ويكيبيديا

    "buraya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هنا
        
    • هُنا
        
    • لهنا
        
    • هذا المكان
        
    • إلينا
        
    • إليّ
        
    • لهُنا
        
    • جاء
        
    • إلى هناك
        
    • جئنا
        
    • وهنا
        
    • هذا الطريق
        
    • أتى
        
    • لهناك
        
    • هٌنا
        
    Herşey buraya kadar çıkıyor, bir hayat döngüsü var dediler. TED كل الامور التي يعرضونها هنا .. تعبر عن دورة الحياة
    Ve bu nedenle, buraya gelmek için Inverleith Row'daki kestirme yolu kullanmış. TED ولذلك لابد أنها سلكت طريقاً مختصراً عبر ايفيرليث رو لتصل إلى هنا.
    buraya kalpten inandığım bir besin devrimini başlatmak için geldim. TED لقد جئت إلى هنا لأبدأ ثورةً غذائيةً أؤمن بها بشدة.
    Sonuçta 2007'de, kampanyayı buraya getirdik ve bubu kampanya içın zemin hazırladı. TED لذلك في عام 2007، أحضرنا الحملة إلى هنا ولقد كان عرض للحملة
    Bu gece buraya gelmeden önce kızlarımdan bir tanesi bağırmaya başladı. TED فقط، قبل مجيئي إلى هنا هذه الليلة، بدأت إحدى بناتي بالصراخ.
    Tamamen dürüst olmak gerekirse, buraya gelip bunları söylemek benim için gerçekten zor. TED ولأكون كليا صريحا معكم، أنه من الصعب علي أن أقف هنا و أقول
    Nokta, buraya en uygun işarettir çünkü burada iki farklı fikir sunulmuş. TED تعمل النقط بشكل أفضل هنا لأن هاتين الجملتين تحملان أفكاراً مختلفة تماماً.
    En tepedeki sey Dunyanin ilk gunes enerjisi kullanan bahce lambasi -- ilk uretilen. Giles Revell bugun buraya getirecek -- TED الشيء الموجود في الأعلى هو أول مصباح للحديقة يعمل على الطاقة الشمسية اول المنتجات، غلس ريفيل عليه ان يكون هنا للحديث
    buraya gelmek için toplu taşımaya bindiniz ya da özel arabanızla geldiniz. TED كما استقليت وسائل النقل العام للمجيء هنا أو ربما استقليت سيارتك الشخصية.
    Her zaman sadece kendimizle olmamamız gerektiğini, buraya hizmet etmek için geldiğimizi biliyorduk. TED وكنا نعلم دائما أننا لم نوجد لأنفسنا فقط، بل نحن هنا لنقدم المساعدة.
    buraya gelmek için 4 tane sınır geçmek zorunda değilim. TED لست بحاجة إلى عبور أربعة حدود لكي أصل إلى هنا.
    Ama korkarım ki Ricky buraya gelip yumruğunu bana sallayacak. TED لكنني أخاف أن ريكي سيصعد الى هنا وسيهز يده لي
    buraya ucakla gelerek gezegenimiz ustunde buyuk bir etki yarattım. TED لقد خلفت أثراً كبيراً على الكوكب لأسافر إلى هنا بالطائرة.
    İki yıl önce Eylül ayında buraya gelen biri oldu mu? Open Subtitles ألم يأتي شخص ما هنا في سبتمبر منذ عامين؟ منذ عامين؟
    Mazeret istemiyorum bu da senin buraya son gelişin! Ne demek istedi? Open Subtitles لا أريد أن تناقشني ، وهذه ألمرة الأخيرة لكي تأتي إلى هنا
    buraya ilk çalışmaya geldiğimde başıma çok garip bir şey geldi. Open Subtitles حين جئت للعمل هنا أول مرة حدث لى شيئاً غريباً جداً
    Düşünce bu zaten. Ve buraya, Sahilde kulübeler inşa edebiliriz. Open Subtitles تلك هي الفكرة ، وبالأسفل هنا يمكننا بناء أكواخ شاطئية
    Sonra buraya gelme fikrine kapıldım. Bu son şansım, Charlie. Open Subtitles ثم روادتنى فكرة المجىء الى هنا هذه فرصتى الاخيرة تشارلى
    Seni bugün buraya getirmeyi ne kadar istediğimi bilsen bana bu soruyu sormazdın. Open Subtitles لو تعلمى مقدار شوقى لحضورك الى هنا هذه الظهيرة, ما كنت لتسألى هذا
    Rahatsız etmeyin lütfen. Pılınızı pırtınızı toplayın ve bir daha da gelmeyin buraya. Open Subtitles اما بالنسبة لك , خذ ملابسك واخُرج من هُنا حالا هل تفهم ؟
    Dün akşam benle çıkan piliç buraya tekrar geldi mi? Open Subtitles هل تلك الفتاة التي غادرت معها أمس عادت لهنا ؟
    Ve çok güzel bir yer görduüm. buraya tekrar geleceğimi biliyordum. TED ولقد رأيت هذا المكان الجميل. عرفت أنني أرغب في العودة مجدداً.
    Karşı tarafın avukatının da bu gece buraya gelmiş olması beni mutlu etti. Open Subtitles أنا سعيد أن محامي الخصم قد وجد أنه مناسب أن ينضم إلينا الليلة
    buraya geleceğim, şu kısma oturacağım ve sen de bana katılacaksın. Open Subtitles لذا سآتي و أجلس في ذلك الركن و أنتظر انضمامكِ إليّ
    buraya kendin gelsene .Yoksa korkar mısın ? Open Subtitles لما لاتأتي لهُنا بنفسك ؟ أو أنك جبان لعين ؟
    - Kan testini yapacak kişi ne zaman buraya gelmiş? Open Subtitles متى جاء فاحص الدم هنا ؟ حوالي الساعة 10 :
    Ve onları buraya sürükleyen savaş dördüncü yılında hala şiddetini koruyordu. TED والحرب التي قادتتهم إلى هناك ما زالت مستمرة، منذ أربع سنوات
    Odaklan, Elliot. Unutma, buraya bir erkekte ne aradığını bulmaya geldik. Open Subtitles ركز يا إليوت , جئنا هنا لكي نعرف أي الرجال تحب
    Yanılma payı küçük. buraya doğumda ortalama yaşam süresini koyuyorum. TED هامش الخطأ ضيق. وهنا أضع متوسط العمر المتوقع عند الولادة
    - Bayan peekins çok güzel-- pardon. - buraya buyrun, şef. Open Subtitles آنسة بيكينس رائعة اوه آسف هذا الطريق ، قائد ، سيدى
    Pekala söyleyin: sizi buraya getiren nedir bu kimsenin uğramadığı yere? Open Subtitles إذن أخبرونى ماذا أتى بكم إلى صندوق الرمال القصى الخاص بنا؟
    Ses duyduğunu, buraya geldiğini ve onu gördüğünü... Gerisi onlara kalmış Open Subtitles بأنك سمعتي ضجة وأسرعتي لهناك و ثم رأيتها هناك والباقي عليه
    Herkes buraya gelsin ve olgun insanlar gibi kadeh kaldıralım Open Subtitles لمَ لا يأتى الجميع الى هٌنا لنقترح نُخب الىأفضلأصدقاء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد