O güvenini kaybetmiş. Senden onu tekrar yerine koymanı beklediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد فقد ثقته بنفسه، لقد أرادك أن تعيد له بعض منها |
Fizyolojik tedavisini belirleyeceğim, ama güvenini kazanmadan ona yardım etmeyi umamayız. | Open Subtitles | لقد نويت معالجته جسدياً لكن لن نستطيع مساعدته حتى نجني ثقته |
İnsanlığa dair güvenini kaybetmektense mutlu sona olan inancını kaybetmek daha kötü. | Open Subtitles | وبقدر ما يبدو فقدان الثقة بالانسانية سيئا فقدان ثقتك بالنهايات السعيدة اسوء |
Bana o kadar güvenmene karşılık en azından güvenini kazanmışımdır bence. | Open Subtitles | بعد كلّ ما أسررتِ به إليّ يفترض أن أحوز ثقتك أقلّها |
Bana onun güvenini kazanmamı söyledin, ben de bunun için uğraşıyorum. | Open Subtitles | أنت اخبرتني ان احصل على ثقتها. وأنا أحاول الحصول على ثقتها. |
Dun gece yaşananlar kendine olan güvenini yerine getirdi. | Open Subtitles | ليلة أمس لَرُبَما ذَهبَ بعيداً نحو إعادة ثقتكِ بالنّفسِ. |
güvenini kazandıktan sonra da sana arkasını döndüğü anda kutuları bana getirirsin. | Open Subtitles | ثمّ، بمجرد ان تكسبي ثقته ويدير ظهره لك تحضرين الصناديق سريعاً لي. |
Bu dönem boyunca sadece harekât stratejisini gözlemlemekle kalmadım güvenini de kazanmış oldum. | Open Subtitles | وخلال هذا الوقت فقد إكتسبت ليس فقط إستراتيجية مهماته ولكن كسبت أيضا ثقته |
güvenini kazanmak için hem paranoyasını beslemeli hem de ortak düşman yaratmalıyız. | Open Subtitles | لكسب ثقته سيكون علينا تحمل ثقته وذعره ووهمه بوجود عدو مشترك لنا |
Bir dahaki sefere, güvenini daha fazla sağduyuyla değiştirmelisin. | Open Subtitles | فى المرة القادمة, ضع ثقتك فى شخص اكثر تقديرا |
Sonra üçüncüsü, senin tarafını tuttuğu için... güvenini kazanan. | Open Subtitles | ثم الثالث الذي نال ثقتك لمجرد أنه يؤيد رأيك |
Ben, Ajay Sharma olarak senin güvenini kazanamadım ama bu güven Vicky Malhotra olarak kazanıldı bu yarışta benimle karşılaşmak için hazır ol. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أربح ثقتك كأجاى شارما لكني ربحت تلك الثقة كفيكي مالهوترا في مضمار السباق في إجتماع واحد |
Üzgünüm. Yaptığım her şey ile senin güvenini yok ettim. | Open Subtitles | أنا آسفة على كل شيء فعلته، ودفعك لعدم الثقة بي |
Bugün biraz güvenini kazandığımı sanıyorum ve devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | اشعر بأني بنيت بعضا من الثقة معها وارغب بأن تستمر |
Bakanlığın sana olan güvenini kaybettiğine dair dedikodular doğru mu? | Open Subtitles | هل الاشاعات صحيحة ان الادارة بدأة تفقد الثقة فيكي ؟ |
Kilo verip kendine güvenini artırmadan önce onun gözüne girme şansına sahipsin. | Open Subtitles | فلديك الفرصة لتصاحبها قبل أن تفقد الوزن الزائد و تزيد ثقتها بنفسها |
Borden'a göre onunla böyle oynamak, bize olan güvenini azaltıyor. | Open Subtitles | بوردن يعتقد أن التلاعب بها هكذا قد يُدمر ثقتها بنا |
Bunca zamandır senin güvenini kazanmaya çalışıyordum ama sen kaçmanın planını yapıyormuşsun. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت، أنا أحاول كسب ثقتكِ في وقتٍ أنتِ تخططين فيه للهرب |
Çocukların güvenini kazanmak ve onlarla arkadaş olmak için... ..buralara saklanırlar. | Open Subtitles | أنهم يتخفون وراء مقابضهم لتكوين صداقات مع هؤلاء الأطفال، لكسب ثقتهم. |
Ve bu herkesin güvenini arttırmak içindir, korkmadığınızı göstermek için. | TED | وهذا التنويه يدفع بثقة الجميع .. خاصة ان لا احد يريد ان يبدو خائفاً |
Bir kaç saat sonra da ölmüş olurum. güvenini bir daha asla kaybedemem. | Open Subtitles | وخلال ساعات قد أموت لا أستطيع التفريط بثقتك بي مجدداً |
Kurbanlarını güvenini kazanmak için hangi metotları kullanıyorlar? | Open Subtitles | ما الطرق التي يستخدمونها لاكتساب ثقه ضحاياهم |
Ruhi Sürücü'lerin güvenini kazanmak çok uzun sürdü. Aramızda barış var. | Open Subtitles | لقد إتخذ الأمر وقتًا طويلاً أن نجعل فرسان الأرواح يثقون بنا. |
Eğer arzu edersen seninle buluşup güvenini yeniden kazanmak ve yeni bir sürece başlamak istiyorum. | Open Subtitles | ان كانت لديك الرغبه أودأن التقي بك و نبدأ عمليه اعاده الثقه بيننا |
Devam edemezsin ve şu anda seni koruyamam. Sloane'un güvenini kazanamadım. | Open Subtitles | فى هذه اللحظه,لا أستطيع حمايتك يجب أن أعيد ثقة سلون لى |
Bir adama saygı gösterirsen, güvenini kazanırsın. | Open Subtitles | عليك إظهار الإحترام للرجل قبل أن تحظى بالثقة |
Bu adama gerçek kimliğimizi hemen açıklayıp güvenini kazanmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نكشف له أنفسنا ونضع هذا الرجل في ثقتنا |
Onu Mesih olduğuna inandırmamız, belki de güvenini kazanmamızın tek yoludur. | Open Subtitles | أعني، أننا ندعهُ يعتقد بأنهُ المسيح وربما تكون فرصتنا الأفضل لنكسب ثقتهُ. |