ويكيبيديا

    "gergin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • متوتر
        
    • متوتراً
        
    • عصبي
        
    • عصبية
        
    • التوتر
        
    • متوترا
        
    • متوتره
        
    • متوتّرة
        
    • قلق
        
    • العصبي
        
    • متوترين
        
    • أتوتر
        
    • تتوتر
        
    • عصبى
        
    • متوترًا
        
    Biraz gergin efendim.Yeni birini aradığınızı düşünüyor efendim. Kesinlikle böyle davranmaz. Open Subtitles إنه متوتر يا سيدي فلقد سمع أنك تبحث عن مدير جديد
    Bugünün yaşam tarzı sizi gergin ve sabırsız mı yapıyor? Open Subtitles هل نمط الحياة اليوم يجعلك متوتر و غير صبور ؟
    Tatlım, yapma. gergin olması gereken biri varsa o da benim. Open Subtitles عزيزتي، لو كان على أحدٍ أن يكون متوتراً فستكون أنا حتماً
    Yeni boşanmıştı, değil mi? Yani kadınların yanında gergin? ! Open Subtitles لقد طلق لتوه من المحتمل انه عصبي ما يختص بالنساء
    Bu kadar gergin olduğunu fark etmemiştim. Seni eve göndersem iyi olacak. Open Subtitles أنا لم أدرك بأنك كنت عصبية جداً أعتقد أني يجب أن أرسلك للبيت
    Kuzey'in nükleer program yürüttüğü şüpheleri ve ABD donanmasının Güney Denizi'ne ilerleyişi arasında ülkede gergin bir hava hakim. Open Subtitles التوتر بلغ أعلى مستوياته وسط شكوك من كوريا الشمالية بشأن برنامجها النووي وتقدم سفن الولايات المتحدة في بحر الشرق.
    Çok gergin görünüyordu. Ben seni aradıktan sonra da gitti. Open Subtitles لقد بدا متوترا جدا , وغادر بعد أن اتصلت عليك
    Anladım ki gergin olmasının nedeni online flört bağımlılığını ortaya çıkarmış olmammış. Open Subtitles ولكن بعدها إكتشفت أنه فقط متوتر لأنني إكتشفت إدمانه المواعدات على الإنترنت
    Kareli gömlek, çok gergin, belli ki daha önce hapse girmemiş. Open Subtitles قميصٌ منقش، متوتر للغاية، واضحٌ أنه لم يدخل السجن من قبل.
    Ne kadar süreceğine emin değilim ama o biraz gergin. Open Subtitles لست مُتأكداً كم من الوقت سيستغرق لكنه يبدو متوتر قليلاً
    Kim olursanız olun; Roanda'daki o sağlık çalışanı, Birleşik Devletler'de doğum yapan bir anne ya da onu bekleyen gergin bir baba... TED لعامل الصحة هذا في رواندا الريفية، أو لأم والدة وأب حديث متوتر في الولايات المتحدة.
    Umarım kocam gergin değildir ve imzalı fotoğrafımı unutmam. Open Subtitles امل ألا يكون زوجي متوتر وألا ننسى توقيع الاوتوجراف
    Oraya gittiğimde, daha da gergin olacağım. Open Subtitles عندما أكون هناك، سأكون متوتراً بشكل كبير
    Bir kadınla telefonda konuşurken, gergin olmadığım bir anı hatırlamıyorum. Open Subtitles لا أتذكر أنني إتصلت بإمرأة دون أن أكون متوتراً
    Sadece haftasonları biraz gergin olurum, hepsi bu. Open Subtitles فقط أُصبح متوتراً بعض الشيء عندما نكون بإجازة نهاية الأسبوع, هذا كل شيء
    Biraz gergin görünüyor ama sinir dokusunda bir problem yok. Open Subtitles عصبي نوعاً ما ، لكن لا . المشاكل في أنماط العصب
    Eh, gergin olman doğal, ama artık bitti. Open Subtitles حسنا إنه طبيعي أن تكوني عصبية ولكن كل شيء انتهى
    Yapma, biraz gevşe. Bu kadar gergin olamayacak kadar güzelsin sen. Open Subtitles هيا ، إسترخى ، فأنتىِ فاتنة للغاية ولستى بحاجة لهذا التوتر
    Biraz anlaşılmaz birisin. Hatta biraz gergin. Open Subtitles . و أنت غير واثق نوعا ما . حتى أنك تبدو متوترا قليلا
    Neden gergin olduğumu anladın mı? Birleşmiş Milletler'de ortalama bir gün gibi geliyor kulağa. Open Subtitles رأيت , لم يجب علي أن أكون متوتره يبدوا كأنه يوم عادي في الأمم المتحدة
    gergin ötesi bir şey.Etrafında olmak neredeyse eğlenceli gibi. Open Subtitles إنها متوتّرة جداً دائماً يجعلها مرحة لكي تكون في الأرجاء
    Haksız mıyım? Geri döneceğiniz için gergin olmanız çok normal. Open Subtitles إنه شئ عادي أن اكون قلق المهم الرجوع عن دلك
    Ama gardiyanlar onu infaz odasına götürdüklerinde DeSilva gergin ve kafası karışık görünüyordu. Open Subtitles ولكن عندما قاد الحراس يديه وقدميه المحكوم عليهم بالإعدام إلى غرفة الإعدام , بدا ديسيلفا العصبي و مشوشا تماما.
    Sanırım herkesin şu an devam etmekte olan olaylar yüzünden sinirleri birazcık gergin. Open Subtitles أعتقد أن الجميع يبدون متوترين اليوم بسبب كل ما يحدث
    Ama iyi insanlara benziyorsunuz. gergin olmama gerek yok herhâlde. Open Subtitles لكنكما تبدوان رائعين و أنا متأكد بأن ليس هناك شيء أتوتر بأمره
    Burunlarını kaşıyorlarsa, belki yalan söylediklerini... veya gergin olduklarını gösteriyordu. Open Subtitles إن حك أحد أنفه فيقول الخبراء أنه يكذب يعني أنه متوتر حقاً و الناس تتوتر لأي سبب
    Bir çok insanın arasındayken biraz gergin oluyordum ve bazen panik atak geçiriyordum. Open Subtitles عندما أكون وسط الكثير من الأشخاص أصبح عصبى قليلاً وأحياناً أقوم بمهاجمة الأشخاص
    Yatmak için gergin falan değilim. Sadece sevişecek havamda değilim. Open Subtitles لست متوترًا من ممارسة الجنس، بالواقع خرجت موخرًا من علاقة رومانسية، إتفقنا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد