ويكيبيديا

    "dedikleri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يقولون
        
    • يقولونه
        
    • يسمونه
        
    • قالوا
        
    • يقوله
        
    • يطلقون
        
    • قاله
        
    • يسمى
        
    • يقال
        
    • قالته
        
    • يدعونه
        
    • قالوه
        
    • يطلق
        
    • يسمونها
        
    • يدعوه
        
    Pekalâ kedisi de var ama dedikleri gibi "mekân, mekân, mekân"! Open Subtitles حسناً ، مثيرٌ للانتباه لكن كما يقولون المكان قبل كل شيء
    Burada da dedikleri gibi, seks dediğimiz seksten ibaret değil. Open Subtitles اجزاء الجنس ليست حقا تدور حول الجنس كما كانوا يقولون
    Ve dedikleri doğruymuş: Başarı en iyi intikamdır. TED وصحيح ما يقولونه: النجاح هو أفضل انتقام.
    Arizona'da "hindi" dedikleri akbabalardan biri. Open Subtitles وهذا النوع يسمونه الصقر التركى في ولاية اريزونا
    Ve şimdi tıpkı mahkemede dedikleri gibi o gemilerden biriyle geziye çıkacağız. Hadi söyle, Len. Open Subtitles وسوف نذهب معا فى رحلة بحرية ، تماما كما قالوا فى المحاكمة ، أخبرها بنفسك يا لين
    dedikleri doğrudur. Beni alıp götürmeye hakları var. Open Subtitles ما يقوله هو الحقيقة ولهم الحق فى القبض علي
    Sana ne dedikleri hiç önemli değil. İnsanı insan yapan, icraatlarıdır Open Subtitles لا يهم ماذا يطلقون عليك الأفعال هي ما تحدد هوية الرجل
    Bahsettiğim dikişi attım ve tıbbi romanlarda dedikleri gibi ihtiyatlı bir şekilde iyimserim. Open Subtitles وضعت الغرزة التي تحدثنا عنها وكما يقولون في الروايات الطبية أنا متفائل بحذر
    dedikleri de şu: Uyuşturucu kullanıcıları da tüketici. Onların beynine de bu işlemiş. TED لذلك يقولون بأن متعاطي المخدرات أيضاً مستهلكون بإختيارهم منتجهم المفظل
    iste bu yuzden biz profesyoneller simdi diaspora dedikleri seyin bir parcasiyiz TED هذا يقودنا إلى السبب في الكثير منا الذين هم محترفون الان ، كما يقولون بأنهم في المهجر.
    Evet, "10 parmağında 10 marifet var" dedikleri türden bir ustaydım. Open Subtitles نعم نوعا ما مصلح ،اقوم بعمل العديد من الاشياء ولكن لم اتخصص بشيء كما يقولون
    Ama dedikleri gibi, kanunun eli uzundur. Open Subtitles و لكن كما يقولون اٍنها ذراع القانون الطويلة
    Oryantal erotizm, deneyimlerime dayanarak söylüyorum dedikleri gibi bir şey değil. Open Subtitles الشبق الشرقيّ، بناء على تجربتي الصغيرة, لا شيء مقارنة بما كانوا يقولونه عنها.
    dedikleri doğruysa parayı ödeyip malı getirirsiniz. Open Subtitles ، لو أن ما يقولونه صحيح إدفع لهم وأحضرهم لنا
    Ya da, "Frau, Frau, Frau." Almanca olarak. Almanca dedikleri şey yani. Open Subtitles بالألمانية Frau, Frau, Frau كانوا يتصايحون أو ما يسمونه هم اللغة الألمانية
    Yani, su cildimin içine temas ederdi "ıslak kemik" dedikleri hastalığım vardı. Open Subtitles ماذا يحدث أن الماء سيذهب من خلال الجلد لأنني سيكون لدي ما هم حسنا، هم يسمونه, بلّل العظم
    Bu engeli aşmalıyız bize dedikleri çocuk dırdır ettiğinde bundan hoşlanmadıklarıdır. Open Subtitles فيتوجب علينا كسر هذا الحاجز إذا طلبوا منا أو قالوا انهم لا يحبون ذلك عندما يكون طفلهم في عقبة.
    dedikleri doğrudur. Beni alıp götürmeye hakları var. Open Subtitles ما يقوله هو الحقيقة ولهم الحق فى القبض علي
    Bu adam, Peter için ve Nasıralı İsa dedikleri kişi için Tanrı'ya şükrediyorum. Open Subtitles انا احمد الله لهذا الرجل , بطرس والشخص الذي يطلقون عليه يسوع الناصري
    Eğer Dewey'nin dedikleri olduysa tartışmak için bir sebep yok. Open Subtitles اذا كان ما قاله ديوي صحيحا فلا يوجد سبب لنتجادل لأجله
    Araştırmalarımda, anksiyete dedikleri bir duyguya kapılmamak için aralarında sosyal bağlar kurduklarını öğrendim. Open Subtitles وفي أبحاثي وجدتهم يكونون روابط إجتماعية سوياً لمساعدتهم في تخفيف شيء يسمى القلق
    O gazeteleri kamyonetten indirin. Ne dedikleri umurumda bile değil! Open Subtitles أنزل تلك الجرائد من الشاحنة أنا لا أهتم بما يقال فيها
    Garcia'nın dedikleri doğruysa kasabanın yaptıkları Open Subtitles ان كان ما قالته غارسيا صحيحا فأن افعال هذه البلدة
    "Adam" dedikleri bir beyefendi hesabına çalışıyorum. Open Subtitles انظر,أنا أعمل لصالح ذلك الرجل المحترم الذى يدعونه الرجل.
    Ama kendi bildiklerimizle benim kadar ilgiliyseniz daha da ilginç olan şey bu seçimler açıklandığında ne dedikleri. TED لكن إن كنت مهتمًا بمعرفة الذات، مثلي، فالجزء المثير أكثر هو، حسنًا، ما الذي قالوه عندما قمنا بشرح هذه الاختيارات؟
    Ve daha sonra, yerel ekonomi üzerinde, ekonomistlerin... ...dış etki dedikleri etki olacak. TED وأيضا سينجر عنها ما يطلق عليه خبراء الاقتصاد التأثيرات الخارجية على الاقتصاد المحلي.
    İnsanların Dr. Şeytan dedikleri yerel bir efsane ile Nancy Drew'cilik oynamaya kalkışmışlar. Open Subtitles لقد أرادوا أكتشاف سر هذه الأسطورة المحلية الناس يسمونها أسطورة دكتور ساتان
    Yüzyıllardır gizemlerle çevrili bir yere gittim. İnsanların Shangri la dedikleri bir yer TED طرت الى مكان كان يكتنفه الغموض لقرون الى مكان يدعوه البعض شانغريللا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد