| Şimdi, tozun üstüne bir kaç ons dök ve yak; böylece yağ elde edeceksiniz. | Open Subtitles | اسكب الآن بضعة أونصات على البودرة، واحرقها، وستحصل على زيت. |
| Fırını önceden 350 derecede ısıt 9x13'Iük kek kalıbına biraz un serp sonra hamuru kek kalıbına dök. | Open Subtitles | سخن الفرن لدرجة حرارة 350 إدهن الدقيق بمقلاة الكيك مقاس 9 في 13 ثم صب الخليط في المقلاة وأنتبه أن لا تنسكب |
| İyi o zaman. Bir kısmını oraya dök. Şunları da içine at. | Open Subtitles | حسنا إذن اسكبي القليل هنا، وضعي هذه في الحوض |
| Yanmasın. Kaynamadan hemen önce üzerine dök... | Open Subtitles | ولا تحرقه صبه قبل الغليان مباشرة |
| Hayır. Sadece ona şarkı söyle ve su dök. | Open Subtitles | لا فقط أسكب الماء عليها و غني الأغنية |
| Gazı oraya dök. | Open Subtitles | إسكب الكيروسين هنا ... إغلقالحنفية |
| - Başından aşağı bir kova su dök de aklı başına gelsin şunun. | Open Subtitles | أعيديه إلى رشده. صبّي دلو من الماء البارد عليه. |
| Saçlarıma su dök. | Open Subtitles | اسكب بعض الماء على رأسي |
| - Şimdi, oğlum. Yapışkanı dök! | Open Subtitles | - حسن يا فتى ، اسكب عليه الصمغ - |
| Çamaşır suyunu böyle dök ve etrafa sıçratma. | Open Subtitles | :اسكب المسحوق هكذا و لا تريقه |
| Suyu dök, Mordecai. Hadi, soğumasın. | Open Subtitles | صب الماء ، مورديخاى قبل أن يبرد |
| Tamam, şimdi kahverengi sabunu dök. | Open Subtitles | حسنا, الآن صب عليها ذلك الصابون البني. |
| Onu buraya dök. | Open Subtitles | صب أن أكثر من هناك. |
| Bu şeyi içine dök ve fırına atalım. | Open Subtitles | اسكبي الخليط ودعينا نضعه في الفرن |
| Tamam. Sen dök, ben çarparım. | Open Subtitles | حسناً، اسكبي له، و سوف أدفعك |
| Yanmasın. Kaynamadan hemen önce üzerine dök... | Open Subtitles | ولا تحرقه صبه قبل الغليان مباشرة |
| Ozaman, neden cimri davranıyorsun? Biraz daha dök. | Open Subtitles | . إذاً لماذا أنت بخيل ، أسكب المزيد |
| Onu tuvalete dök. | Open Subtitles | إسكب هذا في المرحاض. |
| Suyu şuraya dök. | Open Subtitles | صبّي الماء هنا. |
| - Gaz yağını dök. | Open Subtitles | -أحضروا الـ(بوربن ). |
| Evet, Hemingway'in son çağrısı gibi dök. | Open Subtitles | نعم ، صبها وكأنه النداء الاخير |
| - dök içini. | Open Subtitles | كفى. أخرجي ما بصدرك، عبّري عن مشاعرك. |
| Hepsini dök, Super Bowl'u kazanmışım gibi! | Open Subtitles | أسكبه كُلّه "وكأنّني فُزت بـ "السوبر بول ! |
| Onu aç ve kıyafetleri yere dök. | Open Subtitles | أفتحها وأنثر الثياب على الأرض |
| Kelimelere dök. | Open Subtitles | لا صغها في كلمات |
| Üstüne dök, Çavuş! Burası çok sıcak olmaya başladı! | Open Subtitles | إسكبه هناك، سرجينت اصبح الجو حار هنا |