Bu yüzden eğer seksen yaşını görecek kadar yaşarsam hayatımın elli yılını özetleyen beş saatlik bir videom olacak. | TED | اذا لو عشت حتى 80 سنة من العمر، سيكون فيديو من خمس ساعات التي تلخص 50 عاماً من حياتي. |
Güzel sanatlar eğitimim hayatımın en iyi dokuz buçuk yılıydı. | TED | درجتي في الفنون كانت أفضل 9 سنوات ونصف في حياتي |
Bu resimde, hayatımın gerçek meleği olan annem ile birlikteyim. | TED | ها أنا مع والدتي والتي هي ملاك حقيقي في حياتي. |
Selam. Size hayatımın en güzel gününden 30 saniye göstermek istiyorum. | TED | مرحبًا. أود أن أريكم 30 ثانية من أفضل يوم في حياتي. |
Böylece tam olarak iki hafta önce kesinlikle hayatımın en olağanüstü seyahati olan, Ağabeylerle 6 hafta geçirdikten sonra geri döndüm. | TED | منذ حوالي أسبوعين عدت بعد قضاء ستة أسابيع مع الأخوان المسنين الأمر الذي كان بشكل واضح الرحلة الأكثر إثارة في حياتي |
hayatımın geri kalanını seninle geçirmekten başka hiçbir şey istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد شيئاً سوى أن أقضى بقية حياتي معكِ |
Ta ki bir gün ona hayatımın diğer bölümünü anlatana kadar. | Open Subtitles | حتى جاء اليوم الذي اضطررت به أن أخبرها عن حياتي الثانية |
Eğer seni tutsaydım, hayatımın büyük ihtimal değişeceğini bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتفهمي أنني إن وظفتك حياتي من المحتمل ستتغير |
Seni bir daha asla göremeyeceğimi düşündüm, sen hayatımın dışındaydın. | Open Subtitles | ظننت بأني لن أراك ثانية أبداً وأنك خارج حياتي للأبد |
hayatımın geri kalan kısmını burada geçirmeyi hak etmiyorum, değil mi? | Open Subtitles | أنا لا أستحق البقاء طيلة حياتي في هذا السجن ,أليس كذلك؟ |
hayatımın geri kalan kısmını burada geçirmeyi hak etmiyorum, değil mi? | Open Subtitles | أنا لا أستحق البقاء طيلة حياتي في هذا السجن ,أليس كذلك؟ |
Burada bu insanlarla hayatımın büyük bir kısmını zaten tükettim. | Open Subtitles | لقد اهدرت الكثير من حياتي بالفعل مع هؤلاء الناس هناك. |
Bu noktaya kadar hayatımın amacı, kız kardeşimi tekrar görmekti. | Open Subtitles | حياتي حتى هذه اللحظة قد تكون حول الحاجة لرؤيتها مجدداً |
hayatımın geri kalanını bu bebekle geçireceğim diye düşünüyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا أفكر أني سأقضي بقية حياتي مع هذه الجميلة , حسنا |
David, bu hayatımın en kötü ayıydı ve seni bir daha görmemek üzere. | Open Subtitles | ذلك أسوأ شهر في حياتي وإن لم أرك أبداً لن تكون مدة كافية. |
hayatımın öyle büyük bir anlamı yok... büyük bir amacım yok, ama mutluyum. | Open Subtitles | انظري إلي, حياتي ليس لها معنى كبير أو اتجاه أو غرض.. ولكني سعيدة |
Olmasaydı hepimizin aç kalacağı kadına ve yokluğunda hayatımın tam olmayacağı kadına. | Open Subtitles | إلى المرأة التي لولاها لكنا جائعين ومن دونها حياتي لن تكون متكاملة |
hayatımın kalanını yağ sifonlarını temizleyerek geçirmek istediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظنين بأنني أريد أن أقضي حياتي أنظف أماكن الدهون ؟ |
Cehennem Evi'ni şimdi terk edersem hayatımın hiçbir anlamı kalmaz. | Open Subtitles | إذا غادرت منزل الجحيم الأن حياتى كلها سوف تصبح فشل |
Kanser oluşum, bana hayatımın kontrolünü elime alabileceğimi ve hayallerime ulaşabileceğimi gösterdi. | Open Subtitles | هذا السرطان جعلنى أرى أنني استطيع التحكم بحياتي .. واتبع أحلامي ؟ |
hayatımın en güzel yılları bugün bile mutluluk veren anılar. | Open Subtitles | أفضل السَنَوات في حياتِي الذكريات التي منها إجلبْ بهجة اليوم |
Ayrıca, hayatımın en önemli gecesini yaşamam gerek, unuttun mu? | Open Subtitles | بجانب ذلك من المفروض ان اجد الوقت لحياتي تذكر ذلك |
hayatımın geri kalanında bana Roger'ı hatırlatacak bir anım var. | Open Subtitles | لديّ 24 ساعة في اليوم تذكّرني بالجنس حتى نهاية عمري |
İyi birisi olmak istiyorum. Tek istediğim, hayatımın geri kalanı iyi bir eylem olsun. | Open Subtitles | أريد أن أكون إنسان صالح فيما بقى من عمرى |
hayatımın geri kalanını bu bok çukurunda geçirmek mesela. | Open Subtitles | مثل قضاء بقية حياتيّ فى هذه البقعة اللعينة. |
Benim için, bu hayatta kalanlarla çalışmak hayatımın tecrübesi oldu. | TED | بالنسبة لي، كانت تجربة العمر للعمل مع هؤلاء الناجيات. |
hayatımın iki senesini iyi şeyler yaparak geçirdikten sonra yatmadık. | Open Subtitles | ليس بعد أن أمضيت عامين من حياتي أقوم بأعمال حسنة |
Kariyerimin ve aşk hayatımın yok oluşunu seyrettim ama öylece durup kabullenmeyecektim. | Open Subtitles | رأيت مسيرتي المهنية وحياتي العاطفية تنهاران، ولم أنوي البقاء مكتوفة اليدان وتكبدها |
Sen kamış çiz, sen de meme. Ben de hayatımın yönünü çizeceğim. | Open Subtitles | انت تستطيع رسم قضبان , انت تستطيم رسم صدور سافعل شيئا بحياتى |
Çünkü hayatımın tek gayesi her zaman yanına geri dönebilmek. | Open Subtitles | لأنني جعلتها مُهمّتي في الحياة أن أجد طريقي إليكِ دائماً |
Onu o adamla yalnız bırakmadan önce son sözleri "hayatımın en güzel gecesi" oldu | Open Subtitles | قبل ان أتركها لوحدها مع ذلك الرجل كان امضيت افضل وقت الليلة افضل وقت |
Sizi temsil etmek hiç şüphesiz politik hayatımın en büyük onuru olacaktı. | Open Subtitles | و أتصور أن هذا يقيناً سوف سوف يكون من عظيم الشرف لحياتى السياسية |