Bunların hiçbiri Photoshop ile yapılmadı, hepsi gerçek hayvanlar. | TED | لا شيء من هذا تم تعديله بالفوتوشوب؛ هذه مخلوقات حقيقية. |
Sıcakkanlı olmak güzeldir, ne zaman olmamak gerektiğini bilmek de ama Bunların hiçbiri korkmamız gerektiği anlamına gelmez. | TED | من الجميل أن نكون لطفاء، ومن الجيد التعلم متى أن لا نكون كذلك، لكن لا شيء من هذا يعني أنه علينا أن نكون خائفين. |
Bence buradaki herkes hemfikir olur ki bunlar böyle değil -- Bunların hiçbiri kaçınılmaz şekilde olmayacak. | TED | أعتقد أن جميع من هنا متفق على أنه لا.. لا شيء من هذا سيحدث حتمًا. |
Acı çektiğin için üzülüyorum, ama gardını indirmeseydin, Bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | أنا آسف أنكِ متألمة لكن لا شئ من هذا كان سيحدث لو أنكِ انتبهتِ أكثر |
Eğer Bunların hiçbiri gerçek değilse, eğer bunların hepsi birer kobay faresi deneyiyse, geçidin gerçek olmamasının da mantıklı bir açıklaması var. | Open Subtitles | إن لم يكن أي من هذا حقيقي , إذا كان كل هذا مجردتجربةفأرمختبر, عندئذ يكون من المعقول أن البوابة ليست حقيقية ايضا. |
Ama Bunların hiçbiri neden Ulusal Güvenlik için "ilgili" olduğunu açıklamıyor. | Open Subtitles | لا شيء من ذلك يُفسّر سبب كونه ذي صلة للأمن القومي. |
Bunların hiçbiri başka bir bilgisayarı satrançta yenmek için değil. | Open Subtitles | ليس أيّ من هذا لأجل هزيمة حاسوب آخر في الشطرنج |
-Bayan Tudeski.Cynthia, Bunların hiçbiri benim fikrim değil. | Open Subtitles | سيدة تودسكى سينثيا، لا شيئ من هذا كان فكرتي |
Yanlış dükkana geldiniz. Bunların hiçbiri, bana bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | لقد قصدت المحل الخطأ، لا شيء من هذا يعنيني |
Burda olup, böyle aptalca davranmamı engelleseydin, Bunların hiçbiri olmazdı! | Open Subtitles | لا شيء من هذا سيحدث لو كنتي هنا لمنعي من التصرف بغباء |
Söyleyeyim, Bunların hiçbiri beni etkilemiyor. | Open Subtitles | لكن عليّ أن أخبركم أيها السادة لا شيء من هذا يدهشني |
Wow! Sondayı gönderdiğimizde Bunların hiçbiri olmuyordu. | Open Subtitles | لا شيء من هذا رأيناه عندما ارسلنا المسبار |
Bizi rahat bıraksaydın, Bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. | Open Subtitles | لا شيء من هذا كان سيحدث إن كنت قد تركتنا لوحدنا |
Çünkü şunu anlamalısın Frank, Bunların hiçbiri gerçek değil. | Open Subtitles | لانك عليك ان تفهم يا فرانك لا شيء من هذا حقيقي |
Bunların hiçbiri buraya nasıl geldiğimi ya da ne yapmam gerektiğini söylemiyor. | Open Subtitles | ليتني أعرف لا شئ من هذا يخبرني كيفية وصولي إلى هنا و ما المفترض أن أفعله |
Asıl ben seni bu kadar sevmeseydim Bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | لم يكن ليحدث أي من هذا لو لم أحبك كثيراً |
Bunların hiçbiri olay yeri hakkında bu kadar bilgiyi nasıl bildiğini açıklamıyor. | Open Subtitles | أتعلم، لا شيء من ذلك يُفسّر كيف عرفت الكثير حول مسرح الجريمة. |
Ya Bunların hiçbiri doğru değilse ve biz bir fotonu ışık hızından hızlı hale getirip en sonunda bir zaman çukuru yaratarak evreni yok edersek? | Open Subtitles | إذا لك يكن أيّ من هذا صحيح، وقمنا بتسريع وحدة ضوئيّة تتجاوز سرعة الضوء، وينتهي الأمر بإحداث ثقب زمني وتدمير الكون؟ |
O olmasaydı Bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | إذا لم يكن من اجله , لا شيئ من هذا ما كان سيحدث. |
Bunların hiçbiri olmak zorunda değildi. | Open Subtitles | لاشيء من هذا القبيل في الواقع كان يجب أن يحدث |
Bir hikaye olabilir. Bunların hiçbiri doğru olmayabilir. | Open Subtitles | ربما تكون هذه كل القصه لا شىء من هذا يمكن ان يكون حقيقه |
Ait olduğu yerde otursaydı Bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | فلو ظل في مكانه الحقيقي، الذي ينتمي إليه، لما حدث هذا من الأساس |
Şehirde kalmamız gerekirdi. Kalsaydık Bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | كان ينبغي لنا أن نبقي إذا فعلنا , لا شئ من ذلك كان سيحدث |
İlk başta buraya geldiğimizde, bize Abel'ın yerini söyleseydin Bunların hiçbiri yaşanmazdı. | Open Subtitles | لا شيء من هذه المشاكل كانت لتحدث لو لم تخبرنا حيث كان هنا أول ما جئت |
Ama bir muhiti korumaya geldiğinde Bunların hiçbiri bir işe yaramaz, değil mi? | Open Subtitles | ...كل هذا لا يعني شيئا عند الحديث عن حماية الأحياء ، أليس كذلك ؟ |
Camiyi ayırtmamıza izin verseydin, Bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | لو كنت تركتنا نحجز المسجد هذاك اليوم كان كل هذا لم يحدث |
Sake pirinçten yapıldığı için bana iyi geleceğini söylemeseydi Bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | لم يكن هذا ليحدث لو لم تقل بان الساكي سوف يكون جيداً لي |
Ama bebeğini büyütmeme izin verseydin, Bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | كان يمكننا تجنب كل ذلك ان كنت سمحت لي بتربية ابنك |