ويكيبيديا

    "ekonomi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الاقتصاد
        
    • الإقتصاد
        
    • اقتصاد
        
    • الاقتصادية
        
    • الأقتصاد
        
    • إقتصاد
        
    • الاقتصادي
        
    • الإقتصادية
        
    • اقتصادية
        
    • المالية
        
    • الإقتصادي
        
    • للإقتصاد
        
    • والاقتصاد
        
    • الاقتصاديين
        
    • السياحية
        
    Ve daha sonra, yerel ekonomi üzerinde, ekonomistlerin... ...dış etki dedikleri etki olacak. TED وأيضا سينجر عنها ما يطلق عليه خبراء الاقتصاد التأثيرات الخارجية على الاقتصاد المحلي.
    Dünyada 1,8 milyar kişi bu düzensiz ve resmi olmayan ekonomi içinde çalışır. TED يعمل حوالي 1.8 مليار نسمة في العالم في الاقتصاد الغير المنظم وغير الرسمي
    Ancak 1809 yılında David Ricardo, ekonomi biliminin farklı, tümden-gelimli bir yöntem kullanması gerektiğini iddia ederek, suyu bulandırmıştır. TED ولكن، في عام 1809، عكّر ديفيد ريكاردو صفو المياه بإدعائه أن علوم الإقتصاد يجب أن تستخدم طريقة استنتاجية مختلفة.
    Şimdi, bir ekonomi ancak kendisini oluşturan kuruluşlar kadar sağlıklıdır. TED الآن، يعتبر الإقتصاد جيدًا مرضيًا تمامًا مثل الهيئات التي تكونه
    Olağanüstü bir sorun bu. Özellikle de İsviçre ekonomisi gibi finans endüstrisine yatırım yapılan tröste dayalı bir ekonomi açısından. TED فهذه مشكلة كبيرة إذا كنت تفكر، خصوصا في اقتصاد دولة كسويسرا، والذي يعتمد كثيرا على الثقة الملقاة على القطاع المالي
    İki sebepten ötürü bugünlerdeki sahip olduğumuz en iyi ekonomi haberidir. TED هذا من أفضل الأخبار الاقتصادية لدينا هذه الأيام وذلك لسببين رئيسيين.
    Chris Anderson: Demek istediğim, senin daha kibar, nazik iş felsefeni başarılı bir ekonomi ile birleştirebileceğine inanıyor musun? TED كريس أندرسون : أعني هل تؤمن أنه يمكن التوفيق بين فلسفتك الودية والعادلة عن العمل مع مفاهيم الاقتصاد الناجح
    Onlara genç bir Yahudi'nin ekonomi hakkında sapıkça konuştuğunu söyle. Open Subtitles نقول لهم أن يهودياً صغيراً يتحدث بشكل سيء ضد الاقتصاد.
    ekonomi bu haldeyken kimse, yeni bir iş için kredi vermez. Open Subtitles لا أحد سوف يقرضُك المال لأفتتاح عملُ جديد في هذا الاقتصاد
    O ofisi aldığında ekonomi zaten resesyondaydı ancak o durumu kötüleştirdi. Open Subtitles عندما تولّى الرئاسة، الاقتصاد كان في فترة ركود وهو جعله أسوأ
    Bu ekonomi, bilanço tablosu, muhasebe, alışveriş hakkında bir metafor. TED استعارة من الاقتصاد ورقة الميزانية من المحاسبة من المعاملات
    O %100 yenilenebilir ekonomi için acil çağrıda bulunduk, ama bunun da ötesine gittik. TED نحن ننادي بهذا الاقتصاد المتجدد سريعًا، ولكننا ذهبنا إلى أبعد من ذلك.
    Şu anda sahip olduğumuz ekonomi dahilinde bu işi nasıl çözeriz? TED كيف لكم أن تفعلوا ذلك مع الإقتصاد الذي لدينا اليوم ؟
    Bütün görüşler olumlu ama sizi buraya politika ve ekonomi konuşmak için çağırmadım. Open Subtitles كل النتائج كانت ايجابية لكنني لم أحضركم الى هنا لمناقشة السياسة و الإقتصاد
    Beş final kutuda, Profesör McDoogle'ın ekonomi finali şimdi sırada. Open Subtitles مر من خمسة إمتحانات ولم يتبقى له سوى إمتحان الإقتصاد
    ekonomi bu hâldeyken, insanlar ilk olarak isteğe bağlı ameliyat masraflarından kısar. Open Subtitles لكن مع هذا الإقتصاد , الجراحات الإختيارية هي أحد أكثر الجراحات رفاهية
    Burada bir ekonomi olduğu için, tesir ekonomisi, lobicilerin merkezde olduğu ve kutuplaşmadan beslenen bir ekonomi. TED بما أنه يوجد اقتصاد هنا،اقتصاد تأثير، إقتصاد جماعات الضغط الذين يتغدون على الإستقطاب;
    Doktora derecem yok. Yine de, tezim "Latin Amerika ekonomi Politikası" üzerineydi. Open Subtitles لم يكن لدي تخصص، ولكن أبحاثي كانت بخصوص السياسة الاقتصادية الأمريكية اللاتينية
    Adamım, sen ekonomi okuyorsun. Hiç enflasyondan haberin yok mu? Open Subtitles يارجل، أنت متخصص بعلم الأقتصاد ألم تسمع عن تضخم الأسعار؟
    AF: Chris, bu, ekonomi için tasarlanmış inanılmaz bir madde. TED أ.ف: كما ترى، كريس، إنها مادة رائعة مصممة للنشاط الاقتصادي.
    En korkutucu olduğunu düşündüğüm ekonomi istatistiklerinde bugün bu durum görülmektedir. TED هذا يظهر في ما أعتبره الإحصاءات الإقتصادية الأكثر رعباً في عصرنا.
    Geçmişte aynı derecede önemli ekonomi dönüşümlerle karşılaştık ve başarılı bir şekilde onların üstesinden geldik. TED لقد واجهنا في الماضي تحولات اقتصادية خطيرة أيضاً، ولقد تخطيناها بنجاح.
    Çünkü bu mükemmel zekâyı aldınız ve NSA'de bir kod-kırıcı iken ekonomi endüstrisinde de bir kod-kırıcı hâline gelmeye başladınız. TED لأنك تملك هذا العقل المدهش وكنت مخترق شفرات في وكالة الأمن القومي، بدأت تصبح مخترق شفرات في الصناعة المالية.
    Eğer politika reformu ve yardımlar gelmezse, ekonomik düzelme sağlanamaz ve ekonomi düzelmezse barış koruyucuları için çıkış olmaz. TED و إذا لم تصلح القوانين وتحصل على المساعدات فلن تصل الى التعافي الإقتصادي وهي إستراتيجية الخروج لقوات حفظ السلام
    Bir araya geldiğiniz zaman, bunun için minnettar olmalısın çünkü ekonomi ve iş vereniniz için bir külfetsiniz. TED مهما كانت المدة التي تقضيانها معا، يجب أن تكونا ممتنان لذلك، تعتبرين مصدر إزعاج للإقتصاد ولمشغلك على حدّ سواء.
    Üç şeye baktık: barış merkezleri, düzeltici adalet ve ekonomi merkezleri ve hareketli köyler. TED لقد نظرنا إلى ثلاث أشياء: مراكز صنع السلام، مراكز العدالة التجديدية والاقتصاد التجديدي والقُرى المنبثقة.
    Baş ekonomi Yorumcusu The Financial Times Open Subtitles مارتين وولف كبير المعلقين الاقتصاديين الفاينانشيل تايمز
    Claudia Miller'ın bir bütçesi var. Claudia Millet ekonomi uçar. Open Subtitles كلوديا ميلر لديها ميزانية كلوديا ميلر تسافر في الدرجة السياحية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد