ويكيبيديا

    "geçiyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يمر
        
    • تمر
        
    • يعبر
        
    • يمرّ
        
    • تمضي
        
    • مرت
        
    • يعبرون
        
    • تجري
        
    • مر
        
    • تجاوزت
        
    • تدق
        
    • تعبر
        
    • وأنك
        
    • يدور
        
    • بوقت
        
    Adamlarımdan bir daha gitti, işler sürüncemede ve zaman geçiyor! Open Subtitles لقد فقدت رجل آخر من رجالي الوضع يتأزم والوقت يمر
    Fakat onu zaten 12 kez hareket ettirdin, ...demek ki şu an içinden 4 milyondan fazla volt geçiyor. Open Subtitles لكنك سبق و قمت بتحريكها، 12 مرة مما يعني أنه يوجد الآن أكثر من 4 ملايين فولت يمر عبرها
    Milyarlarca karanlık madde parçacığı her saniye vücutlarımızdan öylece geçiyor. Open Subtitles مليارات من جزيئات المادة المظلمة تمر خلال أجسادنا كل ثانية
    Dünya petrolünün yüzde kırkı tam buradan geçiyor, Hürmüz Boğazı. Open Subtitles أربعين بالمائة من بترول العالم يعبر من هنا مضيق هرمز
    Zaman benim için geçiyor. Her patlamanın bir merkezi vardır. Open Subtitles ما زال الوقت يمر بالنسبة لي كل انفجار له مركزه
    Bunun üstüne bir tavuk göğsü daha koyduğumda ışık yine içinden geçiyor ama tümörü artık göremiyoruz. TED عندما ألقي قطعة دجاج أخرى فوقها، لا يزال يمر الضوء خلالها، لكن لم يعد بإمكانكم رؤية الورم، وذلك بسبب تبعثر الضوء.
    Bisiklet yolları, binanın hemen yanından geçiyor. Böylece nehri gezmeye gelenler de, sergiyi görüp binaya yakın olabilir. TED و طريق للدراجات يمر من خلال المبنى، حتى أولئك الذين يسافرون بالنهر سيشاهدون المعروضات وينجذبون إلى المبنى.
    Yolculuk, kahramanın sıradan dünyasından başlayıp yine orada bitiyor. ama macera bilinmedik, özel bir dünyada geçiyor. TED الرحلة تبدأ وتنتهي في عالم البطل العادي، ولكن السعي إلى مرحلة البطولة يمر عبر عالم غير مألوف، عالم خاص
    Karbondioksit denizsuyunda dağıldığında, bir miktar kimyasal reaksiyondan geçiyor. TED عندما يذوب ثانى اكسيد الكربون فى مياه البحر، يمر بعدد من التفاعلات الكيميائية.
    Birbiri ardı sıra, birbirinin tıpkısı sayısız günler öylece geçiyor, hiçbir şey getirmeden. Open Subtitles ليست كما تخيلتها يوم بعد آخر، تمر الأيام ومازال الأمر سيام لاشيء جديد
    Şu an başından çok şey geçiyor ve sizin desteğinize ihtiyacı var. Open Subtitles هي تمر بالكثير الآن و هي من الممكن ان تستفيد من دعمكم
    Arap devletleri çok büyük bir değişimden geçiyor ve kadınların karşı karşıya kaldığı mücadeleler çok yıpratıcı. TED الدول العربية تمر بتغييرات هائلة والتحديات التي تواجه النساء كبيرة جدًا
    Bilirsiniz bir kısmımız hâlen genç siyahi adamlar gördüğünde, yolun karşısına geçiyor, kapıları kilitliyor, çantasını kontrol ediyor, değil mi? TED تعلمون ذلك الجزء منا الذي لا زال يعبر الشارع ويقفل الأبواب ويتمسّك بالمحفظة عندما نرى الشباب السود؟
    Görünmez yolcu geçiyor sürekli, yaşamı taşıyor, hareket ediyor, dünya hissedip duydukça, o koruyor, güçlü ve heyecanlı, savruluyor. TED المسافر الخفيّ يمرّ إلى الأبد، حاملاً الحياة، والانتقال، فسقيفة الأرض قد شُعر بها وسمعت، بقوة وإثارة، وعصف.
    Saatler geçiyor, ee bence, senin yatma vaktini geçirdik. Open Subtitles ساعات تمضي, حسنا فقط, يتعدى ذلك على ساعات نومي.
    Bir kız geçiyor, arkanı dön, Geri geri yürü, seksi, seksi. Open Subtitles إذا مرت بجانبك فتاة، إستدر، و إمشي إلى الخلف بشكل مثير.
    Bir milyardan fazla insan her yıl sınırları geçiyor ve gelecek 10 yılda üç milyara yükselmesi bekleniyor. TED أكثر من مليار شخص يعبرون الحدود كل عام، ومن المتوقع أن يرتفع هذا العدد إلى ثلاثة ملايير في العقد المقبل.
    Bugünün çekimi ve 28'inde ki aynı günde mi geçiyor? Open Subtitles مشهد اليوم والمشهد 28 أحداثهما تجري في نفس اليوم ..
    Onun yerine, çocuklarını bir yabancıya veriyor, raylara atlıyor, adamı rayların arasına yerleştiriyor, adamın üzerine yatıyor, metro üzerlerinden geçiyor. TED ولكن، لقد قام بإعطاء طفليه لأحد الغرباء، وقفز إلى السكة، ثم مد الشاب بين السكتين، ثم انبطح فوقه، عندها مر القطار فوقه.
    Saat şu an 7:00'yi geçiyor ve elimizde 12 ölü var. Open Subtitles الآن تجاوزت الساعة 7 صباحا في اليوم التالي لدينا 12 وفاة
    İki yıl süpermarkette çalıştım ve ve ağır ağır olmasına rağmen sanki hayatım iki kat hızlı geçiyor. Open Subtitles ..عملت فى السوق المركزى لمدة عامين و بالرغم من ذلك يحدث ببطء أشعر أن حياتى تدق لمدة ثانية فى الزمن
    Otobüs dört şeridi birden geçiyor ve sadece arkadaki arabayı mı alıyor? Open Subtitles الحافلة تعبر أربعة صفوف لحركة المرور و تُخرج فقط السيارة التي خلفها
    - Dalga geçiyor olmalısın. Open Subtitles لا بد وأنك تمازحني كلا، مستحيل
    Filmin büyük bölümü bir kır evindeki av partisinde geçiyor. Bizimki gibi. Open Subtitles معظمه يدور فى حفلة صيد فى منزل ريفى نوعا ما مثل هذا..
    Ama o kötü bir insan değildir. Sadece zor bir zamandan geçiyor. Open Subtitles ولكنه ليس بالشخص السيء إنه فقط يمر بوقت عصيب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد