ويكيبيديا

    "fidye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فدية
        
    • الفدية
        
    • بفدية
        
    • فديه
        
    • للفدية
        
    • بالفدية
        
    • كفدية
        
    • الفديه
        
    • لفدية
        
    • الفديةِ
        
    • الفدرالي
        
    • فديتك
        
    • للفديه
        
    • فديةً
        
    • فذية
        
    Eminim biz konuşurken yüklü bir fidye yola çıkmıştır bile. Open Subtitles أراهن أن هناك فدية كبيرة فى الطريق بينما نحن نتحدث
    Fakat bence Ayrılıkçılardan çok daha iyi bir fidye bedeli alabilirdik. Open Subtitles ولكنى اعتقد انه كان بأمكاننا الحصول على فدية اكبر من الانفصاليون
    fidye istemeyi düşünüyorsan çok arkadaşım olmadığını başka bir şey yapmayı düşünüyorsan da bu garajın her yerinde güvenlik kameraları olduğunu söyleyeyim. Open Subtitles وإنت كنت تبحث عن فدية ما، ليس لدي الكثير من الأصدقاء. وإن كنت تخطط لأي شيء آخر، فهناك العديد من كاميرات المراقبة
    Hangi kanalda salındığını öğrenebilirsek fidye teslimatından önce şüphelinin nerede bulunduğunu anlarız. Open Subtitles حسناً إذاً سنعرف أي قنال لنكتشف أين كان المشتبه قبل تسليم الفدية
    Eğer elimde olanları kanıtlarsam fidye mektubum daha inandırıcı olur diye düşündüm. Open Subtitles إكتشفت بأن رسالة الفدية سوف تكون أفضل لو أتبثت بأن لدي الضحية.
    Kim bir Bakan'ı fidye için aramaya cesaret eder ki? Open Subtitles من الذي يجرؤ على إجراء مكالمة فدية إلى وزير الداخلية؟
    Ama her ne kadar bunu bana garanti etseniz de, Tek kuruş bile fidye ödemeyeceğim. Open Subtitles و لكن حتى لو ضمنت لي إستعادتها لن أدفع اي فدية
    fidye bedeli. Söyle onlara para ödeyeceğim, 100 dolar. Open Subtitles إعرض فدية قل لهم أنني سأدفع نقوداً.مائة دولار
    Evet, konu da fidye değildi. Open Subtitles أجل ولم يكن أي اتصال فدية إن كان هذا ما تفكر فيه
    fidye falan da istemediler. Kimse bir şey görmemiş. Open Subtitles لم يتركا ملحوظة فدية أو أي شيء ولم ير أحد شيئاً
    Bu, mafyanın fidye olarak ne istediğine bakar. Open Subtitles يتعلق الأمر فيما إذا كانت المافيا ستطلب فدية
    Eğer eve fidye telefonu gelirese burada da anında duyacağız. Open Subtitles لو حدث اتصال للمنزل بخصوص الفدية سيرن هنا بشكل تلقائى
    Büyük bir ihtimalle denizde, fidye istemek için arama yapmış olmalılar. Open Subtitles لا بد انهم شغلوه ليقومو باتصال الفدية ربما اخذوه الى البحر
    Biz alarma geçene kadar, fidye notu ulaştı. Open Subtitles وبمجرد أن أنتبهنا، وصلتنا ورقة طلب الفدية.
    "fidye olarak, onluk ve yirmilikler şeklinde iki yüz bin dolar istiyorum." Open Subtitles الفدية الآن 200 ألف دولار من البنكنوت المستعمل، فئة الـ 10 والـ 20 دولار
    Şimdi fidye 200000$, kullanılmış 10 ve 20'likler. Open Subtitles الفدية الآن 200 ألف دولار من البنكنوت المستعمل، فئة الـ 10 والـ 20 دولار
    Yeni fidye kasetinde yine "Fessenheim" diyor. Open Subtitles فاسينهايم,شريط الفدية الأخير ذكر فية فاسينهايم مرة أخرى
    Alıkoyucu, amacının para gasp etmek olmadığını söylüyor... ama sizi bir çıkmaza doğru sürüklüyor ve fidye talep ediyor. Open Subtitles .. يقول الخاطف أنه لا يبتز من أجل المال و لكنه يجعلك في موقف حرج بمطالبته بفدية
    Bu paranın bir doları bile senin olmayacak çünkü oğlum için fidye ödemeyeceğim. Open Subtitles أنت لن تري دولار واحد من هذه النقود لأنه لن تُدفع فديه لأبني
    fidye talebi yok. Onun tarzı değil. Open Subtitles لا، ليس هناك مطالب للفدية هذا ليس أسلوبه
    Ortağını öldürdün böylece fidye parası sana kalacaktı, değil mi? Open Subtitles لقد قتلت المُختطف الآخر حتى تحتفظ بالفدية لنفسك، أليس كذلك؟
    Kendi kendine fidye ödeyip o nakit parayla istediğini yapabilir. Open Subtitles لذا جمع جميع أمواله كفدية ويمكنه فعل ما يريده بها
    Armstrong'lar fidye konusunda ondan fikir almak için bize gelirlerdi. Open Subtitles مسز أرمسترونج و زوجها حضرا إلى منزلنا مرتين لتلقى النصيحه بخصوص مبلغ الفديه
    Bir süre önce fidye için birilerini rehin almıştı. Open Subtitles قَبْلَ فَتْرَة هو إحتجزَ بَعْض الناسِ طلباً لفدية.
    Eric, fidye notunu bulmamız lazım. Open Subtitles إيريك، نحن يَجِبُ أَنْ نَجِدُ تلك مُلاحظةِ الفديةِ
    FBI'ın fidye ödememe politikasının antika ve tehlikeli bir yöntem olduğunu farkedince kaçırılma ve fidye uzmanı oldum. Open Subtitles أصبحت أخصائي بعمليات الخطف و الفدية عندما أدركت أن سياسة المكتب الفدرالي بعدم الدفع للمختطف وجدتها طريقة خطيرة و قديمة
    Senin için fidye ödediklerinde serbest kalacaksın. Sözüm söz. Open Subtitles وعندما يدفع قومك فديتك ستغدين حرة، أعدك بذلك
    O depoları ele geçirip fidye için tutmalıyız. Open Subtitles يجب علينا الاستيلاء على تلك المخازن, نمسك الاثنين للفديه.
    fidye almak için başka bir kadın varis bulmalıydın. Open Subtitles "كان عليكَ أن تختار وريثاً آخر لكي تأخذ فديةً عليه"
    Bir köpek için fidye... Open Subtitles فذية لكلب؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد