ويكيبيديا

    "denen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المدعو
        
    • تدعى
        
    • يُدعى
        
    • اسمه
        
    • تسمى
        
    • يدعى
        
    • يدعي
        
    • يسمى
        
    • إسمه
        
    • تُدعى
        
    • تدعي
        
    • أسمه
        
    • يسمّى
        
    • المسمى
        
    • تسمي
        
    -su denen bu değerli kaynağın hepimizin paylaşması gereken bir şey olduğunu. TED أن هذا المورد الثمين المدعو بالماء شيء يجب أن نتشارك فيه جميعاَ.
    Bu Merle denen adamı tanımıyorum. Ne iş yapar, neyle geçinir bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف هذا المدعو ميريل و لا أعرف عملة أو مصدر رزقه
    Bir teori embriyodaki yumru denen küçük bir oyuğa yoğunlaşmıştır. TED تركّز إحدى النظريات على حفرة صغيرة في الجنين تدعى عقدة.
    Afrika'nın karşı karşıya bulunduğu mücadeleyi, yoksulluğun azaltılması denen bir çaresizlik mücadelesinden bir umut mücadelesi çerçevesine oturtmamız gerekiyor. TED نُريد إعادة تأطير التحديات التي تواجه أفريقيا من تحديات البؤس، البؤس الذي يُدعى الحد من الفقر، إلى تحديات الأمل.
    Banka çalışanlarının dosyalarını al ve Ipkiss denen adamın dosyasını ayrıntılı olarak incele. Open Subtitles إحصل على ملفات المستخدم المصرفي وانزل الى اسفل الطابعات الى رجل اسمه ابكيسس.
    Fakat koklea denen iç kulağımız aslında tuzlu suya benzer sıvılar ile doludur. TED لكن أذننا الداخلية، والتي تسمى القوقعة، مملوءة في الواقع بسوائل تشبه المياه المالحة.
    İnan bana Kopeikin denen o adamla dışarı çıkmak istememiştim. Open Subtitles ثقى بكلامى لم اكن اريد الخروج مع هذا الشخص المدعو كوباكن
    Sence onu Stiltskin denen adam mı kaçırdı? Open Subtitles أتظن أنه تم إختطافها بواسطة ذلك المدعو ستيلتسكين ؟
    Yine de, Kral'ınıza 10 gün önce yazdığı mektupta, Pole denen kişiyi sınır dışı edeceğinin sözünü vermişti. Open Subtitles ومع ذلك ، فقد وعد ملككم في رسالة بعثها قبل عشرة أيام أنه سيقوم بنفي المدعو نيبول
    Weishaupt, gizli cemiyetinin görüşlerini Mason denen bir gruptan örnek aldı. TED اقتدى وايسهاوبت في صياغة مظاهر مجتمعه السري بمجموعة تدعى الماسونيون الأحرار.
    Sabun köpükleri yağ asitleri denen moleküllerden oluşuyor, ilkel kimyasallar Open Subtitles الفقاعات الصابونية المصنوعة من أجزاء تدعى الأحماض الدهنية الكيميائيات البدائية
    iPad Pilot Program denen bazı programlar var ve bazı bölgelerde bulunuyor. TED وهنا هذه البرامج التي تدعى برامج الآيباد التجريبية والتي تم تطبيقها في بعض المناطق
    Sana tereyağlı ıslak çörek denen şeyi yemenin iyi bir fikir olmadığını söylemiştim. Open Subtitles يا صاح، أخبرت بأنّك أكل شيء يُدعى عمود زبدة الكعك كان فكرة سيئة
    Örnek niteliğinde iş yapan birimlere de "Birlik Nişanı" denen bir şey verirler. Open Subtitles وزعوا أيضا شيئا يُدعى وحدة التنويه للفرق التى قامت بعمل أكثر من ممتاز
    Tyre ve Ronon'ın Sarif Sur denen bir gezegende saklandığı haberini almış. Open Subtitles انه سمع ان تيري و رونين محتجزين في كوكب اسمه سريف سور
    Hindistan'da, bu "Howard denen adam beni üzdü" anlamına geliyor. Open Subtitles ففي الهند, يعني ذلك أني مستاء من شخص اسمه هاوارد
    Aslında iki olgu var: acı deneyimi ve nosisepsiyon denen biyolojik bir süreç. TED هناك في الحقيقة ظاهرتان في المشهد: الشعور بالألم، وعملية حيوية تسمى إدراك الألم.
    Aslında nerede olduğunu tam olarak biliyoruz, kulağınızın hemen üzerinde, beyninizin temporal lobunda fusiform gyrus denen ufak bir yapı var. TED نعلم تحديدا اين تحدث في الفص الصدغي للدماغ، الذي يوجد نوعا ما فوق اذانكم هناك داخل تكوين صغير يدعى فيوزيوم جايروس
    Şanslıyız ki Los Angeles'taki stüdyomuzdan üç sokak ötede ICT denen bir yer var. TED لحسن حظنا، على بعد ثلاثة عمارات سكنية من الاستوديو الخاص بنا في لوس أنجلوس في مكان يدعي بمعهد التكنولوجيات الإبداعية.
    Bunun yoğunlaşma denen şey yüzünden olmadığı ortaya çıkıyor, ve bu, şunu açıklıyor. TED يبدو ان ذلك ليس بسبب شيء يسمى غشاء التكثيف, وهذا يعطي تفسيرا لذلك
    Aslında algoritmayı tanımladım. "Hiyerarşik saklı Markov modeli" denen şeye benziyor; 90'lardan beri üzerinde çalıştığım bir şeydi. TED أنا فى الحقيقة وصفت الخوارزمية، التى تتماثل مع شىء إسمه موديل ماركوف الهرمى المخبأ، شيء عملت عليه من التسعينات.
    Biyomürekkebin büyük bir kısmı hidrojel denen su zengini moleküllerden oluşur. TED إن هذه الأحبار الحيوية عبارة عن جزيئات غنية بالمـاء تُدعى جزيئات الهيدروجِل.
    Burada makrofaj denen bağışıklık hücreleri enfeksiyonlu alana akın ederler, istilacı bakterileri emmeye ve yok etmeye çalışırlar. TED وهنا تُسرع خلايا في الجهاز المناعي إلى المَوْضِع المصاب تدعي بَلاَعِمُ سِنْخِية مُحاوَلَةُ امتصاص ووقف تلك البكتريا.
    Jackie, Beaumont Livingston denen birini tanıyor musun? Open Subtitles جاكي ، هل تعرفي شخص أسمه بومنت ليفينجستون؟
    Devlet işleri, Baş Vezir denen bir başbakan tarafından yürütülüyordu. Open Subtitles كان يتحكّم في شؤون الدولة رئيسٌ للوزراء يسمّى الصدر الأعظم
    Twitter denen şeyden çok evvel, radyo yayınları vardı ve milyonlarca insanı tek yayın noktalarına bağlıyordu. TED قديماً حتى قبل الشيء المسمى تويتر الراديو قدم لنا البث وربط الملايين من الناس بنقطة بث واحدة
    Bizde sır denen bir şey vardır. Open Subtitles حسنا ،لما لا نحصل على بعض الـــ ماذا تسمي هذا الشيء؟ الــسـريــة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد