ويكيبيديا

    "bulduğum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أجد
        
    • وجدتك
        
    • أجده
        
    • عثرت
        
    • التي وجدتها
        
    • وجدتُ
        
    • الذي وجدته
        
    • أجدها
        
    • وجدتُها
        
    • اجد
        
    • وجدتهم
        
    • وَجدتُ
        
    • أعثر
        
    • وجدتُه
        
    • عثرتُ
        
    Kabalık bir kadında çok çekici bulduğum bir özelliktir, Bayan Lane. Open Subtitles ولكن جرأة أجد انها سمة جذابة جدا في المرأة، انسة لين.
    Her neyse, bunca yıldan sonra seni bulduğum için çok şanslıyım... ve bir sonraki aşamaya adım atıp, beraber yaşamamız gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles على كل حال .. إننى سعيد جداً بأننى وجدتك بعد كل هذه السنين وفكرت بأننا يمكننا ان ننظر إلى الخطوه القادمه ..
    Onu bulduğum zaman, buradan çıkış yolu bulmamaız gerekecek. Bütün çıkışları kapattılar. Open Subtitles عندما أجده سنكون بحاجة الى مخرج من هنا لقد أغلقوا جميع المداخل
    Belki de ama internette bulduğum her şey onun haklı olduğunu gösteriyor. Open Subtitles ربما لكن من خلال كل ما عثرت عليه على الإنترنت، فهي محقة
    Ama ormanda bulduğum, şu kurbağa kılıklı adam... çadırdan sağ çıktı. Open Subtitles لكن الآخر الذي يشبه الضفدع غادر الخيمة التي وجدتها في الغابات
    Bu benim bulduğum bir şey, buraya çok yakından bakın. TED الأن، لقد وجدتُ هذا، أنظر إليه عن قُرب.
    Fakat onlara iyi bir ev bulduğum zaman duyduğum sevinci bilemezsiniz. Open Subtitles و لكنكم لا تدرون مدى بهجتي عندما أجد لهم بيت جيد
    Ön lastik gitti. Yardım bulduğum için şanslıyım. Open Subtitles انفجر الإطار الأمامي، من حسن حظي أن أجد بعض المساعدة.
    Hayatım boyunca bulduğum tekşey. Lütfen birşey olduğunu söyle. Open Subtitles طوال حياتى لم أجد شيئاً ذات قيمه أرجوكِ أخبرينى أن هذا الشيىء له قيمه
    Yine de sizi kadırganın arkasında bulduğum zamanki kadar sıkı fıkısınız. Open Subtitles وأنت لا تزال أحمقاً كاللحظة التي وجدتك فيها خلف المطبخ اللعين
    Geçen sene seni 8. yolun ortasında uyurken bulduğum zaman akıl sağlığını sorguladığımı hatırlamıyorum. Open Subtitles تعرف عندما وجدتك نائم في منتصف طريق 8 السنة الماضية أنا لا أتذكر سؤالك عن حالتك العقلية
    Seni benim evimde bulduğum gece-- neden gerçekten oradaydın ? Open Subtitles تلك الليلة التي وجدتك بها في منزلي لماذا كنتي هناك حقاً؟
    Benim bu örneklerde büyüleyici bulduğum şey bizim primat içgüdülerimize tam olarak nasıl dokundukları. TED الآن ما أجده رائعاً في هذه الأمثلة هوكيف انهم في الواقع يستفيدون من غرائزنا الأساسية.
    Bu hikayeden şüpheleniyordum ve araştırmaya başladım sonunda da bulduğum bilgi beni annenin masum olduğuna ikna etti. TED كنت أشك في هذه القصة، وهكذا بدأت بالتحقيق، وفي نهاية المطاف عثرت على المعلومات التي أقنعتني أن الأم كانت بريئة
    O ve bir de kanepe yastıklarımda bulduğum şu mor haplar. Open Subtitles ذلك وهذه العلبة الصغيرة من الحبوب البنفسجية التي وجدتها على أريكتي
    Utancımı paylaşma gücü ve cesareti bulduğum anda, utancım yok oldu. TED وحالما وجدتُ القوة والشجاعة لأشاركهم عاري، تلاشى،
    Senin brownstone sokağında bulduğum ökçe, iyice ıslak olmasını sağladığın sokak. Open Subtitles والكعب الذي وجدته على الشارع الشارع الذي حرصت على أن يبتل
    "Bu, çok ilginç bulduğum birçok temalı bir doktora tezidir." Open Subtitles هذة رسالة مثيرة جدا بمواضيع مختلفة التي أجدها مثيرة جدا
    Yalan söylemeyi kes yoksa dolabında bulduğum uyuşturucuyu polise veririm seni küçük pislik. Open Subtitles أو سآخذ العقاقير التي وجدتُها في خزانتك وأسلّمها للشرطة، أيّها الوغد الصغير القذر
    Bunun cevabını bulduğum zaman beni tekrar davet edeceğinizi umuyorum. Open Subtitles عندما اجد الجوابَ علي ذلك اَتمنّى ان تدعوني مجددا
    Şimdiye dek bulduğum en zengin seramik asker koleksiyonu. Open Subtitles هذه هي المجموعة الاكبر من محاربي تيراكوتا الذين وجدتهم.
    Bu sabah arabamın ön camında bulduğum mektuptan sonra şansım arttı. Open Subtitles لَكنِّي يَجِبُ أَنْ أَقُولَ، أعتقد فرصي جيدة بَعْدَ أَنْ هذا الخطابِ وَجدتُ هذا الصباحِ على زجاجتي الأماميةِ.
    Arkadaşlarımı bulmam gerek. bulduğum zaman da, Güvenli Kale'ye gitmemiz gerek. Open Subtitles عليَّ أن أعثر على صديقيّ، وحين أجدهما علينا بلوغ برّ الأمان.
    Ama yüce Tanrı'mızın eli, o çocuğun içinde bulduğum şeyle ilgili hiçbir şey yapamazdı. Open Subtitles ولكن يد الربّ لا شأن لها بِما وجدتُه داخِل هذه الطِفلة.
    Ben ve telefon rehberin bulduğum şaşı bir avukat 20 sansara karşı. Open Subtitles أنا و محامي عجوز أحول , عثرتُ عليه بدليل الهاتف ضدّ 20 شخصاً مراوغاً من جامعات مرموقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد