| Bu seni cok sasirtmis olsa bile sende bunu yapacak potansiyel var. | Open Subtitles | هذا يجعلك تتسائل ما الذي يجعل شخص ما يقوم بهذا الفعل المريض |
| Bu seni caydırmazsa, 15 santimlik ustura bu muhabbetin sonunu getirir. | Open Subtitles | اذا كان هذا لا يثنيك لدي مقص 6 انش ينهي المحادثة |
| Masaya geri dön! Seni kuzguna çevirecek. Bu seni ilgilendirmez! | Open Subtitles | إرجع إلى المائدة أبي قد يحولك إلى أرنب هذا ليس من شأنك |
| Bu seni ürkütebilir bir kez başladığımda, beni durdurmamalısın ne kadar istersen de. | Open Subtitles | هذا سوف يخيفكِ. بمجرد أن أبدأ، إياكِ أن توقفيني، مهما أردتِ أن تفعلي. |
| Eğer burası Ezikler Şehriyse, Bu seni de ezik yapmaz mı? | Open Subtitles | إن كانت هذه مدينة الفاشلين ألن يجعلك هذا فاشلة أيضاَ ؟ |
| Çünkü eğer o kadar aptalsak, Bu seni ne yapar? | Open Subtitles | لأننا لو كنا حمقى ، ماذا يجعلك ذلك ، الآن؟ |
| Bu seni mutlu etmiş olmalı. Bacağımın kalçamdan parmak ucuma 1 metre 10 cm. | Open Subtitles | حسنا لقد اصبحتم متساويين لابد ان ذلك يجعلك سعيدا |
| Bilinçli bir şekilde yapmak, iradeni kullanmak, işte Bu seni bir kanişten ayırır. | Open Subtitles | , اجعلها اختيار حر , استغلها هذا سيجعلك أفضل بكثير من بعض الحيوانات |
| Kardeşini terk ettin ve Bu seni kahraman mı yapıyor? | Open Subtitles | لقد هربتِ من أخيكِ وأنتِ تعتقدين أن هذا يجعلك شهيدة؟ |
| - Bu seni gerginleştiriyor olmalı. - Neden gerginleştirsin ki? | Open Subtitles | أظن أن هذا يجعلك متوترة ولماذا سيجعلني متوترة ؟ |
| Bu seni tehdit yapıyor. Bu yüzden seni çocuklarımın etrafında görmek istemiyorum. | Open Subtitles | و هذا يجعلك أقل منهم و لهذا السبب لا أريدك أن تكون بالقرب من أولادي |
| Bak, ben Christina ile hala arkadaşım diye, Bu seni önemsemediğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | أنظر, ليس لأني صديقة مع كريستينا هذا لا يعني أني لا أهتم بك |
| Bu adamların ne yapmak istediğini biliyorum ama Bu seni daha emniyetli yapmıyor. | Open Subtitles | وأنا أعرف هؤلاء الرجال ماذا يريدون فعله ولكن هذا لا يجعلك أكثر أماناً |
| Evet Sally, haklısın; ama Bu seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | نعم يا سالى، لأسبوع لكن هذا ليس من شأنكِ |
| - Bu seni ilgilendirmez. - Benim yardım istersen, öyle. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك حسناً ، إنه من شأني إذا أردت مساعدتي |
| Polisler seni aramaya geliyor,Bu seni hayatının sonuna kadar içeri tıkacak. | Open Subtitles | الشرطة ستبحث عنك , هذا سوف يبعدك كثيراً . عن حياتك |
| Sende hiç boynuz göremiyorum. Bu seni ne yapar,asker? | Open Subtitles | أنا لا أرى قرون عليك ما يجعلك هذا يا صبي؟ |
| Bu seni rahatsız etmiyor mu? Benimle yalnız mısın? Yalnız değilim. | Open Subtitles | ألا يجعلك ذلك متوترة ، وجودك بمفردك هنا بالخارج معى فقط ؟ |
| Bu seni mutlu etmiş olmalı. Bacağımın kalçamdan parmak ucuma 1 metre 10 cm. | Open Subtitles | حسنا لقد اصبحتم متساويين لابد ان ذلك يجعلك سعيدا |
| Bacaklarını daha çok açmalısın. Bu seni daha saldırgan gösterebilir. | Open Subtitles | أعتقد يجب أن تفتح قدميك أكثر هذا سيجعلك تتحكم أكثر بالمضرب |
| İşveli olabilirsin. Peki Bu seni üstün kılar mı? | Open Subtitles | أنت قد تكونين جميلة لكن هل هذا يجعلكِ الزعيمة؟ |
| Ben de Fraida Felcher için çıldırıyordum ama Bu seni durdurmadı, değil mi? . | Open Subtitles | وأنت عرفت أنني مجنون بفريدا, ومع ذلك لم تتوقف. |
| Eğer bir arkadaşın birisiyle çıktığını sanıyor ama çıkmıyorsa, çünkü aslında sen onunla çıkıyorsan Bu seni kötü bir insan yapar mı? | Open Subtitles | إذا كان صديقك يعتقد أنه يواعد شخصا ما لكنّه لا يواعده لأنه ،في الحقيقة أنت تواعدينها أيجعلك هذا شخصا سيئا؟ |
| Eğer Bu seni daha iyi hissettirecekse | Open Subtitles | حسنا، هو لا يظن أنه سيحصل على الوظيفة، إن كان هذا يشعرك بأي تحسن. |
| Ona karşı olan cadı avının başını senin çektiğini düşünürsek, Bu seni güç bir duruma sokacaktır. | Open Subtitles | هذا يضعك فى موقف صعب بإعتبار أنك مَن قاد الحرب ضدها |
| Eğer Bu seni daha iyi hissettirecekse, bence bir sakıncası yok. | Open Subtitles | حسناً، لو كان هذا سيشعرك بتحسن فأعتقد أنه لا بأس في ذلك |
| Price Mart'ta çalışıyorum. Bu seni utandırıyor mu? | Open Subtitles | لن يرفع ذلك من قدري كثيراً هل يضعك ذلك بموقف محرج؟ |