| Hayır, ben Bay Theo van Gogh'u görmeye gelmiştim. Randevum vardı da. | Open Subtitles | لا , انا اتيت لرؤية السيد ثيو فان كوخ لدي موعد معه |
| Yardımcı olur mu bilmem, ama Winnie Hicks' i görmeye gittim.. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان هذا سيساعد لكن ذهابي لرؤية ويني هيكس |
| Gözlerinizin önünde vazelinden bir perde varken bunu görmeye çalıştınız mı hiç? | TED | هل حاولتم من قبل رؤية ذلك إذا كان هناك فازلين أمام أعينكم؟ |
| Beni görmeye gelmeniz harika, ama beni bana muhtaç olan biri var. | Open Subtitles | رائع إنكم أتيتم لرؤيتي ولكن هناك من ينتظرني مخلص جدا، غالبا مُقعد |
| Yarasa gibisin. Seni görmeye geldik. Ve saçımı kesmen gerek. | Open Subtitles | لقد أتيت لرؤيتك و أريدك أن تصففي لي شعري أيضا |
| Dünya üzerindeki en eski yaşamı bana bağlayan şeyi görmeye geldim. | Open Subtitles | جئت لأرى ما يربطني ببعض من أقدم أشكال الحياة على الأرض |
| Sonra o mercekli adamı görmeye gittim ve tam zamanında bitirdi. | Open Subtitles | ثمّ ذهبت لرؤية هذا السيكلوب، وهو قد أنتهى فى وقت قصير. |
| Patronun dediğine göre Mardar, Meimei'yi barda görmeye devam etmiş. | Open Subtitles | أخبرني الرئيس أن ماردار ظل يذهب لرؤية ميمي في الحانة |
| O ve Rob Wham'i görmeye gittiler. Bir süre dönmezler. | Open Subtitles | هي وروب ذهبوا لرؤية ويم لن يعودوا لفترة من الوقت. |
| Kalpsiz oğlun neden hastanedeki ölen babasını görmeye gitmediğini öğrenmek için geldin demek. | Open Subtitles | إذاً ،جئت لرؤية ذلك الابن القاسي الذي لم يذهب للمستشفى لرؤية أبيه المحتضر |
| Yine de, her şeyi geride bırakıp anneni görmeye gitmen güzel bir şey. | Open Subtitles | ومن الجيد بأنك تركت كل الأمور خلفك من أجل أن تذهب لرؤية أمك. |
| Fakat beni zengin eden yeri görmeye gittiğimde, ...midem bulandı. | Open Subtitles | لكن عندما ذهبت لرؤية المكان الذي جعلني ثرياً أصابني بالإشمئزاز |
| Paranoyak hâle geldim ve çürüyen ölülerin bana doğru geldiğini görmeye başladım. | TED | أصبحت شخصية مرتابة، وبدأت بالهلوسة لدرجة تخيل رؤية الجثث المتعفنة تتحرك نحوي. |
| Anlamıyorsun. Beni görmeye geldiler ve cihazla ilgili sorular sordular. | Open Subtitles | أنت لاتفهم , أتوا لرؤيتي لقد سألوني عن أداة المعصم |
| Ben de seni görmeye gelmek üzereydim, ama beni görmek istediğinden emin değildim. | Open Subtitles | كنت على وشك القدوم لرؤيتك لكني لم أكن متأكد إذا كنت تريدين رؤيتي |
| Yine de dünyanın ve dünyamızın karşılaştığı sorunların karmaşık, tartışmalı ve sürekli değişken olduğunu görmeye beni teşvik etti. | TED | ورغم ذلك، فقد شجعتني لأرى العالم والمشاكل التي يواجهها كمشاكل معقدة ومثيرة للجدل ودائمة التغير. |
| Yani, Ellen'in bu hafta babasını görmeye giderken kendisiyle götüreceği gizemli misafir sizdiniz. | Open Subtitles | إذن أنت الضيف المجهول الذي كانت ستحضره معها عندما تذهب لرؤيته هذا الأسبوع |
| İki hafta önce Slim'i görmeye bir adam gelmişti. | Open Subtitles | ولكن, كان هناك رجلا جاء لمقابلة سليم منذ حوالى اسبوعين |
| Kazadan sonraki gece, onu görmeye gittim. Kapının önünde duruyordum. | Open Subtitles | ليله الحادث ذهبت لرؤيتها كنت فقط أقف على الباب أنتظر |
| İroni şu ki, aslında o, tenis yerine evlilik terapistini görmeye gidiyordu. | Open Subtitles | وإليك المفارقة، كانت في الحقيقة تذهب لزيارة مستشار زواج بدلا من ذلك. |
| Fester Amca ile aynı fikirde olmayı hiç istemezdim ama bence Lana Paris'e sadece Mona Lisa'yı görmeye gitmiyor. | Open Subtitles | أكره أن أتفق مع العم فيستر هذا و لكنني لا أعتقد أن لانا ذاهبة إلى باريس فقط لترى الموناليزا |
| Çok geçmeden, tüm dünyada binlerce sanatçının AIR-INK kullanmaya ve buna benzer sanat eserlerinin ortaya çıkmaya başladığını görmeye başladık. | TED | بدأنا نرى في الحال، أن الآلاف من الفنانين حول العالم بدأوا في استخدام إير إنك، وبدأت أعمال فنية كهذه بالظهور. |
| İçimden bir ses buraya gelmemi söyledi. Seni görmeye geldim. | Open Subtitles | لسبب ما, شعرت إني إذا حضرت للمنزل, سأتمكن من رؤيتك |
| Her neyse, ninem yemekte kimi rencide edecek görmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | على أي حال، نحن سنذهب لنرى من تستطيع الجدة إهانته. |
| Ben onun için sadece arada sırada durumunu görmeye gelen bir adamım. | Open Subtitles | أنا فقط شخص ما الذى يحضر كل فتره كى يرى كيف حاله |
| Anne, baba... Kaka ve ben Amerika'ya, Süpermen'i görmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | بابا , ماما انا وكاكا ذاهبان الى امريكا للقاء سوبرمان |