ويكيبيديا

    "gözler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العيون
        
    • عيون
        
    • العينان
        
    • العين
        
    • العينين
        
    • عينان
        
    • أعين
        
    • عيناك
        
    • عيناه
        
    • عينين
        
    • عين
        
    • عيناي
        
    • الأنظار
        
    • العيونِ
        
    • عينك
        
    Gören gözler bilgi ağı üzerinden bir Duraksız Özgürlük video bülteni izlediniz. Open Subtitles هذا بث لنشرة الحرية عن طريق الفيديو شبكة المخبر عبر العيون فقط
    Arkadaşları sıyrıldı ama Gören gözler bu işin peşini bırakmayacak. Open Subtitles ولكن سبب هذا هم رفقائه يجب أن أفضحهم بلقطة العيون.
    Aynı anda mı yapacaksınız? Çünkü Vegas'daki bütün gözler benim üstümde olacak. Open Subtitles لا بد أن تكونوا معا لأن كل العيون ستكون موجهة نحو فيجاس
    Yeşil ve hüzünlü gözler Çimenlerin koyu formunda Kaçar gider. TED عيون خضراء وقاتمة في الأجزاء المظلمة من العشب ركض بعيدًا.
    Bu gözler hep uykularını kaçırdı. Onların ortasına kurşun sık. Open Subtitles هاتان العينان لم تتركاك تنام لعشر سنوات ضع الرصاصة بينهم
    gözler yanıltabilir, gülüşler yalan söyleyebilir ama ayakkabılar her zaman dürüsttür. Open Subtitles قد تخدعك العين الابتسامة قد تكذب لكن الحذاء يخبرك بالحقيقة دائماً
    Sonsuza dek buraya sıkışıp kaldık. Bu gözler asla Amerika'yı göremeyecek. Open Subtitles سنبقى عالقين هنا الى الأبد هذه العينين لن ترى أمريكا ابدا
    Önce uykumu çaldılar, yorgun fakat açık gözler, bir şeyler kaçırdığımı düşünürken, belki de süvari hâlâ geliyordur. TED كان أول شيء أخذوه هو نومي، عينان مثقلتان لكنهما مفتوحتان، أفكر بأني ربما فقدت شيئًا ما، ربما لا يزال الفرسان قادمون.
    Hep o gözler yüzündendi, büyüleyici gözlerinde bir şey vardı. Open Subtitles لقد كانت تلك العيون، شئ ما في تلك العيون الرائعة.
    Hangi detaya bakarsınız? Çoğunuz, göz cevabını verecektir. gözler ruhun aynasıdır. TED معظمكم سيقول أن التلميح الذي ستنظرون إليه هو العيون. العيون هي النافذة إلى الروح.
    gözler, birinin yalan söyleyip söylemediğini anlatmaz. TED العيون لا تخبرنا إذا ما كان أحدهم يكذب أو لا.
    Kaleci olduğunuzda tüm gözler üzerinizdedir, bu da baskıyı getirir. TED عندما تكون حارس مرمى، تكون كل العيون عليك، ومع هذا يأتي الضغط.
    Kuru gözler dışında ne hissediyorsunuz? TED وعلاوةً على العيون الجافة، بماذا تشعرون؟
    Michael Moschen gözler ile hissedip eller ile görmeyi öğrenme ve öğretme ile ilgili konuşmuştu. TED تحدث مايكل موسشن بضرورة تدريس وتعلم كيفية الاحساس عبر العيون والنظر عبر اليدين
    Bilgelerde olması lazım gelen gözler birçoklarında yeni bilgeler görmeyi bekler. Open Subtitles أى عيون يملكها الحكماء ليرون نجماً جديداً وسط هذا الكم الهائل
    Evet, şeytani boynuzlar, dişler ve gözler, senin anlattığın gibi. Open Subtitles نعم. الشيطان المقرّنُ، عيون مُظلمة، تكشيرة شريّرة، كُلّ ما وَصفتَ.
    Bak burada ne varmış, sarı saçlar, mavi gözler, güzel memeler. Open Subtitles ماذا لدينا هنا؟ شعر أشقر و عيون زرقاء و صدر جميل
    Ne zaman uyumaya çalışsam o gözler bana bakmaya başlıyor. Open Subtitles كلما أحاول أن أنام أجد تلك العينان تحدقان بــــي
    gözler ve diğer ince detaylar, 1800'lerin ortalarından sonra baskılara eklenmişti. TED إلى منتصف القرن التاسع عشر عندما بدأوا برسم تفاصيل العين وزخارف أخرى للمطبوعة.
    gözler anlaşıldığı üzere hemen pişiyor. Süt beyazı bu renge dönüyor. TED يبدو أن العينين تُطهى بسرعة، وتتحولان إلى لون أبيض حليبي.
    O parmaklıkların arasında şimdiye kadar gördüğüm en hüzünlü gözler vardı. TED وقد شاهدتُ بين هذه الشقوق أكثر عينان حزينتان في حياتي
    Hareket etmeyi öğrendi ve görmeye başladı. İlk gözler trilobitler üzerinde çıktı. TED تعلمت كيف تتحرك و كيف ترى، أول أعين نمت على ثلاثية الفصوص.
    gözler biraz hareket ve renkle durumundan epey bir memnun olur, bilirsiniz. TED عيناك تسعدان ببعض الألوان والحركة , كما تعلم.
    gözler kurtla dolu ve tüm görebildiğin... alındaki aptalca yara. Open Subtitles عيناه مملوءتان بالديدان وكلّ ما تراه هو النتانة على جبهته
    Yüz özellikleri belirgin. gözler çok ayrık, orantısız burun delikleri. Open Subtitles سمات مميّزة الوجه ، ومجموعة عينين واسعة غير متناظرة الخياشيم
    - Ne oldu? Kapı kolu yok! Tahta tavalar, kocaman cam gözler ve şimdi de kapı kolu yok. Open Subtitles لا توجد مقابض الباب مقلاة خشبية، عين زجاجية كبيرة و الآن لا توجد مقابض الباب
    Bana benzeyeceklerini düşündüm, dolayısıyla onlara benim gözlerime benzeyen gözler yaptım. TED كنت أظنهم سيكونون بنفس مظهري، ولهذا صممت أعينًا تحاكي عيناي.
    Bu olayda gözler bizim üstümüzde. Open Subtitles موجّة علينا الكثر من الأنظار في هذه القضيّة
    O hayal eden gözler, o utangaçlık. Open Subtitles الوجهِالبريءِ،. تلك العيونِ الحالمةِ و ذلك الإحتشامِ.
    Özel biriyle birlikte olduğunda gözler dalar gider uzaklara. Open Subtitles دع عينك تكشف هذا عندما تكون مع شخص خاص

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد