba olduğumu kanıtlayabildiğimi düşünmek isterim. | TED | أحب أن أعتقد أنه فتىً صالح ، شابٌ مهذّبٌ جداً. أحب أن أفكر في أنني أثبتّ أنني أبٌ صالح. |
bir baba olarak böyle bi'şeyin yok olmasını istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | انا افترضت كونك اب سوف تريد ان تدفن شيء مثل ذلك |
Git ve bak, kızını arayan teleşlı bir baba var mı? . | Open Subtitles | اذهب و ارى اذا كان هناك اب متعصب يبحث عن ابنته. |
İstirahate - sadece diplomatik görevlerimden değil, bir baba olarak da. | Open Subtitles | معتاداً على الراحة ليس فقط من واجباتي الدبلوماسية بل من واجباتي كأب أيضاً |
Annem sevecen bir baba olduğunu ama hep parasız ve yollarda olduğunu söyler. | Open Subtitles | امي تقول انه كان أبا حنونا و لكنه مفلس دوما و يتنقل دائما |
Yani, eğer kötü bir baba olmasaydı bunun için gerekçem ne olurdu? | Open Subtitles | أعني، إن لم يكُن هو والداً فظيعاً.. فما هو عذري لفعل هذا؟ |
Senden böyle sözler duymak ne güzel. Harika bir baba olacaksın. | Open Subtitles | من الرائع ان اسمعك تتحدث هكذا ستكون اباً رائعاً يوماً ما |
Oğlu yaşıyor mu, ölmüş mü diye umursamayan bir baba ne işe yarar? | Open Subtitles | ما فائدة الأب الذي لا يأبه إن كان ابنه حياً أو ميتاً ؟ |
Neo-Nazi nifakçısı mı, yoksa şefkatli bir baba ve koca mıydım? | TED | هل كنت لاعبًا فاعلًا ضمن النازيين الجدد، أم هل كنت أبًا وزوجًا محبًّا؟ |
Rehabilitasyona giderek daha iyi bir baba olmaya başlayacaksın. | Open Subtitles | انت سوف تذهب لمركز التأهيل كي تصبح ابا افضل |
Diğer seçeneğinse, Kayleigh'ye kızını seven bir baba gibi davranmak. | Open Subtitles | الحل امامك لمعالجة كيلي ان تعاملها كاي أب محب لابنته |
bir baba güzel bir Pazar sabahı kızını ziyaret edemez mi? | Open Subtitles | ألا يمكن لأب أن يزور ابنته في صباح يوم أحد جميل؟ |
Başında güçIü bir baba figürü olmadığı için, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا لإنه لم يكن عندك شخصية أبوية قوية أليس كذلك ؟ |
Bir bahriyeli, bir Müslüman, bir baba olarak inandığım her şeye ters bir şey bu. | Open Subtitles | إنها تعرض أي شيء أؤمن به كبحار, وكمسلم, وكأب |
Bazen bir baba çocuklarının iyiliği için onlara sert davranmalı. | Open Subtitles | وفي بعض الأوقات على الأب أن يكون حاداً مع أولاده من أجل صالحهم |