ويكيبيديا

    "bulmaya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العثور
        
    • معرفة
        
    • ايجاد
        
    • البحث
        
    • للبحث
        
    • للعثور
        
    • تجد
        
    • اكتشاف
        
    • تحديد
        
    • إيجاده
        
    • اجد
        
    • أبحث
        
    • لأجد
        
    • أن أجد
        
    • إكتشاف
        
    Şanghay beni biraz yavaşlattı da. Sizi bulmaya çalışırken iyi vakit geçirdim. Open Subtitles حسناً.إن شنغهاي قد عطلتني قليلاً لقد مررت بوقت عصيب محاولاً العثور عليكم
    Nereye gidiyorsun? Biraz yakıt bulmaya ve bilgi toplamaya gidiyorum. Open Subtitles لأرى إذا كان بأمكانى العثور على بعض الوقود وبعض المعلومات
    Ne zaman iş seyahatine çıkacak olsam, içme suyumun nereden geldiğini bulmaya çalışırım, dışkımla idrarımın nereye gittiğini de. TED عندما يحصلُ وأسافرُ من أجل العمل، أحاولُ معرفة من أين يأتي ماء الشرب الخاص بي، وأين يذهبُ برازي وبولي.
    Teröristler farkına varmadan otelde girecek bir yol bulmaya çalışıyorlar. Open Subtitles انهم يحاولون ايجاد طريقة لدخول الفندق بدون ان يلاحظ الارهابين
    Hayır, görebildiğiniz ve test edilebilen temeller üzerine oturan gerçeği bulmaya çalışmak hakkında. TED لا ، إنه البحث عن الحقيقة اعتماداً على .. ما تراه وما تحسه.
    Gary, Stanton Parish bu cihazın bizde olduğunu öğrenince onu bulmaya gelecektir. Open Subtitles غارى.. عندما يكتشف ستانون باريش ان الجهاز بحوزتنا فسوف يأتى للبحث عنه.
    Kasabanızda lanetli bir şey var. Gidip onu bulmaya ne dersiniz? Open Subtitles ثمّة شيء خبيث في بلدتكم ما رأيكم أنْ نذهب للعثور عليه؟
    Çok kısa bir süre önce ise, aslında ölmeden hemen önce ameliyat masasında yatarken, tutunabileceğim bir şey bulmaya çalışıyordum. Open Subtitles وقبل فترة بسيطة، قبل موتي بلحظات عندما كنت في غرفة العمليات .. وكنت أبحث لمحاولة العثور على شيء أتمسك به
    Organ nakli bekleyen üç hastamız vardı ve donör bulmaya çalışırken onları hayatta tutmak için elimizden geleni yapıyorduk. Open Subtitles كان لدينا ثلاثة مرضى ينتظرون عمليات زرع للأعضاء وكنا نفعل ما في وسعنا لنبقيهم أحياء لحين العثور على متبرعين
    Üçü bir arada bulmaya çalıştık ama pek şansımız yoktu. Open Subtitles لقد حاولنا العثور على ثلاثة معا لكن لا يوجد حظ
    Sadece daha kolay bir şey bulmaya çalışıyorum, hepsi bu. Open Subtitles أنا أحاول فقط العثور على فكرة أسهل، هذا كل شيء
    Şu andan sonra görevin bu kumun nereden geldiğini bulmaya yardım etmek. Open Subtitles ومن الآن فصاعدا، فإن واجبك سيكون معرفة من أين يأتي بهذه الرمال.
    Evet, aslına bakarsan epey ciddi. Hala neyi olduğunu bulmaya çalışıyorlar. Open Subtitles أجل، إنها حالة خطرة جدا ما زالوا يحاولون معرفة ما أصابه
    Eski depo satışındaki postalarda buranın adresini bulduk ve iade etmek için bu eşyaların kime ait olduğunu bulmaya çalışıyoruz. Open Subtitles وجدنا بعضا من البريد عليه هذا العنوان في وحدة تخزين قديمة ونحن نحاول ايجاد لمن تعود حتى نستطيع ارجاع اغراضهم.
    Seni bulmaya çalışırken zaten iki adamımız öldü, tamam mı? Open Subtitles مات بالفعل اثنان من رجالنا أثناء محاولة البحث عنك.. حسنا؟
    Bana hâli hazırda bilmediğim bir şeyler söyleyebilecek birini bulmaya gidiyorum. Open Subtitles أنا ذاهب للبحث عن أحد يمكنه إخباري شيئاً لا أعرفه مسبقًا.
    Dünyanın sınırının ötesine babamı bulmaya gideceğim. Open Subtitles أنا سوف تتجاوز حافة العالم. للعثور على والدي الآخرين.
    Tamam, biz burada çözüm bulmaya uğraşacağız ve işaretçiyi bulduğunuzda tekrar edeceğiz. Open Subtitles حسناً، سنعمل على إيجاد حل هنا وسنعلمك به عندما تجد الإشارة اللاسلكية
    Reid ve Prentiss, basın toplantısını izleyin. - Bir şeyler bulmaya çalışın. Open Subtitles الخاص بالمؤتمر الصحفي و لنرى ان كنتما ستتمكنا من اكتشاف اي شيء
    Kayıp Şehrin yerini bulmaya yaklaştık, ama baştan beri yanlış yerde arıyormuşuz. Open Subtitles إقتربنا أكثر إلى تحديد مكان المدينةالمفقوده، لكن كان البحث في المكان الخاطئِ.
    Tamam, ben Sıvı Adam'ın ceketini alıp bir şeyler bulmaya çalışayım. Open Subtitles حسناً سأخذ سترة الرجل السائل لأرى ما أستطيع إيجاده سأحرق هذا
    Jenny yi bulmaya gidip ona burada kaldığını bildiğimizi... söylemeye. Open Subtitles علي ان اجد جيني واخبرها اننا نعرف انها كانت هـنا
    Ve bulmaya gittim. Bazı araştırmalar yaptım ve kızın kim olduğu hakkında en ufak fikrimizin olmadığını keşfettim. TED فذهبت لأجد الجواب. وقمت ببعض البحث واكتشفت بأننا ليس لدينا أدنى فكرة من تكون
    Onu ziyaret ettikten sonra seni seçmesi için bir neden bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول أن أجد سبب ما هذا الشيء اختارك بعد أن طاردها
    Bu yapmanın en güvenli yolunu bulmaya çalışmak henüz çözülememiş bir mesele. Open Subtitles نحاول إكتشاف كيفية فعل هذا بطريقة آمنة إنه شيء لم يثبت بعد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد