Eğer Bir dakika içinde sen de dışarı gelmezsen... buraya dönmek zorunda kalırım. | Open Subtitles | و لو لم تخرج خلال دقيقة واحدة سيكون عليّ أن أعود إلى هنا |
Hayır! Bir dakika önce ölü gibiydi, sonra birdenbire canlandı! | Open Subtitles | لا دقيقة واحدة هو كَانَ ميتَ بالخارج هو كَانَ يقظَ |
Durun Bir dakika. Geçen hafta dışarı çıktığımdan beri temizim ben. | Open Subtitles | مهلاً ، لقد أصبحت شريفاً منذ خروجي من السجن الأسبوع الماضي |
- Scorch, kıskaçlı sünger lazım. - Tamam. Bir dakika, Les. | Open Subtitles | ـ سكورتش، احتاج مزيدا من الاسفنج ـ حسنا، لحظة واحدة ليس. |
Bir dakika otur... ve bana rasgele bir şeyler oku. | Open Subtitles | اجلسي هنا للحظة و قومي بقراءة شيء لا على التعيين |
Dur Bir dakika. Gidip, şu kızla konuşalım. Tamam mı? | Open Subtitles | انتظر لحظة دعنا نذهب للتحدث مع هذه الفتاة, صحيح ؟ |
Bir dakika. Bununla bir alakamız olduğunu söylemezsin. | Open Subtitles | إنتظر لحظة ، أنت تحاول أن تقول أننا لنا علاقة بكل ما حدث |
Ucuna, kalbinizi Bir dakika içinde durdurabilecek zehirli bir madde sürdükleri oklar kullanıyorlar. | Open Subtitles | مولعون بالاسهم المغموسة بسم الأعصاب من شأنها أن توقف قلبك في دقيقة واحدة |
Bir dakika için diktatör sonrasında terk edilmiş bir şair. | Open Subtitles | في دقيقة واحدة قائد عسكري و في التالية شاعرٌ متيم |
Bir dakika daha ve ikinizde ölmüştünüz. İkiniz de kazanamayacaktınız. | Open Subtitles | دقيقة واحدة أخرى وكان كلاكما سيموت لم يربح أي منكما |
Bir dakika, sana önemli bir şey söyleyecektim. Ama unuttum. | Open Subtitles | مهلاً أريد أن أقول لك شيئاً إنه مهم لكني نسيت |
Bir dakika. Bir dakika! Bu şeylerin hepsini yaptık biz! | Open Subtitles | مهلاً لحظة ، مهلاً لحظة لقد فعلت كل هذه الامور |
Bekle Bir dakika. Burada ne yaptığımızı bildiğimizden emin miyiz? | Open Subtitles | مهلاً دقيقة ، هل نحن متأكدون مما نفعله هنا ؟ |
Bir dakika. Bu çantayı tutmam için bana vermediniz mi? | Open Subtitles | لحظة واحدة ألم تعطينى تلك الحقيبة لأحملها ؟ |
Pekala tutuyoruz. - Bir dakika. Bir tek şartla. | Open Subtitles | حسنا, سوف نأخذها لحظة واحدة, مع شرط واحد |
Bekle Bir dakika, bekle Bir dakika. Bence işi bitti. | Open Subtitles | انتظر للحظة , انتظر أعتقد أنه قد نفذ منه البنزين |
Ve bunu görmek için Bir dakika durmazsan bu fırsatı kaçıracaksın. | Open Subtitles | وإن لم تتوقف ولو حتى للحظة لتدرك هذا فسوف يفوتك الأمر |
Bir dakika burada bekleyin. Bakayım cemaat merkezi açık mı? | Open Subtitles | انتظر لحظة هنا سأرى ما إذا كان النادي الاجتماعي مفتوحا |
Bir dakika, düşüneyim. Evet, bize şekeri uzatan bir İngiliz vardı. | Open Subtitles | انتظر لحظة, نعم, كان هناك رجل انجليزى ممر لنا السكر . |
Bir dakika. Kızı buna dahil etmenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | إنتظر لحظة رجاءا , لا فائدة فى إشراك البنت فى هذه المرحلة |
Hey, bekle Bir dakika. Oyuncak olmak Uzay Polisi olmaktan iyidir. | Open Subtitles | انتظر دقيقة أن تكون دمية أفضل من أن تكون حامى الفضاء |
Bir dakika önce koridorda dikiliyorsun Bir dakika sonra kertenkele bokundasın. | Open Subtitles | لدقيقة تقف في مرر طويل في الدقيقة الأخرى أنت وجبة لسحلية |
Dur Bir dakika. Yani ondan iyi almış olmamı hiç umursamıyor musun? | Open Subtitles | مهلا ، إذن أنت لا تهتمين أن نتيجتي أفضل من نتيجته ؟ |
Dur Bir dakika anne. Bu Skramisor kartının değeri nedir? | Open Subtitles | حسنا انتظري لحظة أمي ما قيمة بطاقة السكراميسور هذه ؟ |
Durun Bir dakika neden hesap makineleri fındık kadar tuşlara sahipler? | Open Subtitles | إنتظر دقيقة كلمات قذرة يمكنك لفظها على الحاسبة هي موضوع هام |
Sana bir şey göstermek istiyorum. Bir dakika yüzüme bak. | Open Subtitles | اريدك أن ترى شيئا ما أنظر الى وجهى لمدة دقيقة |
Bir dakika. Evin içine araba girdi diyorum. Sen bunun için mi endişeleniyorsun? | Open Subtitles | مهلًا يا أمي، لقد أخبركِ أن سيارة اصطدمت بمنزلنا وهذا فقط ما يُقلقكِ؟ |
Diyetim sayesinde günde Bir dakika boyunca istediğim şeyi yiyebiliyorum. | Open Subtitles | حميتي هي أن آكل ما أريده لدقيقة واحدة في اليوم |
Bekleyin Bir dakika. Bu kasaba, sizin kimliğinizin bir parçası. | Open Subtitles | لحظة من فضلكم ، هذه المدينة هي جزء من حياتكم |