Ve biz ülke genelinde yürüyoruz, harekete geçmek için sadece Kongre'yi beklemiyoruz; ki bu neredeyse deliliğin tanımı olurdu. | TED | ونحن نتحرك في جميع أنحاء البلاد، فنحن لا ننتظر فقط الكونجرس لكي يتصرف، سيكون هذا بمثابة ضرب من الجنون. |
Leopar çoktan harekete geçmiş durumda. İlk avını yakalarken, sürü... | Open Subtitles | فالفهد بدأ التحرك يطبق على فريسته بينما يتفرق باقي القطيع. |
Hassas uzak sistem hızlı harekete eden metal nesneleri yok etmek için tasarlandı. | Open Subtitles | لقد تم تصميم النظام الدفاعي الآلي لتدمير أي جسم معدني يتحرك بسرعة فائفة |
Bu yobaz Hindu harekete ait üyelerden bir tanesi Mahatma Gandhi'yi vurmuştu. | TED | كان أحد أعضاء هذه الحركة الأصولية الهندوسية هو من قتل المهاتما غاندي. |
Bu yüzden harekete geçmezsek, bugün bir şeyler yapmazsak, çok yakın bir zamanda, bazılarının tabiriyle zaman ayarlı tedavi bombasıyla yüzleşeceğiz. | TED | لذلك ما لم نتصرف ، ما لم نفعل شيئا اليوم فسنواجه في القريب العاجل ما أسماه البعض قنبلة الزمن بالنسبة للعلاج. |
Bunların kim olduklarını ya da ne istediklerini öğrenmeden de, kesinlikle harekete geçmemeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نحرص من عدم التصرف حتى نتأكد تماما من هويتهمهم وماذا يريدون |
harekete geçmek için hazırız ama bu hava canımı sıkıyor. | Open Subtitles | على كلٍ، نحن جاهزون للتحرك لكن هذا الطقس غير مشّجع |
En hafif bir harekete boyun eğerler, veya devinime veya duyguya. | TED | والمرونة التامة التي تتحرك لادنى حركة او حس .. او همس |
- harekete geçmeliyiz. - Bunu ne zamana yapmamızı önerirsin? | Open Subtitles | ـ يجب أن نتحرك ـ ومتى تقترح أن نفعل هذا؟ |
Bu şey bizi etkilemeden önce harekete geçmeliyiz. | Open Subtitles | ويجب ان نتحرك قبل ان تبدأ هذه المادة فى مفعولها |
Yukarı çık. Birini gösterirse, aniden harekete geçmeliyiz. | Open Subtitles | استعدوا على السلالم اذا اشارت لشخص يجب ان نتحرك بسرعة |
AIDS farkındalık yaratmamızı, sesimizi duyurmamızı ve harekete geçmemizi sağladı. | TED | لقد ساعدنا الإيدز على التحرك. لنقف، لنتكلم ولنفعل. |
[Ses hareket ediyor.] Bu özellikleri araba sesi gibi küçük bir ses varlığına aktarırım. Böylece müziğin devinim gücü sesi harekete geçirebilir. | TED | أنتقل إلى كيان صوتي صغير مثل صوت سيارة، قوة حركة الموسيقى، بحيث يمكن لهذا الصوت التحرك. |
Eğer vagonu harekete geçirirsek buradan çıkabiliriz. | Open Subtitles | نعم. اذا تمكنا من التحرك على هذه السياره قد نتمكن من تقديمه. |
Hiç kimse takas bitene kadar fidyeci tabloyu alana kadar harekete geçmesin. | Open Subtitles | لا يتحرك أحد حتى يتم التسليم ويحصل الخاطف على المظروف في يديه |
Biyolojik olarak niyet ve hayatımızı fiziksel alanımızda bize özerk olarak gelen herhangi bir harekete yansıtmanın içimize işlendiği ortaya çıkıyor. | TED | من الواضح أن بنيتنا البيولوجية تدفعنا لإعطاء صفة الحياة وهدف لوجود لكل ما يتحرك في فضائنا المادي ويكون غير معتمدًا علينا. |
Sadece bir sonraki harekete bakma. 3 hareket ileri bakmayı dene. | Open Subtitles | لا تبحث عن الحركة التالية حاول البحث عن الثلاث تحركات التالية |
Şimdi harekete geçmeliyiz, yoksa çocuklarımızın bir geleceği olmayacak,... ..özgürlüğün tadı bir yana. | Open Subtitles | يجب أن نتصرف الآن أو أطفالنا لن يعرفوا المستقبل غير ذلك طعم الحرية |
Öfke, harekete geçiren bir duygudur tehdide karşı eyleme geçmeyi teşvik eder. | Open Subtitles | إن الغضب يعد عاطفة منشطة إنه يحفز المرء على التصرف حيال التهديد. |
Arabanın tamir olduğunu bilseler harekete geçip yola düşmek isteyecekler. | Open Subtitles | إذا عرف الآخرون أنها قابله للتحرك, سوف يريدوا الرحيل جميعاً |
Örgütün harekete geçemediği müddetçe yaptığım hiçbir listenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | أي قائمة أضعها لا معنى لها ، مالم تتحرك المنظمة بموجبها |
Cinayet masası olay mahalline ulaşmadan devriye ekipleri harekete geçemez. | Open Subtitles | لا يحقّ للدوريّة التحرّك حتّى يصل القسم الجنائيّ إلى الموقع |
Sadece Drevko bizi Sloane'a götürünce harekete geçeceğiz. | Open Subtitles | نتحرّك في فقط بعد دريفكو قادنا إلى سلون. |
O zaman şimdi neden harekete geçeceğinden bu kadar korkuyorsun? | Open Subtitles | اذا لمَ أنت خائف جدًا من أنك قد تتصرف به؟ |
Muhbirlerle çalışıyoruz. Haber alır almaz harekete geçeceğiz. | Open Subtitles | نحن نعمل مع مخبرين حالما نعرف شيئاً سنتحرك |
Bir kadının aramıza gireceğini. Şey, ben öylece beklemeyeceğim, harekete geçiyorum. | Open Subtitles | إمرأة تفرق بيننا , لن أقف صامتاً سوف أتحرك لفعل مايجب |
Sen askerlerin hazır olduklarında harekete geçtiklerinden emil ol yeter. | Open Subtitles | إحرصي فقط على تفعيل تلك القوات عندما اصل الى هناك |
Doğru birşey yapmadıkça, Bodega Koyu'nu harekete geçirmedikçe, onlar... | Open Subtitles | يجب ان نفعل شئ الان يجب ان نجعل سكان الخليج يتحركون |