Yok bir şey, Boynum burkulmuş. Hemen geliyorum. Sen sofrayı hazırla. | Open Subtitles | اوه لاشيء لقد لويت رقبتي فقط ساعود حالا بينما تسخنين الطعام |
Çok zayıfım, kulaklarım kepçe, dişlerim çarpık... ..ve Boynum da çok uzun. | Open Subtitles | أنا نحيلة جداً و أذناي بارزتان و أسناني مائلة. و رقبتي طويلة جداً. |
Belki de bileğim, ama Boynum çok ağrıyor. | Open Subtitles | ربما رسغي لكني أشعر بأن رقبتي تؤلمني قليلاً |
Karnım ağrıyor, Boynum beni öldürüyor. Döndüremiyorum. | Open Subtitles | معدتي تؤلمني, عنقي يقتلني لا أستطيع إدارته |
Midem çok kötü ağrıyor Boynum zonkluyor fakat bacağımı iyi hissediyorum. | Open Subtitles | معدتي تؤلمني عنقي يخفق بشدة ساقي تشعر بتحسن |
Bak, Boynum hala acıyor. Ve sen hala bisikleti alıyorsun. | Open Subtitles | انظر رقبتي مازالت تؤلمني وانت تحصل على الدراجه؟ |
Ayrıca 8000 telefon görüşmesi yaptığımdan Boynum tutuldu. | Open Subtitles | وعندي شد في رقبتي من الرد على 8000 مكالمة |
Boynum neden birdenbire bir halat parçasından değerli? | Open Subtitles | لماذا أصبحت رقبتي فجأة تساوي أكثر من قطعة حبل؟ |
Boynum, belim ve vajinamın tam üstü. | Open Subtitles | رقبتي , مؤخرة عنقي اجانبي , اوراكي وقرب الفتحة بين قدمي |
Eskiden sabahları duş alırdım ama evden ıslak saçlarla çıktığımda hava soğuksa Boynum tutuluyordu. | Open Subtitles | إعتدت على الإستحمام في الصباح لكني عندما أغادر المنزل وشعري مازال رطبا والجو في الخارج شديد البرودة تصاب رقبتي بالتصلب. |
Boynum daha da fazla ağrıyor. | Open Subtitles | رقبتي مازالت تؤلمني اكثر مما قبل طفلتي ستكون الأمور على ما يرام |
Şu anda çantamda sadece Boynum için 6 şişe var. | Open Subtitles | لدي ' ستة في حقيبتي الأن . فقط من اجل رقبتي |
Başımı geriye savurup şeytani kahkahamı atardım ama hem Boynum, hem de boğazım ağrıyor. | Open Subtitles | اود ارجاع رأسي للخلف و اقوم بعمل ضحكة الهالويين الخاصة بي, لكن رقبتي تألمني |
O kadar maçı izlerken Boynum çok yoruluyor. | Open Subtitles | رقبتي تتعب كثيراً من مشاهدة كل تلك المباريات |
Ben de o konu hakkında düşünüyordum. Dinle bak. Boynum daha da fena kütlüyor artık. | Open Subtitles | .. كنت أفكر في هذا أيضاً , أسمعي أطن طقطقة رقبتي تسوء |
Sonra alçılarımı çıkardıkları gibi gizemli bir şekilde Boynum tutuldu. | Open Subtitles | بعدها عندما أرادوا أن يزيلوا جبيرتيّ عندها إلتفّ عنقي بشكل غامض |
Dizim parçalandı, bileğimi falan kırdım ama başımı çarpsaydım Boynum kırılırdı ve kesin ölürdüm. | Open Subtitles | لقد فجرت ركبتي وكسرت كاحلي و أشياء أخرى لكنني لو كنت قد اصطدمت برأسي أولا لكسرت عنقي و كنت بالتأكيد سأموت |
Benim de bir Boynum var. Başımı tutmamı sağlıyor. | Open Subtitles | مرحباً ان عندي رقبة انا ايضاً هذا الشيء يعيق رأسي. |
- Taşıyamam, Boynum, Dog. - Kaç tane daha çanta var? | Open Subtitles | لا أستطيع , رقبتى يادوج كم تبقى من الحقائب ؟ |
Bir cesedin boynu değil, Albay! Benim Boynum! | Open Subtitles | هذا ليس عنق رجل ميت , هذا عنقى انا |
Dün, kafamın Boynum için çok büyük olduğunu söyledin. | Open Subtitles | بالأمس أخبرتني أن رأسي كبيراً بالنسبة لرقبتي |
Bebeğim, benim lanet bir rahim Boynum yok. Hem başka nasıl egzersiz yapacağım? | Open Subtitles | حبيبتي، ليس لدي عنق رحم وكيف يفترض بي أن أتمرن إذاً؟ |
- Gözüm, şurası kafamın bu yanı, Boynum. | Open Subtitles | عند عيني وهنا وأعلى الجمجمة ورقبتي. |
Boynum beni mahvediyor. Kulağımda bir çınlama var. | Open Subtitles | بالمناسبة، عُنقي يؤلمني لديّ ذلك الطنين في أذني |