ويكيبيديا

    "bulduğu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وجدها
        
    • وجده
        
    • وجد
        
    • وجدته
        
    • وجدتها
        
    • عثر
        
    • يجد
        
    • عثرت
        
    • وَجدَ
        
    • إكتشف
        
    • وجدك
        
    • وجدني
        
    • اكتشفه
        
    • وجدتني
        
    • يجده
        
    San Fransisco'da bir dükkanda bulduğu Coltrane CD'lerini de getirdi. Open Subtitles وأحضر مع بعض اسطوانات كولتران والتى وجدها بمتجر بسان فرانسيسكو.
    Bir şey olmadan önce AJ onları bulduğu için çok şanslıyız. Open Subtitles أنت محظوظ أن آي جاي وجدها قبل أن يحصل شيء آخر
    Max'in kurbanın kafa derisinde bulduğu cam kırıklarıyla tıpatıp uyuşuyor. Open Subtitles هذا بالتأكيد الزجاج نفسه الذي وجده ماكس في جمجمة الضحية
    Vahşi bir hayvanın içeriye bir yol bulduğu çok açık. Open Subtitles من الواضح ان هناك حيوان متوحش وجد طريقه الى الداخل
    O, ceketinde bulduğu saç tellerine DNA testi yapan kız değil miydi? Open Subtitles أهي تلك التي قامت بأجراء فحص للحمض النووي الذي وجدته على سترته؟
    Onun bir odada bulduğu olaylar için bazı psikologlar 40 farklı yer geziyor. Open Subtitles يجب على بعض الأطباء النفسيين الذهاب الى 40 مصحة ليجدوا كل هذه الحركة التى وجدتها فى هذه الغرفة
    Onlar, bu topluluğun bulduğu şeyleri doğrulamaya başladılar. TED لقد بدأوا في تأكيد الأشياء التي وجدها المستكشفون.
    Günlüğünde Klausenberg'de bulduğu kadından bahsediyor ya. Open Subtitles لقد قرأت فى مذكراتة عن السيدة التى وجدها فى كلوسنبرج
    Kızın kolunda bulduğu tel evde kullanılan türden. Open Subtitles آثار الخيوط التي وجدها بأعلى ذراعها هي من نوع مألوف:
    Çünkü Gelfand'ın bulduğu da şuydu, bazı şeyler fazla esnek olduğu zaman insanlar yapıyı ve düzeni arzuluyorlar. TED لأن ما وجده غيلفند هو أنه عندما تكون الأمور فضفاضة جداً، فإن الناس يتوقون إلى النظام والبنية.
    Ama itici kendini beğenmişlik, Kralın en sevimsiz bulduğu davranıştır. Open Subtitles هذا لطف منك جلالتك لكن موقف إعتلاء مٌغضب وجده الملك غير جميل بالمرة
    Hayır, çünkü bulduğu her şey Bob'la ilgiliydi, benimle değil. Open Subtitles كلا لم يفعل ، لأن ما وجده كان بخصوص بوب ، وليس انا
    Orada bulunan bütün dedektifler, kimlerin arama yaptığı, uyuşturucuyu kimin bulduğu. Open Subtitles كل محقق كان هناك من فتش الغرفة من وجد المخدرات ؟
    Babamın dolap için gerekli tahtayı bulduğu... büyülü ormanı biliyorum. Open Subtitles أعرف البستان المسحور حيث وجد والدي الخشب لصناعة الخزانة الأصليّة
    Ve bulduğu şu oldu: Tüm dünyada yemek pişirmede odun yerine kömür yakıldığında, TED وقد وجد بأنه في جميع انحاء العالم, يمكنك أن تمنع مليون حالة وفاة باستبدال الحطب بالفحم
    O en iyimizdi. Ve bende ne bulduğu konusunda hiçbir fikrim yok. Open Subtitles لقد كانت أفضلنا، وليس لدي أدنى فكرة ما الذي وجدته فيّ
    Bana alan jeneratörünü bulduğu söyle. Alan jeneratörünü buldum. Open Subtitles أخبرنى أنك وجدت مولد حقل الطاقة لقد وجدته
    Deb'in hastanede bulduğu kamerada kayıtlıydı. Open Subtitles كانت في الكاميرا التى وجدتها في المستشفى
    Biz artık senin gibi insanların bulduğu binlerce şeyi alıp onları Peru'da çalışan arkeologlarla paylaşmaya başladık. TED لقد بدأنا الآن اتخاذ الآلاف من الميزات التي عثر عليها الناس مثلك ونحن نشاركها مع علماء الآثار الذين يعملون في بيرو.
    Paco'nun Chantal'ımı büyüleyici bulduğu... - ...bir çeşit sır mı? Open Subtitles هل يعتبر هذا سرًا عندما يجد باكو أن زوجتي شانتال ساحرة؟
    Benim tek bildiğim devletin bir yolcu üzerinde yüklü miktarda para bulduğu. Open Subtitles كلّ ماأعرفهُ أن الحكومة عثرت على حزمةٍ كبيرةٍ من النقود عند مسافر.
    Demek istediğim Ray'in kendisi için özel olan birini bulduğu için şanslı olduğuydu. Open Subtitles أنا فقط عَنيتُ الذي راي كَانَ محظوظَ في الحقيقة بأنّ وَجدَ ذلك شخص ما الخاصِّ لَهُ.
    Einstein'ın bulduğu şey, kütleçekimi ileten vasıtanın, uzayın kendisi olduğuydu. TED إكتشف أينشتاين بأن الوسط الذي ينقل قوة الجاذبية هو الفراغ نفسه.
    Burke seni Dominikte bulduğu zaman, bu konu üzerinde çalışıyordu. Open Subtitles عندما وجدك بيرك في جمهورية الدومينيكان كان يعمل على هذا
    Hatırladığım ilk şey, kardeşinin ve adamlarının beni bulduğu. Open Subtitles أول شئ أتذكره هو عندما وجدني أخوكِ و فريقه . .
    Ancak bulduğu şey, bilim dünyasında devrim meydana getirdi. TED وما اكتشفه سبّب بالفعل ثورة في مجال العلوم.
    Kadının biri beni acayip çirkin bulduğu için surdan aşağıya attı, sonra da, kuduz bir köpeğin saldırısına uğradım. Open Subtitles دفعتني امرأةٌ من فوق السور لأنها وجدتني قبيحاً بشكلٍ بشع ثم هاجمني كلبٌ مسعور, هل رضيت الآن؟
    Tüm araziyi kazıp bulduğu her şeyi benimle paylaşmak istiyor. Open Subtitles يريد أن يحفر الأرض و يقتسم معي كل ما يجده

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد