Bugüne dek, 17 eyalet evlilik eşitliğini sağlayan yasa çıkardı. | TED | حتى اليوم، ١٧ ولاية أصدرت قوانين موافقة على زواج المثليية. |
Çocuk yaşta evlilik yoksulluk, sağlıksızlık ve eğitim eksikliği döngüsünü devam ettiriyor. | TED | زواج الأطفال يطيل الدورة الخبيثة للفقر والمستوى الرديء للصحة و نقص التعليم. |
Buna evlilik yolundaki ilk engeliniz olarak bakabilirsiniz. - Yapabileceğimi... | Open Subtitles | انا استطيع دعوة هذا أول صدمة على طريق السعادة الزوجية. |
Erkekler evlilik tavsiyesinde bulunduklarında, kadınlar bir tek şey duyarlar. | Open Subtitles | النساء تسمع شيئاً واحداً فقط عندما يعظها الرجل بشأن الزفاف |
Zaten günümüzde yapılabileciğini bildiğiniz birşey, kemik dokusu geliştirmek, ki bundan bir evlilik yüzüğü yapabilesiniz, sevdiğiniz insanın kemik dokusundan - gerçekten. | TED | شئ يمكن أن يصنع بالفعل هو أن تصنع أنسجة عظام لكي يمكنك صناعة خاتم للزواج من أنسجة عظام الشخص الذي تحبه نفسه |
Biz yedi yıldır evliyiz, biz burada evlilik yıldönümümüzü kutluyoruz. | Open Subtitles | نحن تُزوّجنَا من سبع سَنَواتِ نحن هنا لنَحتفلَ بذكري زواجنا |
Hayır, bayan. Ben buzulla evliyim. Ama, ama açık uçlu bir evlilik. | Open Subtitles | كلا يا سيدتي ، أنا متزوج من النهر الجليدي ولكنه زواج حر |
Başarısız bir evlilik. Öğrencilerinin test sonuçları her yıl giderek düşüyor. | Open Subtitles | زواج فاشل، إختبارات طلابك تنخفض علاماتهم أقل وأقل في كل عام. |
Eğer mutlu bir evlilik istiyorsanız o zaman kalbinizden başkasını dinlememelisiniz. | Open Subtitles | إذا كنتم تريدون زواج سعيد ، لا يمكن سماع القلب فقط |
DC'de 8000 kayıtlı kullanıcımız var ve neredeyse 200 başarılı evlilik öyküsü. | Open Subtitles | لدينا 8000 شخص مسجل في منطقة العاصمة وتقريبا 200 قصة زواج ناجحة |
Nihayet, evlilik vizesi için bize yardım edebilecek biri çıktı. | Open Subtitles | واخيرا, شخص ما يستطيع مساعدتنا في الحصول على فيزة زواج. |
İlk iki evlilik teklifini reddetmemin nedeni seni sevmediğimden değildi. | Open Subtitles | رفضت أول طلبيّ زواج منك. ليس لأنني لم أكن أحبك، |
Ne kadar sekssiz yaşayabilirsen, evlilik o kadar uzun sürer. | Open Subtitles | مهما الحياة الزوجية طالت أمدها بامكانك أن تعيشها بــدون جنس |
...evlilik dışı ilişkiler hakkında ciddi boyutta motivasyon olduğunu inceledik. | Open Subtitles | وقد لاحظنا مجموعة واسعة من دوافع الجماع خارج نطاق الزوجية |
- Pekâlâ. Hangisi için daha heyecanlısın? evlilik mi yoksa balayı mı? | Open Subtitles | حسناً، ما أكثر شيءٍ أنتِ مُتحمّسة له، حفل الزفاف أمْ شهر العسل؟ |
Gong Shil, sen hayalet yüzünden kırın dedin evlilik bozulsun diye demedin yanlış anlıyorlar değil mi? | Open Subtitles | غونغ شيل قلت ان يكسره من اجل الشبح لكن الناس ستسيء الظن و يقولوا انك تعمدتي الامر لالغاء الزفاف |
Gerçek aşkının öpücüğü sonunda evlilik ve dev bebekler oldu. | Open Subtitles | وأنّ قبلة من حبّ صادق قادته للزواج منها وانجاب الأطفال. |
Onu almaya gittiğimde fark ettim ki evlilik tarihimiz içine kazınmış. | Open Subtitles | عندما ذهبتُ لأحضره لاحظت تاريخ زواجنا محفورٌ على الوجه الداخلي للخاتم |
Bir bütün olarak ele alırsak mutlu bir evlilik yaşadığınızı söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن زواجك من جميع الجهات كان زواجاً سعيداً ؟ |
İki sene önce onunla yemekteydim ve kendisi büyük evlilik yüzüğüne sahipti ben de o yüzüğü parmağıma takıp çıkaramadım. | TED | تناولت العشاء معها منذ عامين و قمت بـ.. كان لديها خاتم زفاف حجمه كبيرا و وضعته فى إصبعي ولم أتمكن من نزعه. |
Diyelim ki elimde evlilik cüzdanım var niye size vermeliyim? | Open Subtitles | لماذا يجب أن أعطيك شهادة زواجي والتي عندي منها واحدة؟ |
İki çeşit fasulye birleşip evlilik denen olaya tat verirmiş. | Open Subtitles | خليط من نوعين من الحبوب ذو نكهة حلوة خاصة بالزواج. |
Eğer evlilikte hiç birleşme olmadığı kanıtlanabilirse Papa Cenapları hiç evlilik olmamış demektir. | Open Subtitles | إذا ثبت ان الزواج لم يكمل فعندها ، قداستكم لن يعتبر زواجاً أصلاً |
Elbette evlilik dışı çocuk yapma gibi daha önce insanları suçladığımız şeylere nazaran bu suçlama çok daha iyiydi. | TED | وبطبيعة الحال، هذا أفضل بكثير لمعاقبة الناس بدلا من ذلك الشيء الذي اعتدناه مثل انجاب أطفال خارج إطار الزواج. |
24 Temmuz 1715'te, İspanya Kralı Philip'in evlilik kutlamaları sırasında tarihteki en büyük hazine filosu Havana, Küba'dan yola çıktı. | Open Subtitles | في الرابع والعشرين من يوليو 1715م وإحتفالاً بزواج ملك أسبانيا فيليب أبحر أكبر إسطول بحري يحمل كنز من هافنا، كوبا. |
Miriam, bu evlilik sadece Raza ile Zaara arasında değil. | Open Subtitles | سيدة مريم ، هذا الزواجِ ليس فقط بين راز وزارة |
Alaycı kişiliğini biliyordum ama cidden aşk ve evlilik hakkında düşündüğün bu mu? | Open Subtitles | أقصد، أعلم أنك كنت ساخرة لكن هل هذا حقاً شعورك نحو الحب والزواج |
evlilik resepsiyonumuzun öyle bitmesini hayal etmiyorduk ama idare ediyor işte. | Open Subtitles | لم يكن ذلك ما كُنا نحلم به لحفل زفافنا لكنها صامدة |