ويكيبيديا

    "dostu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صديق
        
    • أصدقاء
        
    • صديقه
        
    • الصديق
        
    • صديقاً
        
    • الأصدقاء
        
    • اصدقاء
        
    • أصدقائه
        
    • الصديقة
        
    • صديقا
        
    • رفيق
        
    • حليف
        
    • صديقًا
        
    • صديقتها
        
    • بصديق
        
    Amca, Vicky'in yüzü, Seema'nın dostu olan oğlana çok benziyor. Open Subtitles وجه فيكي يشبه وجه ذلك الفتى الذى كان صديق سيما
    Çiftçilerin en iyi dostu. Koyunları ve uzun buğday tafrasının yanında. Open Subtitles أفضل صديق المزارعين، بالقرب من الأغنام و حقل القمح طويل القامة.
    Eğer hastanın bir dostu ameliyat odasına dalar ve dur diye bağırırsa durursun. Open Subtitles إذا إقتحم صديق للمريض غرفة العمليات ويصرخ عليك، فينبغي التوقف إنها قانون الأطبة
    Anlaşmazlıklar çözüldü, baş düşmanlar can dostu oldu ve Stephanie Brook'un kollarında öldü, işte bizim çıkaracağımız ders bu. TED قاموا بإصلاحات ألد الأعداء أصبحوا أصدقاء الروح وستيفاتي ماتت بين أيدي بروك وهذه استنتاجاتنا
    Şüphesiz ki, Akhilleus, dostu Patroklos'u kurtarmak için kendini tehlikeye atar, hatta canını bile verirdi. TED قد ضحى أخيل بالتأكيد بحياته أو أعطى حياته ليحمي صديقه باتروكلوس.
    Tabii ki içten içe bir dostu kaybetmenin hüznü olurdu. Open Subtitles بالطبع كان المرء منا يشعر بالألم الناجم عن فقدان الصديق
    İnsanın en iyi dostu sahile doğru sörf yapıyor, sahipleri de onları destekliyor. Open Subtitles تخيل هذا صديق الإنسان المقرب يركب الأمواج إلى الشاطئ و مالكوهم يقومون بتشجيعهم
    Kosta Rika'daki evini, çevre dostu oda-kahvaltı bir otele dönüştürdüğünü biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلمين بأنها قلبت منزلها في كوستا.ريكا إلى سرير صديق للبيئة وفطور؟
    Eski bir dostu selamlamanın başka bir yolu yok mu? Open Subtitles الآن، هل هذه هي الطريقة لإلقاء التحية على صديق قديم؟
    Meraktan soruyorum. Aile dostu mu yoksa doğru yerde, doğru zamanda mı? Open Subtitles من باب الفضول, أهو صديق للعائله ام الوقت المناسب بالمكان المناسب ؟
    Bununla başa çıkarken aynı zamanda çevre dostu bir ürün sunmak endüstride büyük bir değişikliğe neden olabilir. TED لذلك فإن القدرة على التعامل مع ذلك بالإضافة إلى توفير منتج صديق للبيئة قد يؤدي إلى تحول جذري في الصناعة.
    Bu sefer insanın en iyi dostu hakkında. TED إنها عن صديق الرجل المفضل.إنها عن الكلاب.
    Çocuğunuzu nasıl çevre dostu, glutenden uzak, hastalıktan uzak yetiştireceğiniz konusunda yol gösterici kitaplar var. Bana sorarsınız, bu biraz ürkütücü. TED هناك كتاب عن تنشئة طفل صديق للبيئة، طفل لا يأكل الغلوتين، طفل لا يمرض، وهذا، برأيي الشخصي، مخيف بعض الشيء
    İki kadının arkadaş olmasını anlarım. Hiç kimsenin benim kadar kadın dostu olmamıştır. Open Subtitles صداقة بين نساء ، أجل ليس لأحد أصدقاء أكثر مني
    Dünya, dostu olanlar ve zavallı Tuco gibi yalnız olanlar olarak ikiye bölünmüş. Open Subtitles العالم منقسم لصنفين هؤلاء الذين لديهم أصدقاء والآخرون الذين يشعرون بالوحدة مثل توكو الفقير
    O bir aile dostu. Hayır mı demeliyim? Open Subtitles انها صديقه العائلة هل يجب علي أن أقول لا؟
    Ve sonra umarım bu adamın kimin en iyi dostu olduğunu öğrenebiliriz. Open Subtitles و لحسن الحظ، تمكّنا من معرفة من هو هذا الصديق العزيز هذا.
    Ben ise gerçekten Clark'ın dostu olmaya çalıştığına inandım. Open Subtitles وأنا ظننتك دائماً تحاول أن تصبح صديقاً لكلارك
    Sanırım herkesin haberinin bile olmadığı bir sürü dostu var. Open Subtitles أظن أن كل شخص لديه العديد من الأصدقاء ولا يعرفون عنه شيء
    Peter'ın en iyi dostu olduğunu biliyorum ve bana ısınamadığını da biliyorum. Open Subtitles اعرف انك اعز اصدقاء بيتر واعرف انك بالتحديد لم تكن متحمسا تجاهي
    Ağabeyim gerçekten öldüyse, artık onun en iyi dostu değilsin demektir. Open Subtitles إذا كان أخى ميتاً حقاً إذن ، فأنت لم تعد أعز أصدقائه
    "Sevgili organik bahçe takipçileri, bahçe dostu salyangozlarımı satışa çıkardığım için çok üzgünüm. Open Subtitles أعزائي هواة الحدائق العضوية أخشى أنني حزينة جداً لنشر قائمتي للحدائق الصديقة للحلزونات
    Bu adamın sahiden de dostu olarak görmekteysen kendini hazırlıklı olmalısın. Open Subtitles ان كنت تعتبر نفسك صديقا مخلصا لهذا الرجل عندها حضّر نفسك
    Eski bir dostu tanıştırmak bana büyük bir mutluluk verecek. Open Subtitles يسرّني سروراً عظيماً أن يُقدّمُ رفيق كبير السن.
    Hayatında sayısız, tehdit ve şans oldu ama iyi veya kötü Birleşik Devletlerin bir dostu. Open Subtitles لقد هُدّدت حياته وثراءه في الماضي وما جعل الأمر أقل سوءاً أنه حليف للولايات المتّحدة
    Unutmayınız ki o bir asilzade ve çok dostu var. Open Subtitles ولا تخسر صديقًا نبيلا بناءً على انطباع فارغ
    Onun gerçekten en iyi dostu olsaydın, gitmesine izin verirdin. Open Subtitles إذا كنت حقا صديقتها المفضلة من المحتمل أن تدعيها تذهب
    Barda bekle. Bu, eski bir dostu selamlama şekli değil. Open Subtitles انتظر في البار هذه ليست طريقة للترحيب بصديق قديم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد