ويكيبيديا

    "buldu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عثر
        
    • عثرت
        
    • وجدني
        
    • وجدوا
        
    • حصل
        
    • وجده
        
    • وجدنا
        
    • اكتشف
        
    • لقد وجد
        
    • وجدته
        
    • وجدتني
        
    • لقد وجدت
        
    • إكتشف
        
    • اكتشفت
        
    • يجد
        
    Sonra, hani ben uçağı soyarken biliyorsun... kardeşim Hindu kadını buldu. Open Subtitles ثم اثناء تفتيشى للطائرة لسلب مافيها اخى عثر على المرأة الهندية.
    Dr. Brennan bir çete üyesinin yakın zamanda mülkünüzde bulunduğuna dair kanıt buldu. Open Subtitles عثرت الطبيبة برينان على دليل تعود لفرد عصابة كان يقيم في منزلك مؤخراً
    Sonra bir çöp buldum... belki de çöp beni buldu. Open Subtitles وبعد ذلك أصبح عندي عصا, إذا. . ربما العصا وجدني.
    Cinayet masası Nelson Kern'in evinde bir şey buldu mu? Open Subtitles محققوا جرائم القتل وجدوا شيئا في شقة نيلسون كيرن ؟
    Hayır, önemli değil, madam. Onu kendi istedi, kendi buldu. Open Subtitles لا عليك يا سيدتى, لقد طلب هذا وقد حصل عليه
    Ya da onu başkası buldu. orda takılan, kaykaya binen, çocuklar mesela. Open Subtitles أو وجده شخص آخر، قد يكونون بعض الفتيان يتسكعون للتزلج على الألواح.
    4 hafta sonra, Yaban Hayat ve Balıkçılık Dairesi kayığını buldu. Open Subtitles ثم وجدنا قاربه عالقاً في مصايد الأسماك .. بعد 4 أسابيع
    İtiraf etmeliyim, Kivu inanılmaz. Bu boyda fil izleri buldu. Open Subtitles يجب على القول بان كيفو مذهل اكتشف اثار قطيع افيال
    Fiyatları yükseltmek için her yaz şehrin elektriğini gömdüğüm küçük vadiyi buldu. Open Subtitles لقد عثر على الوادي الذي أفرغ فيه الكهرباء كل صيف لرفع الأسعار
    Ama bir şeylerin ters olduğunun farkındaydı, sonra da kanıt buldu. Open Subtitles لكنّه عرف أن شيئاً ما كان خاطئاً ثم عثر على دليل
    Muhtemelen telefonuyla uçuşları izledi, gecikmeleri gördü ve aradığı tipte kurbanları buldu. Open Subtitles غالباً تتبع الرحلات على هاتفه رأى التأخير، وعلم بأنه عثر على ضحاياه
    "... Kriminal polis daha sonra yün berelerden yapılmış üç adet maske buldu..." Open Subtitles المباحث عثرت على كيس به أقنعة كانوا اللصوص أرتدوها قبل أن يلقوا بها
    Kullanılabilir bir kanıt bırakmayacağım fakat o bir şeyler buldu. Open Subtitles لن أترك أية أدلة نافعة ولكنها عثرت على شيء ما
    Saklanıyordum. O beni buldu. Sonra peşimden geldi ve öylece durdu. Open Subtitles كنت أختبئ و وجدني كان قادماً في اتجاهي ثم توقف فجأة
    Bilmiyorum, McCombs, ondaki belirtiler oraya çıkmaya başlayınca buldu beni. Open Subtitles لا اعرف ماكوبس هو هو وجدني عندما بدأت اعراضه بالظهور
    İngilizler Calthrop'un pasaportunu evinde buldu... çünkü ona artık ihtiyacı kalmamıştı. Open Subtitles لو ان البريطانيون وجدوا جواز سفر كالثروب في شقته لأنة لم يعد بحاجة لة الان
    Ben senin oda arkadaşınım. - Yeni bir sevgili mi buldu? Open Subtitles ـ أنا شريك غرفتك ـ هل حصل باريت علي شريكة جديدة؟
    Kadının kocası patronu et dolabında göğüs etiyle önünü kapatmış hâlde buldu. Open Subtitles الزوج وجده مختبئاً في مخزن اللحم حاملاً صدر حيوان ليغطي به نفسه
    Polis amfetamin buldu. Biz de şırınga bulduk. Open Subtitles الشرطة وجدت منبهات عصبية و نحن وجدنا حقنة
    Bir kaç şey buldu. Nasıl bilmiyorum ama sonuca yaklaşmıştı. Open Subtitles لقد اكتشف بعض الاشياء لا أعلم ماهي ولكنه قد اقترب
    O kutulardan birinde karısının katiliyle ilgili bir şey buldu. Open Subtitles لقد وجد شيئا في تلك الصناديق دلته على قاتل زوجته
    Posta kutusunda buldu ve çöp kutusuna saklamak için büyük miktarda enerji harcadı. Open Subtitles لقد وجدته في البريد, و بذلت مجهود انها تحاول تخبيه في صندوق القمامه.
    - Ben vampir olduktan sonra beni buldu. Merak genlerinize işlemiş. Open Subtitles إنها من وجدتني بعدما تحوّلت، أظن أنـّه فضول متوارث بجينات الأسرة.
    Ianto, polis Heath Park'ta başka bir ceset daha buldu. Open Subtitles يانتو ، لقد وجدت الشرطة جثة أخرى في هيث بارك
    Ama Nilsen ne olduğunu buldu. Bu ona Nilsen'i öldürmesi için bir sebep verir. Open Subtitles لكن نيلسون إكتشف ما الذي يعطيها الدافع لقتله
    En sevdiğim araştımalardan biri şunu buldu: erkek ev işi yapmaya ne kadar istekli ise kadın da onu o kadar çok çekici buluyor. TED احدى الدراسات المفضلة لدي اكتشفت أنه كلما كان الزوج قادراً على القيام بألاعمال المنزلية كُلما وجدته زوجته جذاباً أكثر
    - Bir müşteri görevi zor buldu diye onu değiştiremez. Open Subtitles وفقط بسبب أن العميل يجد مهمةً لايعني أنه يمكنه تغييرها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد