ويكيبيديا

    "can" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحياة
        
    • حياة
        
    • النجاة
        
    • نجاة
        
    • الأرواح
        
    • أتطلع
        
    • يموتون
        
    • أتوق
        
    • تتوق
        
    • اللدود
        
    • ماتوا
        
    • روح
        
    • الحياه
        
    • الروح
        
    • للحياة
        
    Herkül, köyümüze yeniden can getirdin. Her şeyi sana borçluyuz. Open Subtitles هرقل، أعطيت الحياة لقريتنا ثانيةً نحن ندين لك بكل شيء
    Biri sana baksa hayırsever sahiben de can korkusuyla kaçar. Open Subtitles من هذه المحسنة اليك ستولد لديها الخوف منك مدى الحياة
    Gerçek cesaret ne zaman bir can alacağını değil ne zaman esirgeyeceğini bilmektir. Open Subtitles الشجاعة الحقيقيّة ليست أن نعرف متى نسلبُ حياة الآخر، بل متى نُبقي عليها
    Kalın bir şeyler giyip... can yeleklerinizi takmalı ve güverteye çıkmalısınız. Open Subtitles على الجميع ارتداء ملابس ثقيلة و ارتداء سترات النجاة و الصعود
    Daha yakından baktığımda, çocuklar için küçük sarı can yelekleri vardı. TED وحين نظرت عن قرب، كانت هناك سترات نجاة للأطفال، صفراء اللون.
    Bu, daha fazla hasta tedavi edilebir, daha fazla can kurtarilabilir anlamına gelir. TED وهو ما يعني المزيد من المرضى يمكن علاجهم، يمكن حفظ المزيد من الأرواح.
    Bayan P, gelecek sezon sahada görüşmek için can atıyorum. Open Subtitles .لذا،آنسةبي .. أتطلع لأن أراكِ.. الموسم القادم في هذا الملعب
    Terimizin evrensel can suyu, dünyanın sularıyla karışıp yeryüzünün dört kısmına taşınıyor. Open Subtitles دورة الحياة لعرقنا يختلط مع مياه العالم يحمل أربعة أرباع من الكوكب
    Ama bu orkestraya çok şey kattım ona can vermeye çalıştım mana kazandırmaya çalıştım çünkü olması gereken buydu. Open Subtitles لكن ، أقصد لقد جعلت هذه الفرقة تعاني الأمرين بمحاولة إيجاد بعض من الحياة فيها ومحاولة إيجاد معنى منها
    Bana Allison'u getirdiğin gece onun içindeki can dışarı çıkmak umutsuzca çırpınıyordu. Open Subtitles ،الليلة التي احضرت اليسون الي كانت الحياة بداخلها تحاول الخروج بشكل مستميت
    Buraya can kurtarmak için geldik. can almak için değil. Open Subtitles نحن هنا لكي ننقذ حياة، لا لأن نُنهي حياة أخرى.
    Bu dünyaya bir can getirdiğinde onun sorumluluğunu alman gerekir. Open Subtitles لقد جلبتِ حياة إلى هذا العالم إذن عليك تحمل المسؤولية
    Anma töreninde onurlandırdığımız her can bir dünyalıya güvendiğimiz için kaybedildi. Open Subtitles كل حياة شرّفناها في ذلك النصب التذكاري زهقت لأنّنا وثقنا بأرضي.
    Benim de üstümde siyah bir kabanlık ve can kurtaran yeleği vardı. Open Subtitles ذلك المركب الذي إستأجرته والمسرب للماء وأنا أرتدي لباس النوم سترة النجاة
    Bu kız size daha önce gösterdiğim fotoğraftaki can yelekli, küçük kızdı . TED كانت هذه هي البنت التي عرضتها عليكم من قبل في الصور وهي ترتدي سترة النجاة.
    Nihayetinde gemi batar ve kaptan her şeyini kaybeder. can yeleği hariç... TED فتغرق السفينة، ويفقد القبطان كل شيء، باستثناء سترة نجاة.
    Yoksa ellerinde can veren diğer zavallı ruhlar mı aklına geliyor? Open Subtitles أو أي من الأرواح البريئة الأخرى التي لقت مصيرها على يديك؟
    Bayan P, gelecek sezon sahada görüşmek için can atıyorum. Open Subtitles .لذا،آنسةبي .. أتطلع لأن أراكِ.. الموسم القادم في هذا الملعب
    Ama aşağıda erkek ve kadınlar can veriyor, hayatları batıyor. Open Subtitles أمّا في الأسفل على الأرض فالنساء والرجال يموتون والحيوات تتحطّم
    Elbette! Canlı yayında bana "pislik" dedikten sonra programa çıkmaya can atıyorum. Open Subtitles أجل، أتوق لمقابلة تلفزيونية جديدة معه بعد أن لقبني بالتافه على الهواء
    Şimdi muhtemelen nasıl olup uyuyabildiğimi sormak için can atıyorsunuzdur. Open Subtitles وربما أنك تتوق حتى تسألني كيف بإمكاني النوم ليلاً ؟
    Şu andan itibaren can düşmanımsın. Merak etme. Open Subtitles من هذه اللحظة فصاعداً أصبحتَ عدوي اللدود
    Kimi boğularak, kimi bombardıman altında can veren binlerce kişi. Open Subtitles الالاف ماتوا غرقاً والالاف لقوا مصرعهم جراء القصف
    Aptalın tekisin! Kaç kişi can verdi burada peki ne uğruna? Open Subtitles أيها الأحمق، كم روح فقدناها هذا اليوم ومن أجل ماذا ؟
    Ve onların sayesinde, teröristin bombasının aldığı tek can kendi canı oldu. Open Subtitles وشكرا لهم الحياه الوحيده التي فقدت هي حياة الارهابي
    Anlaşmazlıklar çözüldü, baş düşmanlar can dostu oldu ve Stephanie Brook'un kollarında öldü, işte bizim çıkaracağımız ders bu. TED قاموا بإصلاحات ألد الأعداء أصبحوا أصدقاء الروح وستيفاتي ماتت بين أيدي بروك وهذه استنتاجاتنا
    Evet. Eşsizsin. Gerçek bir can kurtaransın. Open Subtitles ‫نعم، واحدة في المليون ‫ومنقذة حقيقية للحياة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد