ويكيبيديا

    "fark etti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لاحظ
        
    • لاحظت
        
    • لاحظوا
        
    • أدرك
        
    • ادركت
        
    • وأدرك
        
    • ادرك
        
    • لاحظتنا
        
    • لاحظك
        
    • أدركت
        
    • لاحظها
        
    • لاحظَ
        
    • لقد إكتشف
        
    • لاحظني
        
    • أدركوا
        
    Bekçi ne yaptıklarını fark etti ve Gestapo'ya haber verdi. TED لاحظ أحد الأوصياء ما كانوا يفعلونه وأبلغ عنهم شرطة الغوسباتو.
    İlk evim Ürdün, tarımın tatlı suyunun büyük kısmını kullandığını fark etti. TED لاحظ بلدي الأول الأردن أن الزراعة تستهلك السواد الأعظم من مياهه العذبة.
    Sonra birden fark etti. Oğlu, dedem tavan arasında derken neyi kastettiğini. Open Subtitles و لاحظ فجأة ما قصده أبنه عندما قال أن جدّه في السقيفة
    İş camiası bunu şüphesiz fark etti, çünkü şebeke denkliği noktasını geçmeye başladı. TED لاحظت الأوساط التجارية هذا بالتأكيد لأنها تتجاوز نقطة تعادل التكلفة والإنتاج لشركة الكهرباء
    Yemeklere imzanı attın ve tüm müdavimler bunu fark etti. Open Subtitles وضعتَ توقيعك على الأطباق و جميع الزبائن الدائمين لاحظوا ذلك
    İnsansız hava aracı hackleme programının pazarda ne kadar edeceğini fark etti. Open Subtitles أدرك كمْ سيكون قيّماً برنامج إختراق الطائرات بدون طيّار في السوق الحرّة.
    Belki de sonunda tezlerinin geçersiz olduğunu ve karşılaştığımız tehlikeye karşı bunun tek çıkar yol olduğunu fark etti. Open Subtitles .. ربما ادركت أخيراً أن مجادلاتها لا طائل منها .. وأن هذا هو الجواب الوحيد الممكن
    Sonra birden atladığı bir şeyi fark etti, acayip heyecanlandı, Open Subtitles بعدها لاحظ شيء ما كان غائباً عنه تحمس بشكل رهيب
    Ve 17. doğumgünümde sahte göz muayenemden sonra doktor doğum günüm olduğunu fark etti. TED و في عيد ميلادي السابع عشر، بعد إختباري الزائف للعيون ، مختص العيون لاحظ أن اليوم يوافق عيد ميلادي.
    Kariyerinin çoğunu çocuk suçları üzerine çalışarak geçirdi ve çalışmalarında çoğu müşterisinin çizgi roman okuduğunu fark etti. TED أمضى أغلب مهنته وهو يعمل مع المنحرفين القاصرين، وفي عمله لاحظ أن أغلب عملائه يقرؤون القصص المصورة.
    Kendisine doğru gelen ışıkta sanki bir kapının kapandığını fark etti. TED لاحظ أنه يبدو كباب بدأ بالانغلاق. إلى شعاع الضوء الذي يأتي إلى عينه.
    Licklider bunu, insanları hedefler koyarken hipotezler hazırlarken, kriterler belirler ve değerlendirmeler yaparken izleyip sezgisel bir şekilde fark etti TED لاحظ ليكليدر ذلك بشكل حدسي، البشر المتفكرون يحددون الأهداف ويصيغون الفرضيات، ويحددون المعايير ويجرون التقييم.
    İki eline de birer böcek aldığında üçüncü böceği fark etti. TED وقد التقط واحدة في كل يد، في الوقت الذي لاحظ فيه وجود خنفسة ثالثة.
    Bunun oldukça garip olduğunu düşündüm ve buna baktığımda merak ediyordum; başka birisi pazardaki bu azalmayı fark etti mi? TED أعتقد أن هذا غريب جدا، وعندما كنت انظر اليهم كنت اتساءل، هل لاحظ احد غيري هذا التقلص في حجم السوق ؟
    Gideceği yere doğru ilerlerken, vatmanın camı açtığını fark etti, önünü görebilmesi için biriken karı temizlemesi gerekiyordu. TED وبينما هي في طريقها لاحظت السائق يفتح النافذة ليزيل الثلج من على الزجاج الأمامي ليقود بأمان.
    Bir gün Oakland ormanında yürüyüş yaparken, kızım derenin içinde, içi kedi kumu dolu plastik bir leğen fark etti. TED بينما كنا نتنزه في غابات أوكلاند، لاحظت ابنتي وعاء بلاستيكيا مخصصا لفضلات القطط مرمى في جدول ماء.
    demeyiz. İşte burada tuhaf bir şey oldu. Elbette çocuklar da bunu fark etti. TED فهنا سيبدو بأنه شيء غريب وغير مألوف وبالتأكيد الأطفال لاحظوا ذلك.
    İşte o an Danny büyük bir hata yaptığını fark etti. Open Subtitles قد إتضحت الحقيقة الآن داني أدرك أنه قد ارتكب خطأ كبيرًا
    Onun dünyasının merkezi olmak istedi ama onunla olmanın onu paylaşmak anlamına geldiğini fark etti. Open Subtitles تريد دائماً ان تكون في وسط عالمه لكن في النهاية , ادركت بأن كونها معه بأن يجب أن تشاركه
    Bir kaç dakika sonra kendine geldi ölü olmadığını fark etti ve bir kaç brendi içtikten sonra da evden yalpalayarak ayrıldı. Open Subtitles وأدرك بشكل ملحوظ أنه لم يمت بالرغم من كل ذلك وبعد أن شربنا بضعة كؤوس من الخمر غادر إلى منزله
    Kısa bir süre sonra Muhammed şunu fark etti. Open Subtitles وبعد فترة ادرك محمد ان الرسائل التى كان يستقبلها وما حدث له
    Biraz elim ayağıma girdi çünkü bence Melissa bizi fark etti. Open Subtitles ...انا كنت مرتعب قليلا لاني اعتقد ان ميليسا لاحظتنا
    Kral seni fark etti. Open Subtitles لقد لاحظك الملك قد يقوم بطلب رؤيتك
    Taşınma heyecanı sırasında dişi koyunun eli kulağında olan doğumunu unuttuklarını fark etti. TED فجأة، أدركت برقشين بأن الولادة الوشيكة لهذه النعجة نُسيت وسط زحمة يوم الانتقال.
    ...Emmet'ın oynadığı filmin yönetmeni onu fark etti. Open Subtitles المخرج الذي ناسب أنه كان يعمل على نفس الفلم الذي فيه إيميت لاحظها
    Galaksilerden oluşan Saç Kümesi üzerinde çalışırken galaksilerin hareket etme biçiminde tuhaf bir şey fark etti. Open Subtitles حينَ كان يدرس تجمع مجرات الهلبة لاحظَ شيئاً غريباً في طريقة تحركها.
    Dolandırıcılığı fark etti ve Dion'u, paranın yarısını vermezse yetkililere bildirmekle tehdit etti. Open Subtitles لقد إكتشف الخدعه و هدد أن يبلغ بهذا إلا إذا أعطاه (ديون) النصف
    Denedim. Zaten elimdeydi. Ama beni fark etti. Open Subtitles لقد حاولت , نلت منه في البداية ولكنه قد لاحظني
    Bilim adamları 150 km çapındaki cinayetleri olmadan günler öncesinden görebildiklerini fark etti. Open Subtitles العلماء أدركوا أنهم يرون, جميع الجرائم في نطاق 100 ميل, أياما قبل حدوثها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد