Sanırım demek istediği bu işte hayatımızı tehlikeye atmak istediğimizden emin değiliz. | Open Subtitles | لسنا متأكدين إذا كنا نريد المخاطرة بحياتنا من أجل شيء مثل هذا |
Richard'ın hayatını tehlikeye attığımıza göre kendi hayatımızı da riske atmalıyız. | TED | الان لقد خاطرنا بحياة ريتشارد .. واعتقد انه من الملائم ان نخاطر بحياتنا ايضا |
Bahçıvanlık bana, bahçe ekmenin ve yetiştirmenin, hayatımızı şekillendirmekle aynı süreç olduğunu öğretti. | TED | البستنة علمتني أن زرع الحديقة والاعتناء بها هي نفس العملية في تكوين حياتنا. |
hayatımızı daha derinden etkileyecek ve belki de daha görünür bir şekilde. | TED | انها سوف تؤثر على حياتنا بشكل أعمق و ربما بشكل أكثر خفاء |
Dönmene sevindim. Bunu yaparak hayatımızı kurtarıyorsun. | Open Subtitles | أحب هذا عندما تعود أنك تحمي أرواحنا عن طريق القيام بهذا |
Aynı zamanda sunduğu hayatımızı dönüştüren teknolojiler var. | Open Subtitles | قامت أيضاً بنقل التقنيات التي غيّرت حيواتنا |
Yan işler, iş hayatımızı nasıl yaşayacağımız konusunda kararları bizim verebileceğimiz o umudu kucaklamak demek. | TED | الأنشطة الجانبية تدور حول تبني هذا الأمل أننا يمكن أن نكون أصحاب اتخاذ القرارات في كيفية قضائنا لحياتنا المهنية. |
36.5 için haftanın her gecesi hayatımızı riske atıyoruz... ve Frank insanları öldürerek zengin oluyor. | Open Subtitles | ستة وثلاثون وخمسة نخاطر بحياتنا كل ليلة في الاسبوع وفرانك ،، يغتني على قتل الناس |
Gerçek şu ki biz hayatımızı kurban etmek için polis güçlerine katıldık. | Open Subtitles | والحقيقة هي أننا ننضم الى قوة الشرطة للتضحية بحياتنا |
Birleşik Devletler hükümetindeki gizli unsurlar bizi gözetliyorlar ve hayatımızı kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | عناصر سرية بداخل الحكومة الأمريكية.. تبحث عن مراقبتنا والتحكم بحياتنا. |
hayatımızı bu bitki için mi tehlikeye attık? | Open Subtitles | أرجوكِ، أخبرني أننا لم نخاطر بحياتنا من أجل تلك النبتة |
hayatımızı koca bir robota emanet etmek, şimdiye kadar yaptığımız en zekice şeydi. | Open Subtitles | منح الثقة بحياتنا لكمبيوتر عملاق كان أذكى شيء فعلناه سابقاً |
Basit, sıradan hayatımızı yaşıyoruz. Ve zulüm güvenli dünyamızı parçalıyor. | Open Subtitles | نحن نعيش حياتنا اليومية البسيطة وأعمال وحشية تمزّق عالمنا الآمن |
Tüm ünümüzü ve hayatımızı doğru seçilmiş birkaç sözle mahvedebilirsiniz. | Open Subtitles | بإمكان أحدكم هدم سمعتنا و حياتنا ببضعة كلمات مختارة بعناية. |
Sadece başlangıçtayız bir gün yüzünden hayatımızı kazandığımız yerleri veya kendimizin değişmesini bekleyemeyiz. | Open Subtitles | ولا أتوقع منك أو مني أن نغير مسيرة توجه حياتنا بسبب موعد واحد |
hayatımızı adalet için harcıyoruz ve karşılığı politik bir saldırı mı olacak? | Open Subtitles | عملنا طيلة حياتنا لخدمة العدالة والتقدير الذي نحصل عليه هو هجوم سياسي؟ |
Dönmene sevindim. Bunu yaparak hayatımızı kurtarıyorsun. | Open Subtitles | أحب هذا عندما تعود أنك تحمي أرواحنا عن طريق القيام بهذا |
hayatımızı intikam üzerine kuramayız. Duygularımızı daha iyi kontrol altına almalıyız. | Open Subtitles | لا يمكننا تكرّيس حيواتنا للأنتقام ، يتحتمّ أنّ نسيطر على أعصابنا أفضل من ذلك. |
Hepimiz, hayatımızı anlamlı kılacak bir şeyleri yaşamak isteriz. | Open Subtitles | كلنا نتمنى أن نمر بشيء يجعل لحياتنا معنى |
Gizli Servis bana eşimle hayatımızı size borçlu olduğumuzu söyledi. | Open Subtitles | تقول لي إدارة المخابرات السرية أنّي وزوجتي ندين لك بحيواتنا. |
Önünde sonunda hipotermiden ölürüz bu yüzden tüm bu enkaz, hayatımızı kurtaracak. | Open Subtitles | وسنموت في الأخير من إنخفاض الحرارة، لذا كلّ هذا الحطام سينقذ حياتينا. |
Diyelim ki hayatımızı riske atıp, bir şekilde onu yakaladık. | Open Subtitles | دعنا نَفترضُ بأنّنا نُخاطرُ حياتَنا و نَستطيعُ أَسْره بطريقةٍ ما. |
L. Kira'yı yakalamak için hayatımızı riske atıyoruz. | Open Subtitles | إل، قررنا المخاطرة بأرواحنا من أجل القبض على كيرا |
Rüyalardaki koca değildim, ama anneni sevmiştim ve hayatımızı birlikte geçirdiğimiz için çok mutluyum. | Open Subtitles | لم أكن زوجاً مثالياً لكن أحببت أمك و أنا سعيد أننا قضينا عمرنا سوياً |
Evet, ama geri döneceksin bunu biliyorsun, önümüzdeki bütün hayatımızı birlikte geçirecez. | Open Subtitles | نعم، لَكنَّك سَتصْبَحُ خلفيَ أمامك تَعْرفُه، و ثمّ نحن سَيكونُ عِنْدَنا حياتُنا الكاملةُ للصَرْف سوية. |
hayatımızı beraber yaşamak. Bu kaderimizde yokmuş. | Open Subtitles | نحن ما كُنْتُ أبداً عَنيتُ صَرْف حياتِنا سوية. |
Ama özellikle Amerika'da havayı o kadar kirletiyoruz ki zamanımızı, paramızı ve hayatımızı otoyollarda o kadar boşa harcıyoruz ki, bu iki sorun aynı çözümü paylaşıyormuş gibi görünüyor, yani şehirlerimizi daha yürünebilir bir hale getirmek. | TED | لكن, خصوصاً هنا في أمريكا، نحن نلوث كثيراً لأننا نرمي وقتنا و أموالنا وحياتنا على الطريق السريع، وهاتين المشكلتين يبدو أنهما تتشاركا نفس الحل، الذي هو ان نجعل مدننا أكثر قابلية للمشي. |
Milletimiz için hayatımızı ortaya koyarız! | Open Subtitles | نحن نضحي بأرواحنا من أجل وطننا |
Kokular arkadaş seçimimize yardımcı olur, cinsel hayatımızı tetikler hormon seviyemizi değiştirir, hatta anılarımızı canlandırır. | Open Subtitles | الروائح تُساعدُنا نَختارُ نا الأصحاب، يُؤثّرُ على دافعِ جنسِنا، يُعدّلُ هورمونُنا المستويات، ذكريات نوابضِ مستويةِ. |