Eğer o soğumaya başlarsa siz onun içindeki canavarı serbest bırakırsınız. | Open Subtitles | انت ذاهب الى اطلاق سراح الوحش له اذا وقفت الباردة هنا. |
Seni kar canavarı partisine çağıracaktım ama artık unut onu! | Open Subtitles | كنت سأسألك لتغطي كرة الوحش بالثلج ولكن انسى الأمر الآن |
Bu canavarı vurmak için bir yer arasaydım şuradaki çatıyı seçerdim | Open Subtitles | لو حصلت لي فرصة القضاء على هذا الوحش, فسأختار ذلك السطح |
Evet, onlara hassas olduğumu gösteriyor, sadece bir seks canavarı olmadığımı. | Open Subtitles | أجل. فلنقل أنى حساس . و ليس وحش متعطش للجنس .. |
Bana tüm bunların bir deniz canavarı yüzünden olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول ان تخبرنى ان كل هذا من اجل وحش البحر؟ |
Pekala, inan yada inanma, burası aslında canavarı kontrol ediyor... | Open Subtitles | صدق أو لا تصدق هذا المكان يتحكم في الوحش فعلاً |
Canavar senin içinde. canavarı göster bana. Nerede içindeki canavar? | Open Subtitles | الوحش داخلك , دعني أرى الوحش , أين الوحش ؟ |
Kar canavarı topu oynayalım mı diyecektim ama geçti artık! | Open Subtitles | كنت سأسألك لتغطي كرة الوحش بالثلج ولكن انسى الأمر الآن |
Kadınlar dönüştükleri canavarı gizlemek çin aşırı derecede zahmet gösterir. | Open Subtitles | المرأة تتلقى ألما كبيرا فعلا لتخفي الوحش التي تحولت اليه |
Buna izin veremem. canavarı parçalamaktan daha fazla şeye yol açar. | Open Subtitles | لا يمكن ان اسمح لك بفعل هذا لن تدمر الوحش وحده |
Eğer bu canavarı o kontrol ediyorsa onu sinirlendirmek istemeyiz. | Open Subtitles | اذا كان يتحكم بذلك الوحش أخر شيء نريده أن نغضبه |
Zorunlulupun canavarı, aptalın zevk aldığı, Noel yortusu gecesinde beni bağışlar mı? | Open Subtitles | أيها الوحش ، يا بهجة الأبله فلتتركني في ليلة عيد الميلاد هذه |
Kafasını koyduğu yerde uyuyabilen kişi bu canavarı asla anlayamaz. | Open Subtitles | الذي ينام أينما وضع رأسه لا يمكن أبداً فهم الوحش |
Saygısızlık etmek istemem Müsteşar Bey ama bu canavarı siz yarattınız. | Open Subtitles | مع كامل أحترامي سيادة المستشار لكنك أنتَ من خلقت هذا الوحش |
Eklemleri biraz esnektir ve en sevdiği hayvan Ness Gölü canavarı'dır. | Open Subtitles | و هو مرح جداً و حيوانه المفضل هو وحش بحيرة نيس |
Tamam, belki Loch Ness canavarı olmayabilir ama kesinlikle plesiosauroidea familyasından. | Open Subtitles | حسنا ربما ليس وحش لوخ نيس لكنه فرد من عائله بليسورديا |
Deniz canavarı geliyor, tadı küçük çocuklara benzeyen bir şeyler yemek istiyor! | Open Subtitles | هاقد أتى وحش البحر وهو جائع لشيء ما هذا مذاقه كأطفال صغار |
Ama burada beşiğin içindeki yaratık artı dokuz bir kaka canavarı. | Open Subtitles | إلا أن الوحش بداخل المهد هو وحش تغوط من المستوى التاسع |
Hayır. Senin seks kedisi olduğunu düşünüyordum, seks canavarı değil. | Open Subtitles | لا , إعتقدت أنكٍ قصدتي جنس القطط لا جنس الوحوش |
Gerçekten, Aziz bir mızrak bahçesi gibi. Yeşil canavarı talep ediyor. | Open Subtitles | لا بل مثل حديقة سانت لانس يدعون الحقل هناك بالوحش الاخضر |
Yeni canavarı devreye sokmak için bu fedakarlığı yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | اضحى بتنينى متعدد الرؤؤس لاستدعى وحشاً جديد |
Ben derim ki, bu Kara Göl'ün canavarı'nı aldığınız yere bırakın. | Open Subtitles | أقول بأن نرمي هذا المخلوق في بحيرة السود من حيث اتى |
Saldırıdan sonra canavarı görüntüsünü çekebilmek için, birçok ahmak insan belirdi. | Open Subtitles | العديد من الفضوليين ظهرو بعد الهجوم الناس تتطلع الي نظرة للوحش |
Şu ayak tırnaklarına bakarsak bunun küçük bir Lamisil canavarı olacağına bahse girerim. | Open Subtitles | من النظرة على تلك الأظافر أراهن أنه أحد وحوش لامسيل الصغيرة شخصية دعائية |
Kurabiye canavarı taba rengi bir atın eğerinde oturmuş size el sallıyor. | TED | وكوكي مونستر يلوح بيده إليك من موقعه فوق حصان أسمر |
- Mısır gevreği canavarı olan Meyve canavarı mı? - Evet, gevrek canavarı olan. | Open Subtitles | مثل حبوب الفاكهة الغاشمة - نعم , مثلها - |
Radikal kuaförlerden çıkan herkes, isteseler de istemeseler de "kurabiye canavarı" gibi gözüküyorlar. | Open Subtitles | ومصففى الشعر، يجعلون المرء يبدو كوحش الكوكى سواء أراد أم لا |
Kellua canavarı gelip te karısının boğazını mı kesti? | Open Subtitles | يخرج غول " كالولا " ويمزق عنق الزوجة ؟ |
Şu sümüksü canavarı vuramamış olmanız ne kötü. | Open Subtitles | من المؤسف انك لم تمسك بوحش المستنقعات الاخر |
Bir canavarı avlamamız gerekiyor. Yolumuza çıkan diğer şeyleri de. | Open Subtitles | لدينا وحشٌ لنصطاده وأي شئ آخر يعترضُ طريقنا |
Fakat suçuna bakmaksızın, günler geçtikçe bu canavarı bir insan olarak görmeye başladım. | TED | ولكن بغض النظر عن إدانته، مع مرور الأيام، بدأت أرى هذا المتوحش كإنسان، كان هناك شيء ما بداخلي يتغير ولم أفهم ما هو. |