ويكيبيديا

    "bir işi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لديه عمل
        
    • على وظيفة
        
    • لديه وظيفة
        
    • لديها عمل
        
    • من العمل
        
    • بعض الأعمال
        
    • عمل غير
        
    • على عمل
        
    • وظيفة واحدة
        
    • لديها وظيفة
        
    • في وظيفة
        
    • لديهم وظائف
        
    • بعض العمل
        
    • بوظيفة
        
    • الوظيفة التي
        
    Şu Bobby denen adama bir bak, giyimi kuşamı yerinde, gıcır gıcır, iyi bir işi var, sen de böyle olabilirdin. Open Subtitles الأن انظر إلى ذلك الرجل بوبي قماشه مطوي بشكل جيد لديه عمل جيد وصفارة كان من الممكن أن تكون أنت مكانه
    Böyle bir işi almak için yalan söylemez miydin? Open Subtitles ألن تكذب إذا كان لديك مجرم في الأسرة وانت فى سبيلك للحصول على وظيفة من هذا القبيل؟
    Mesela gerçek bir işi olan biriyle, bir bankacıyla falan. Open Subtitles مثلا ً مثل , شخص لديه وظيفة حقيقية , كالمصرفى
    Ama ben normal bir işi olan bir kız değilim ve barlarda tanıştığı normal herifleri beceren ve düğün hediyesi... sorma? Open Subtitles ولكن لستُ امرأة لديها عمل عاديّ وتضاجع رجالاً طبيعيّين تلتقيهم في حانات أو في متاجر لشراء هدايا حفلات الزفاف
    Bir doktora o tür bir işi yaptırmak da pek kolay olmaz zaten. Open Subtitles حسناً ، إنه ليس من السهل إيجاد طبيب يقوم بهذا النوع من العمل
    Öyle de olabilir ama sanki bu dünyada bana söylemediği ve yarım kalan bir işi varmış gibi hissediyorum. Open Subtitles قد يكون هذا جزئا ً من السبب لكن أشعر بأن هناك بعض الأعمال الغير منتهية والتي لا تخبرني بها
    Onun kimseyle bitmemiş bir işi var mıydı? Open Subtitles هلقامبـ .. هل لديه أي عمل غير مكتمل مع أحدهم؟
    Eski kocandan iyidir. En azından iyi bir işi var. Open Subtitles هو أفضل من زوجكِ السابق هو حصل على عمل جيد
    Bir şeyi bir kez seçtiğimiz zaman bir erkeği, harika bir daireyi, inanılmaz bir işi diğer seçenekler elimizden gidiyor mu? Open Subtitles ما نعرفه أنه بمجرد اختيار شيء، رجل واحد، شقة واحدة كبيرة، وظيفة واحدة مذهلة، خيار آخر يذهب بعيدا؟
    İhtimalen yalnız yaşıyordu ve gitmesi gereken bir işi yoktu. Open Subtitles وهو ما يعني أنّها لربما سكنت لوحدها، ولمْ تكن لديها وظيفة يُفترض أن تكون فيها.
    Asla şan şöhret sahibi olamayacak çünkü çok sıkıcı bir işi var. Open Subtitles انه لا يستطيع فعل اى شئ للعالم لانه لديه عمل حقيقى ممل
    Herkesin evine güç sağlayabilecek yeterli miktarın olması için, sisteme gelen bütün elektriği gözlemlemek gibi önemli bir işi var. TED لديه عمل مهم في مراقبة جميع الكهرباء القادمة الى النظام للتاكد من ان هناك طاقة كافية لجميع المنازل
    Kıskanıyorsun. Çünkü onun bir işi var ama senin yok. Open Subtitles كنت بالغيرة لأن لديه حفرت على وظيفة وليس لك.
    O kadar çok biliyorsa, neden yarış pistlerinde bir işi yok? Open Subtitles إذا كان يعلم الكثير عن الخيول لماذا لم يحصل على وظيفة في نادي الخيول؟
    Mesela gerçek bir işi olan biriyle, bir bankacıyla falan. Open Subtitles مثلا ً مثل , شخص لديه وظيفة حقيقية , كالمصرفى
    Pekala, bir işi olmadığını söyledi ben de düşündüm ki neden biz bir iş bulmasına yardım etmiyoruz? Open Subtitles حسناً, قالت انه ليس لديها عمل لذالك فكرت لماذا لا نحصل لها علي عمل
    İyi tarafı şu ki, Büyük bir işi hallederken incittim. Open Subtitles أعني، الأمر الجيّد أنّي سمعت أنه يؤدّي جزء كبير من العمل.
    Buralarda bir işi varmış sen de ona kalabileceğini söylemişsin. Open Subtitles كان لديه بعض الأعمال هنا وأنتِ أخبرته أن بمقدوره البقاء
    Ölmüş birinin seninle bitmemiş bir işi var. Open Subtitles احد ما مات لديه عمل غير منتي معكٍ
    Annem para kazandığı bir işi olmasaydı evden kendi işine başlamak isterdi. Open Subtitles عندما نخفق أمي في الحصول على عمل تبدأ عملها الخاص من البيت
    Tabii basit bir işi yapmayı başabilirseniz. Open Subtitles إذا كنت تستطيع القيام وظيفة واحدة بسيطة.
    Belki de berbat bir işi olan bir eş için sen fazla iyisindir. Open Subtitles لربّما أنت أفضل من أن يكون لديك زوجة لديها وظيفة تافهة كتلك
    Boktan ofis işleri, böyle bir işi kim ister ki bu arada. Orada küçük bir masada oturuyorsun... Open Subtitles و ظيفة مكتبية لعينة , منذا الذي يرغب في وظيفة كهذه
    Fakat finansal vergi düzenleyicilerin yüzde 17'sinin atık bir işi yok. TED لكن 17 في المائة من معدي الضريبة لم يعد لديهم وظائف.
    Yarım kalmış bir işi halletmem gerek. Open Subtitles انا لدى بعض العمل الذى لم ينتهى بعد ويجب ان انهيه.
    Niteliklerinizin altında bir işi neden istiyorsunuz? Open Subtitles لماذا أنت مهتم بوظيفة من الواضح أن أمكانتك تفوقها بكثير؟
    Burayı seviyorum. Ve, açıkçası, bir işi yarım bırakma fikrini sevmiyorum. Open Subtitles وبصراحة شديدة , لا أرغب بفكرة ترك الوظيفة التي لم تكتمل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد