ويكيبيديا

    "görmeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لرؤية
        
    • رؤية
        
    • لرؤيتي
        
    • لرؤيتك
        
    • لأرى
        
    • لرؤيته
        
    • لمقابلة
        
    • لرؤيتها
        
    • لزيارة
        
    • لترى
        
    • نرى
        
    • رؤيتك
        
    • لنرى
        
    • يرى
        
    • للقاء
        
    Hayır, ben Bay Theo van Gogh'u görmeye gelmiştim. Randevum vardı da. Open Subtitles لا , انا اتيت لرؤية السيد ثيو فان كوخ لدي موعد معه
    Yardımcı olur mu bilmem, ama Winnie Hicks' i görmeye gittim.. Open Subtitles لا أعرف إن كان هذا سيساعد لكن ذهابي لرؤية ويني هيكس
    Gözlerinizin önünde vazelinden bir perde varken bunu görmeye çalıştınız mı hiç? TED هل حاولتم من قبل رؤية ذلك إذا كان هناك فازلين أمام أعينكم؟
    Beni görmeye gelmeniz harika, ama beni bana muhtaç olan biri var. Open Subtitles رائع إنكم أتيتم لرؤيتي ولكن هناك من ينتظرني مخلص جدا، غالبا مُقعد
    Yarasa gibisin. Seni görmeye geldik. Ve saçımı kesmen gerek. Open Subtitles لقد أتيت لرؤيتك و أريدك أن تصففي لي شعري أيضا
    Dünya üzerindeki en eski yaşamı bana bağlayan şeyi görmeye geldim. Open Subtitles جئت لأرى ما يربطني ببعض من أقدم أشكال الحياة على الأرض
    Sonra o mercekli adamı görmeye gittim ve tam zamanında bitirdi. Open Subtitles ثمّ ذهبت لرؤية هذا السيكلوب، وهو قد أنتهى فى وقت قصير.
    Patronun dediğine göre Mardar, Meimei'yi barda görmeye devam etmiş. Open Subtitles أخبرني الرئيس أن ماردار ظل يذهب لرؤية ميمي في الحانة
    O ve Rob Wham'i görmeye gittiler. Bir süre dönmezler. Open Subtitles هي وروب ذهبوا لرؤية ويم لن يعودوا لفترة من الوقت.
    Kalpsiz oğlun neden hastanedeki ölen babasını görmeye gitmediğini öğrenmek için geldin demek. Open Subtitles إذاً ،جئت لرؤية ذلك الابن القاسي الذي لم يذهب للمستشفى لرؤية أبيه المحتضر
    Yine de, her şeyi geride bırakıp anneni görmeye gitmen güzel bir şey. Open Subtitles ومن الجيد بأنك تركت كل الأمور خلفك من أجل أن تذهب لرؤية أمك.
    Fakat beni zengin eden yeri görmeye gittiğimde, ...midem bulandı. Open Subtitles لكن عندما ذهبت لرؤية المكان الذي جعلني ثرياً أصابني بالإشمئزاز
    Paranoyak hâle geldim ve çürüyen ölülerin bana doğru geldiğini görmeye başladım. TED أصبحت شخصية مرتابة، وبدأت بالهلوسة لدرجة تخيل رؤية الجثث المتعفنة تتحرك نحوي.
    Anlamıyorsun. Beni görmeye geldiler ve cihazla ilgili sorular sordular. Open Subtitles أنت لاتفهم , أتوا لرؤيتي لقد سألوني عن أداة المعصم
    Ben de seni görmeye gelmek üzereydim, ama beni görmek istediğinden emin değildim. Open Subtitles كنت على وشك القدوم لرؤيتك لكني لم أكن متأكد إذا كنت تريدين رؤيتي
    Yine de dünyanın ve dünyamızın karşılaştığı sorunların karmaşık, tartışmalı ve sürekli değişken olduğunu görmeye beni teşvik etti. TED ورغم ذلك، فقد شجعتني لأرى العالم والمشاكل التي يواجهها كمشاكل معقدة ومثيرة للجدل ودائمة التغير.
    Yani, Ellen'in bu hafta babasını görmeye giderken kendisiyle götüreceği gizemli misafir sizdiniz. Open Subtitles إذن أنت الضيف المجهول الذي كانت ستحضره معها عندما تذهب لرؤيته هذا الأسبوع
    İki hafta önce Slim'i görmeye bir adam gelmişti. Open Subtitles ولكن, كان هناك رجلا جاء لمقابلة سليم منذ حوالى اسبوعين
    Kazadan sonraki gece, onu görmeye gittim. Kapının önünde duruyordum. Open Subtitles ليله الحادث ذهبت لرؤيتها كنت فقط أقف على الباب أنتظر
    İroni şu ki, aslında o, tenis yerine evlilik terapistini görmeye gidiyordu. Open Subtitles وإليك المفارقة، كانت في الحقيقة تذهب لزيارة مستشار زواج بدلا من ذلك.
    Fester Amca ile aynı fikirde olmayı hiç istemezdim ama bence Lana Paris'e sadece Mona Lisa'yı görmeye gitmiyor. Open Subtitles أكره أن أتفق مع العم فيستر هذا و لكنني لا أعتقد أن لانا ذاهبة إلى باريس فقط لترى الموناليزا
    Çok geçmeden, tüm dünyada binlerce sanatçının AIR-INK kullanmaya ve buna benzer sanat eserlerinin ortaya çıkmaya başladığını görmeye başladık. TED بدأنا نرى في الحال، أن الآلاف من الفنانين حول العالم بدأوا في استخدام إير إنك، وبدأت أعمال فنية كهذه بالظهور.
    İçimden bir ses buraya gelmemi söyledi. Seni görmeye geldim. Open Subtitles لسبب ما, شعرت إني إذا حضرت للمنزل, سأتمكن من رؤيتك
    Her neyse, ninem yemekte kimi rencide edecek görmeye gidiyoruz. Open Subtitles على أي حال، نحن سنذهب لنرى من تستطيع الجدة إهانته.
    Ben onun için sadece arada sırada durumunu görmeye gelen bir adamım. Open Subtitles أنا فقط شخص ما الذى يحضر كل فتره كى يرى كيف حاله
    Anne, baba... Kaka ve ben Amerika'ya, Süpermen'i görmeye gidiyoruz. Open Subtitles بابا , ماما انا وكاكا ذاهبان الى امريكا للقاء سوبرمان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد