ويكيبيديا

    "dükkan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المتجر
        
    • متجر
        
    • المحل
        
    • الورشة
        
    • محل
        
    • المحلات
        
    • المتاجر
        
    • متاجر
        
    • المخزن
        
    • الدكان
        
    • متجراً
        
    • مخزن
        
    • دكان
        
    • محلات
        
    • محلاً
        
    Telefon kayıtları, evle dükkan arasında birçok aramanın yapıldığını gösteriyor. Open Subtitles أظهرت سجلات الهاتف حصول الكثير من المكالمات بين المتجر والمنزل
    Gerzek hapiste olmayı hak ediyor. dükkan soymak hiç akıllıca değildi. Open Subtitles هذا الأحمق أستحق أن يدخل السجن سرقة المتجر كانت فكرة سيئة
    Bence Barricini ailesi orada bir dükkan açıp çikolata satmalı. TED أعتقد أن على أسرة باريسيني فتح متجر هناك لبيع الشوكولاته.
    Biz dönene kadar dükkan sahibinin yanında güvende olur diye bıraktım. Open Subtitles لقد تركتها مع صاحب المحل في حالة حدوث .أي شيء مجددًا
    LAPD'ye göre, dükkan, Meksika uyuşturucu karteli La Masa'ya ait ve onlar tarafından işletiliyormuş. Meksika uyuşturucu karteli. Open Subtitles وتبعا لشرطة لوس انجلوس الورشة مملوكة لعصابة المخدرات المكسيكية
    Kızıl Şahinlerden biri, bir dükkan sahibini çok kötü şekilde dövmüş. Open Subtitles يتحولون الى صقرٍ احمر و ويعملوه بخشونة لامتلاكه محل بيع و
    dükkan sahibinin dediğine göre kadın tehlikeli ve silahlı olabilirmiş. Open Subtitles صاحب المتجر قال ان المؤاة تشكل تهديد ةربما تكون مسلحة
    Seninle dükkan ve diğer konular hakkında konuşma fırsatımız hiç olmadı gerçekten. Open Subtitles أنا وأنتِ لم نحظَ بفرصة الحديث بخصوص المتجر. وكل تلك الأشياء، و..
    dükkan kapılarından yayılan kokular dünyanın geri kalanından geliyordu. TED الروائح من ابواب المتجر كانت من باقي العالم
    Yakınlardaki bir köyde bir falcının işlettiği mistik bir dükkan varmış. Open Subtitles قالوا لي ان هناك متجر سري في القرية التالية يديرها عراف
    Biz genelde şehirde dolanıp bize bira satan bir dükkan arardık. Open Subtitles في رحلاتنا كنا نجري في البلدة ونبحث عن متجر يبيع الجعة
    Çok geçmeden, hedefi kalmamış başka birisi çok tatlı başka bir dükkan açacak. Open Subtitles لن تمره فتره طوليه حتى تأتي روح بلا هدف لتفتتح متجر صغير هنا
    Ayak işleri için, toz alınacak, temizlik yapılacak, dükkan açılıp kapanacak, raflara tırmanılacak. Open Subtitles رجل توصيل رجل متعدد الحرف ، رجل أسهم شخص يستطيع أن يفتح المحل في الصباح ويغلقه في الليل
    15 temmuz günü dükkan kapanmadan önce içeri girip uyarı yapmadan ateş açtınız. Open Subtitles في الخامس عشـر من يونيـو وقبل موعد الإقفال مباشرةً دخلت المحل. قمت بإطلاق النار بدون تحذير.
    Hepimiz zaman zaman bir dükkan sahibinden şikayet ederiz. Open Subtitles وهذا يذكرنا بين الحين والآخر بألا نشكو من صاحب المحل
    Yani ameliyatı yapabilecek tek yer dükkan mı? Open Subtitles إذن، الورشة هي الوحيدة القادرة على إجراء الجراحة؟
    Benim elime de tuhaf şeyler satan bir dükkan sayesinde geçti. Open Subtitles تراكم عليها التراب في محل تحف حتى جائت إلي.
    Konuştuğumuz dükkan sahiplerine göre yok ama benim bir teorim var. Open Subtitles ليس طبقا لاصحاب المحلات الذين تحدثنا اليهم ولكن لدي نظريتي الخاصة
    Sonrasında şehirde dolaşmaya çıkacağım, dükkan sahiplerinden program için biraz reklam almaya çaılışacağım. Open Subtitles سأتجول في البلدة لاحقاً و أحاول إقناع أصحاب المتاجر بشراء بعض الإعلانات للبرنامج
    Bir lagunun üzerine kurulu ve burada üzerinde alışveriş yapılan dükkanlar olan caddeler yok, çünkü dükkan size geliyor. TED إنها مبنية على البحيرة، وليس هناك أية شوارع حيث يمكن أن يكون هناك متاجر للتسوق وبالتالي فإن المتجر يأتي إليك
    dükkan sahibi dükkanındaki bu türden son bıçak olduğunu söyledi. Open Subtitles أمين المخزن قال بأنه السكين الوحيد من نوعه المتوفر لديه.
    Pekâlâ, iyi haber o füzeyi artık dükkan kontrol edemiyor, ben ediyorum. Open Subtitles الموافقة، حَسناً، الأخبار الجيدة الدكان لَمْ يَعُدْ تُسيطرُ على القذيفةِ. أنا أعْمَلُ.
    Asla bir şey yapmadı. Rahat bir dükkan soygunu, o kadar. Open Subtitles كان نظيفاً تماماً لم يفعل قط شيئاً سرق متجراً وهذا كل شيء
    Şimdi, Agra yakınında, sığır yemi ve tohum satan bir dükkan işletiyor. TED والآن يقوم بإدارة مخزن لعلف الماشية ومخزن للحبوب قرب اقرا.
    Köşede bir dükkan var. Oradan biraz yiyecek alalım. Open Subtitles هناك دكان على الناصية سَنَشتري بعض الطعام
    O küçük tatlıları bulmak için beş dükkan dolaştım. Open Subtitles لقد ذهبت إلى 5 محلات. لأُجد الحلو ى التى نحبها.
    Ben de çiçek getirecektim, Gerri. Ama açık dükkan bulamadım. Open Subtitles كنت سأحضر لك أزهاراً أيضاً, لكن لم أجد محلاً مفتوحاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد